Bronson translate Turkish

- Whacker Bronson 15-2, 15-4 e um par de senas.

15-2, 15-4, ve bir çift 6.

Dr. Bronson.

Dr. Bronson.

O Sr. Bronson é o nosso especialista em tractores e maquinaria agrícola.

Bay Bronson traktör ve tarım araçları konusunda uzmandır.

Chamo-me Bronson.

Adım Bronson.

Bronson, assuma o comando.

- Uzak dur! Bronson, sen devral.

- Bronson, dispare uma rajada.

- Bronson, ateş et.

Bronson.

Bronson.

Vá, Bronson.

Haydi Bronson.

O Farren trata do barco, e o Bronson e o Crosley.

Farren sandalı idare edecek, ve Bronson ve Crosley.

Não dispares, Bronson.

Dikkatli ol Bronson.

Vamos sair daqui, Bronson!

Buradan çıkacağız Bronson!

Les, gravar-te-ei um memorando sobre o caso Bronson, amanhã.

Les, yarın Bronson meselesiyle ilgili bir not kaydedeceğim.

Vincent Bronson, Choctaw Lee, Jack Dekker, Vern Adams...

Vincent Bronson, Choctaw Lee, Jack Dekker,..

- Nunca ninguém teve. - Há 3 meses, Bronson levou 8.000... de cabeças de gado através do Kiowa.

Bronson üç ay önce 8000 baş sığırı Kayaova sınırından geçirdi.

Esta cidade come porque o Vincent Bronson põe o pão na mesa deles.

Sebebi de kasabayı Vincent Bronson ve adamlarının yönetmesidir.

Sento-me ali porque Bronson mandou.

Orada oturuyorum, çünkü orada oturmamı Bronson istiyor.

Qual é a distância daqui até Bronson Spread?

- Bronson çiftliği buraya ne kadardır?

Isso é tudo, Sr. Bronson.

Adam çok ciddi, Bay Bronson.

Está feio, Sr. Bronson.

Baş belasının biri, Bay Bronson.

Era só isso, Sr. Bronson?

- Hepsi bu mu, Bay Bronson? - Evet.

- Não. Temos uma fazenda entre aqui e o planalto... e ele recebe trabalhos de Bronson, quando consegue.

Hayır, kasabanın hemen dışında Bronson'nun göz dikemeyeceği kadar harap durumda bir çiftliğimiz var.

E um homem como Bronson pode comprá-lo por pouco.

Nasıl olsa Bronson onu da satın alır.

- E então, Vern? - Não sei, Sr. Bronson.

Konuş, Vern.

- Dê as ordens, Sr. Bronson.

- Ben sizden emir alırım, Bay Bronson.

Mas como ele disse, o senhor que dá as ordens.

Fakat söylediği gibi, Bay Bronson, emirleri sizden alırız.

Tem as armas que precisa, Sr. Bronson.

Ben sizin emrinizdeyim, Bay Bronson.

Eu vi o Bronson.

Bronson'la görüştüm.

- Sr. Bronson?

Bay Bronson?

Todos devemos a Bronson.

Hepimiz Bronson'a borçluyuz. Şimdi Bronson'un adamı öldürüldü.

- Não foi assassinato.

- Bu bir cinayet değildi, Bay Bronson. - Ben cinayet diyorum.

Não gosto de homens suados de medo na minha casa.

Evimde ödlek insanlar görmek istemiyorum. Maaşımı siz ödüyorsunuz, Bay Bronson.

- Saia. - Quando eu terminar.

- Henüz bitirmedim, Bay Bronson.

- Dekker está na sua lista.

- Dekker da listendeydi. - Bronson'un adamı mı?

- Ele é ajudante de Bronson?

Evet.

Como matou Stenbaugh, Bronson virá atrás de si.

Adam öldürmekten bıktığın olmuyor mu hiç?

- Bronson não virá sózinho.

- Bronson yalnız gelmeyecektir.

- Conheço o Bronson.

Bronson'u tanırım.

Bronson vai-te derrubar.

Bronson bunun için seni çiğ çiğ yiyecek.

E ele nunca ligou para nada. Só o que fosse do Bronson.

İçinde Bronson'un adı geçmediği hiç bir şey umurunda değildi onun.

- Trabalha para o Bronson?

- Bronson'a mı çalışıyorsun? - Evet, ona çalışıyorum.

Há sete por marcar no riacho, sr. Wolf.

Yedi yüz sığırı daha damgaladık, Bay Bronson.

Esquecer do Price, do Bronson e dos outros?

Price'ı, Bronson'ı, ve diğerlerini unutayım mı?

Não posso tratar disto sózinho, Sr. Bronson?

Benim halletmemi ister misiniz Bay Bronson?

Bronson chegou à cidade. São quatro.

Bronson az önce kasabaya girdi.

Palmas para Shirley e Charles Tuck! Aplaudam! Vamos lá, pessoal!

Shirley Charles'ı ve Chester Bronson'ı alkışlıyoruz!

Como o Bronson no voo da "Squadra Volante".

"Flying G-Men" deki Bronson gibi.

Apresento-te o promotor da justiça Bronson.

Eyalet Başsavcısı Bay Bronson.

- Ele trabalha para o Bronson?

Bronson'a mı çalışıyor?

Não quero confusão.

Bilemiyorum, Bay Bronson.

Deixe com o Bronson.

Bronson'un sözlerini unutma.

Esta cidade deve muito a Vince Bronson.

Bu kasaba Vince Bronson'a çok şey borçlu.