Translate.vc / Portuguese → Turkish / Caitlin
Caitlin translate Turkish
1,057 parallel translation
Não vou partilhar com a Caitlin.
Caitlin'le paylaşamam oyunumu.
Chama-se Caitlin, e quando acordei há muito tempo | naquele dia, eu estava dois meses grávida | dela.
Adı Caitlin ve uzun süre önce bir gün uyandığımda ona iki aylık hamileydim.
Foi a minha mãe que lhe deu | o nome. Caitlin!
Adını annem koydu.
Caitlin, venha me ajudar | na cozinha.
Caitlin, gel de mutfakta bana yardım et.
Caitlin!
Caitlin!
Temos de encontrar a Caitlin!
Caitlin'i bulmalıyız!
Caitlin.
Caitlin.
Vi a Caitlin entrar para | o caminhão.
Biraz önce Caitlin'i kamyonun arkasına tırmanırken gördüm.
Olá, fala a Caitlin do gabinete da Phoebe Buffay.
Alo. Ben Phoebe Buffay'in ofisinden Caitlin.
Estás bem, Caitlin?
İyi misin, Caitlin?
Podes fazer-me um favor?
Caitlin, benim için bir şey yapabilir misin?
Eu apaixonei-me pela Caitlin Bree quando andava no liceu.
- Lisede Caitlin Bree'ye deli gibi aşık olmuştum.
Então, demito-me se não conseguires o lugar de pivô de fim-de-semana.
Sonra bir hafta sonu haber sunuculuğu vermezlerse, ben de istifa ederim. Merhaba Caitlin.
Viva, Caitlin.
Gel bakalım.
Bruce, estas são Buffy, Debra e Caitlin.
- Bruce, bunlar Buffy, Debra ve Caitlin.
- Olá, Caitlin.
- Selam Caitlin.
Gostas da Caitlin?
Caitlin'den hoşlandın mı?
E quando a Caitlin cá chegar já vos mostro se sou ou não sou bom a seduzir.
Ve Caitlin buraya geldiğinde size ne kadar iyi flört ettiğimi göstereceğim.
Caitlin!
- Caitlin!
Cruzei-me com a Caitlin no corredor.
Koridorda Caitlin'e rastladım.
Olá, a Caitlin está?
Merhaba, Kathleen orada mı?
Porque desde que a Caitlin partiu... Desde que a minha filha partiu para a universidade tem havido... Eu tenho andado...
Çünkü Kathleen evden gittiğinden beri, yani kızım üniversiteye başladığından beri evde bazı...
- À Caitlin!
- Kathleen'e!
Tenho a certeza de que tragicamente, o teu suicídio vai contribuir para que eu e a Caitlin nos aproximemos mais.
Biliyor musun aslında bunun trajik bir tarafı da var. Kathleen'le ben daha da yakınlaşacağız.
Imploro-te pensa na Caitlin.
Norman sana yalvarıyorum.
- Caramba, Caitlin.
Of, Caitlin.
- Olá, Caitlin.
- Selam Caitlin. - Selam.
E a Caitlin.
Caitlin.
Caitlin, já falámos disto.
Caitlin, bunu konuşmuştuk.
- Caitlin, que raio é isso?
- Caitlin, ne yapıyorsun sen?
- Tens de deixar-te disso, Caitlin.
- Toparlanman gerek Caitlin.
Para uma pessoa como a Caitlin, de onde? Bartlesville, Oklahoma? Nova Iorque é, provavelmente, um pouco avassalador.
Caitlin gibi Bartlesville, Oklahoma'dan gelen birineyse New York herhâlde biraz fazla ezici geliyordur.
A Caitlin continua uma chata.
Caitlin hâlâ çok zorluyor.
Achas que sujeitaria um dos meus amigos à Caitlin?
Sence Caitlin'e herhangi bir arkadaşımı ayarlar mıyım?
- Anda, Caitlin.
- Hadi Caitlin.
Caitlin, que tal irmos ao centro de saúde?
Caitlin, tıp merkezine gidelim.
Caitlin, não comeces a beber.
Caitlin, içmeye başlama. Yapma.
Disse à Caitlin que, se fôssemos ao cinema, a chamaria.
Caitlin'e sinemaya gidersek onu arayacağımı söylemiştim.
Tu vais perguntar à Caitlin sobre o baile de amanha, não vais?
Yarın Caitlin'i dansa kaldıracaksın, değil mi?
- Caitlin!
- Caitlin!
Caitlin?
Caitlin?
- Caitlin.
- Caitlin.
|
Caitlin!
- Caitlin.
Caitlin.
Ele disse que a mãe dela tinha sofrido um acidente, e precisava de levar a Caitlin. - Disse que era um homem branco?
- Beyaz bir erkek mi dedin?
- Caitlin.
Anne!
E agora a Caitlin.
- Bu hafta doluyor. Şimdi de Kathleen gitti.
- Não tanto como a Caitlin.
- Caitlin kadar değil.
- Caitlin!
Caitlin!
Já passou, está bem, Caitlin?
- Bitti artık Caitlin, tamam mı?
É outra vez a Caitlin.
Yine Caitlin.