English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Buckner

Buckner translate Turkish

115 parallel translation
Waverly, Marshall... e escalas intermediárias.
Buckner, Bluffington, Lexington, Waverly, Marshall yolcuları... ve ara duraklar için son çağrı.
O Sr. Buckner está à espera.
Bay Buckner bekliyor.
São quase 6 horas, Sr. Buckner.
Neredeyse altı oldu bay Bukner.
- Desculpe, Sr. Buckner. - O Sr. Logan e os outros estão aqui.
- Bay Buckner, Bay Logan ve diğerleri burada.
Seja como for, a Sra. Buckner pediu-me que o levasse depressa. Não há criados em casa.
Neyse, Bayan Buckner evde hizmetçi olmadığından sizi hemen... çağırmamı istedi.
O Sr. Quincy, o fulano que ia a conduzir o carro do Sr. Buckner, esta noite?
- Evet. - Bay Quincy, bu akşam Bay Buckner'in arabasını kullanan kişi mi?
O Sr. Buckner desapareceu.
Bay Buckner... Bir nevi ortadan kaybolmuş.
- Não se preocupe, Sra. Buckner...
Merak etmeyin Bayan Buckner... - Çok iyi.
Avistámos o corpo do Buckner mais abaixo.
Cesedini bayağı aşağıda bulduk.
Não acha que toda essa gente quereria matar o Sr. Buckner, pois não? Não faço ideia.
Ama bütün bu insanların, Bay Buckner'ı öldürmek istediğini düşünmüyorsunuz, öyle değil mi?
- Sim. O Benson disse-me que veio trazer a mala do Sr. Buckner às 6 horas, mas que não trouxe a caixa de charutos.
Benson, Bay Buckner'in bavulunu saat altı gibi buraya getirdiğini söyledi.
O Sr. Buckner tinha uma caixa de charutos de bolso.
Bay Buckner'ın küçük bir puro kutusu vardı.
Devia estar no sobretudo do Sr. Buckner. Era onde a trazia sempre.
Bay Buckner'in paltosunda durur hep.
A propósito, a Sra. Buckner disse que tentou contactá-la, naquela noite. Pensou que ia fazer serão aqui no escritório, mas... Não.
Bu arada Bayan Buckner dün gece size ulaşamadığnı söyledi, halbuki... geç saatlere kadar çalışacağınızı sanıyormuş ama...
Encontrei isto no balde do lixo, no apartamento onde vivia o motorista. Parece uma espécie de relatório do Sr. Quincy para o Sr. Buckner.
Şoförün yaşadığı evin arkasındaki çöpte bulduğum birşey sanırım bir nevi rapor.
O Quincy afirma que o Sr. Logan, por algum motivo estranho, tentava aborrecê-lo a propósito da questão da venda, usando-o para manipular a sua tia.
Bay Quincy Bay Buckner için hazırlamış görünüyor. İddiasına gore, Quincy halanızı etkileyebilmek için, sizi komik bir sebeple kızdırmanın bir yolunu bulmuş.
Muito bem, Sra. Buckner, dá-me um instante, por favor? Há muita coisa sobre o Logan, e também sobre outros directores.
Bayan Buckner bana biraz müsaade eder misiniz lütfen?
Sra. Buckner, dá-nos licença?
Bayan Buckner, beni mazur görün,
- A sério? O Sr. Quincy escreveu isso num relatório para o Sr. Buckner.
Bay Quincy, Bay Buckner'a raporunda yazmış bunları.
Mas deixemos o Coronel Buckner ditar a decisão final.
Nihai kararı Albay Buckner'e bırakacağız.
Sim Senhor, o Coronel Buckner sabe o que fazer.
Evet efendim. Ne yapılacağını Albay Buckner bilir.
Ele ofereceu-se e de qualquer maneira, o Coronel Buckner escolheu-o para a missão.
O da görev için sıraya girmişti. Bir şekilde, Albay Buckner onu seçti.
Vamos ficar aqui até o tal Coronel Buckner chegar.
Şu Albay Buckner ortaya çıkana kadar burada bekleyeceğiz.
Está na hora de ir ao encontro do Coronel Buckner.
Albay Buckner'i karşılama vakti geldi.
Coronel Buckner.
Albay Buckner.
Coronel Charles Buckner.
Albay Charles Buckner.
Charles Thomas Buckner, Coronel, 062324.
Charles Thomas Buckner, Albay, 062324.
Buckner ( Boukner )...
Buckner...
Ou será Buckner ( Búckner )?
Yoksa Bukner mi?
Yeager e Buckner estão no trem.
Yeager ve Buckner trendeler.
Se Buchner quer fazer um programa de uma hora com crianças sobredotadas.
Buckner, yetenekli çocuklarla bir saat geçirmek istiyor.
O que sabe ele sobre crianças sobredotadas?
Buckner, yetenekli çocuklar hakkında ne bilir ki?
O Sr. Buckner pode perguntar isso.
Bay Buckner belki bunu sorabilir.
Bem vindo ao Live Wire Sou Winston F. Buckner.
"Live Wire" a hoş geldiniz. Ben Winston F Buckner.
- Mr Buckner...
- Bay Buckner...
Significa que eu sou o seu chefe.
- Bay Buckner... Patron benim demektir.
Sr. Buckner, passei 6 anos na prisão.
Bay Buckner, altı yılımı hapiste geçirdim.
Não, ele disse que podia mudar se arranjasse emprego.
Hayır. Buckner iş bulursam taşınabileceğimi söyledi.
Muito bem, obrigada, Mr. Burkner.
İyiyim, teşekkürler Bay Buckner.
- O que quer?
- Benden ne istiyorsun Buckner?
- Procuro o Gary Buckner.
- Affedersiniz, Gary Buckner'i arıyorum.
- Quem é o Buckner?
- Buckner da kimin nesi?
Sinto-me como o Buckner ao voltar a Shea.
O rutubet kokusu. İnine geri dönen hayvan gibiydim.
Não, mas aqui está um livro chamado " Canja de Galinha Para os Vencidos
- Yok. Ama Bill Buckner'a çamaşırhane zinciri açma cesareti veren...
Que Deram a Bill Buckner a Coragem Para Abrir Uma Cadeia de Lavandarias ".
"Kaybeden İçin Tavuk Suyuna Çorba" kitabını sana veriyorum.
Preciso de falar com a Ellie Buckner imediatamente.
Uh, Ellie Buckner ile acilen görüşmem gerekiyor.
Ellie Buckner.
Ellie Buckner.
Última chamada para Buckner, Bluffington, Lexington...
Lütfen dikkat...
- A menina Bishop e o Sr. Buckner, no último ano... - Estou a avisá-lo!
Sizi uyarıyorum.
- Basta!
Bayan Bishop ve Bay Buckner bir yıldır... - Bu kadarı yeter.
Eu sou Gary Buckner.
Ben Gary Buckner.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]