Translate.vc / Portuguese → Turkish / Britain
Britain translate Turkish
25 parallel translation
Em Wall Street chamam-nos Backward Britain
Britanyada bize wall street derler.
O Great Britain "Grand" Hotel...?
Great Britain Grand Oteli mi?
Bem, sou a Bridget Jones para o Sit Up Britain a reportar de uma tina cheia de excremento.
Pekala, ben Bridget Jones, Sit Up Britain'dan. Büyük bir dışkı batağından bildirmekteyim.
E assim nos despedimos de Little Britain,
Little Britain'a veda edelim
E assim concluimos a nossa jornada em volta de Little Britain.
Little Britain yolculuğumuz sonra erdi.
Isto é Pequena Grã-Bretanha ao Vivo.
Little Britain Live ( Minik Britanya Canlı )
Por isso, sentem-se e relaxem, e apreciem a Pequena Grã-Bretanha... ao Vivo!
Arkanıza yaslanın ve rahatlayın,... ve tadını çıkarın şu Little Britain Live'ın!
Vamos dar uma vista de olhos, em Little Britain USA.
Hadi şimdi onlara bir göz atalım, yani Little Britain USA ile.
Vamos agora dar uma vista de olhos nelas, em Little Britain USA.
Hadi Little Britian USA ile bir göz atalım.
Venha comigo e descubra em Little Britain USA.
Hadi gelin beraber Little Britain USA ile bunu keşfedelim.
É tempo de Little Britain USA.
Little Britain USA zamanı.
Vamos descobrir neste, o último episódio de Little Britain USA.
Hadi bunu hep birlikte, Little Britain USA'nın son bölümünde keşfedelim.
Aqui "Radio Britain", eu sou Jo Playton... chegando-lhes a partir de Londres.
Merhaba. Burası Britanya Radyosu ve ben Jo Playton, Londra'dan canlı yayınla karşınızdayım.
Esta é a "Radio Britain" a emitir de Londres.
Burası Britanya Radyosu, Londra'dan canlı yayınla bildiriyorum.
Aqui, Jo Playton, "Radio Britain".
Ben Jo Playton, Britanya Radyosu.
A Tate Britain em Pimlico recusou-se a discutir medidas de segurança, depois de um artista de grafitis de nome Banksy, ter deixado uma das suas obras na Sala das Paisagens da galeria.
Tate Britain Galerisi, Banksy adındaki bir grafiti sanatçısının manzara resimleri bölümüne kendi eserini yerleştirmesinin ardından güvenlik düzenlemeleri hakkında görüşmeleri reddetti.
New Britain
New Britain.
Este é o nosso operador de câmara, Britain.
İşte bu bizim kameramanımız Britain.
O meu nome é Britain Sloan.
İsmim Britain Sloan.
Cuidado ao subir, Britain.
Dikkatli ol Britain.
Sam. Britain.
Selam Sam, naber Britain.
Vamos, Britain.
Gidelim Britain.
Primeiro desliga a câmara, Britain.
Önce Britain çıksın! Hadi, kapat şu kamerayı.
Já tenho o teu saco, Britain.
Senin çantanı ben aldım Britain.
- Sim. Declara o direito divino dos Stuart ao trono da Grã-Bretanha, apoiado pelos chefes dos clãs das Terras Altas, assinado pelos que juram lealdade a Carlos Stuart.
It declares a Stuart's divine right to the throne of Britain, supported by the chieftains of the Highland clans, signed by those pledging loyalty to Charles Stuart.