Translate.vc / Portuguese → Turkish / Bábá
Bábá translate Turkish
78,331 parallel translation
Não podemos confiar nela, pai.
Baba, bu kadının söylediklerine güvenemeyiz.
Pai?
Baba?
Não sabe o que é uma família nem o que um filho significa para um pai ou uma mãe.
Ailenin ne demek olduğunu bilmiyorsun, bir anne, baba için çocuğun ne anlama geldiğini.
Papá?
Baba?
- Papá, estás aí?
Baba?
Sou eu, papá!
Benim, baba. Benim.
Papá! Papá!
Baba, baba.
Tenho saudades tuas, papá.
Seni özledim, baba.
Sim, papá.
Evet, baba.
Papá!
Baba!
E pais reformistas que considerariam a vossa história muito intrigante.
Açık fikirli ana baba. Seni bağırlarına bassınlar diye.
Pai, o dal... fenomenal.
Baba, Dal... bir harika.
- Queres provar, pai?
- Denemek ister misin baba?
Mas acho que eu sabia que tive muita sorte no que toca a pais.
Ama baba açısından çok şanslı olduğumu biliyordum.
Pai, mãe o que estão a fazer aqui?
Baba, anne burada ne arıyorsunuz?
Pai, eu estou feliz aqui.
Baba, ben burada olmaktan mutluyum.
Pai, desculpa.
Baba, üzgünüm.
Olá, pai.
Selam baba.
Mãe, pai, façam qualquer coisa.
Anne, baba, bir şeyler yapin.
Lito, estás a chorar baba e ranho.
Salya sümük ağliyorsun.
-... pai.
-... baba.
- Eu estou bem, pai.
- İyiyim baba.
- Pai, estás a beber?
- Baba, içki mi içiyorsun?
- Não deves beber, pai.
- İçmemen lazim baba.
Desculpa, pai.
Üzgünüm baba.
Consegues ver-me, pai?
Beni görüyor musun baba?
- Vá lá, pai!
- Hadi ama baba!
Pai!
Baba!
Pai, não vás.
Baba gitme.
Pai.
Baba.
Vá lá, pai!
Hadi ama! Baba!
Pai, tens de acreditar em mim.
Baba, bana inanman gerek.
- É sobre a Sara, pai.
- Bu Sara hakkında baba.
Um homem honesto. Um marido. Um pai que foi decapitado em solo americano.
Amerikan topraklarında başı kesilen iyi bir insan, eş ve baba.
Há tantos pais e mães que trabalham.
Birçok çalışkan anne baba var.
Pai, olha.
Baba baksana.
- Olá, pai.
- Selam baba.
O que se passa?
- Baba? Neler oluyor?
- Pai, não... pai!
- Baba, hayır, baba!
- Pai, o que se passa?
- Baba ne oluyor?
Vais ser um pai.
Baba olacaksın.
Tenho de ir agora pai.
Şimdi gitmeliyim baba.
Pai!
- Baba.
Pai!
Baba.
E o seu novo papel de pai substituto.
Ve tabii ki onun oğluna karşı üstlendiğin baba rolünden de.
Ele é o pai? Uma Casa na Pradaria?
Küçük Ev dizisinde baba karakterini oynadı.
- Não eram psicopatas naquele comboio, pai.
- Trendekiler sıradan sapık değildi baba.
Não sei, pai.
- Bilmiyorum baba!
Eu compreendo isso, pai.
Anlıyorum baba.
Mamã, aqui Papá.
- Anne ben Baba.
Entendido. Força dez, Papá.
- Seni duyuyorum, iletişim güçlü Baba.