English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Candie

Candie translate Turkish

64 parallel translation
Calvin Candie.
Calvin Candy.
Viemos encontrar-nos com o Sr. Calvin Candie.
Bay Calvin Candy'yi görmeye geldik.
Django, este é o advogado do Sr. Candie, Leonide Moguy.
Django, bu Bay Candie'nin avukatı, Leonide Moguy.
Há quanto tempo trabalha com o Sr. Candie?
Ne zamandır Bay Candy için çalışıyorsunuz?
Há mais alguma coisa sobre o Sr. Candie que deva saber antes de o conhecer?
Bay Candie ile tanışmadan önce bilmem gereken bir şey var mı?
E prefere Monsieur Candie ao invés de Sr. Candie.
Ve Bay Candy yerine Mösyö Candy denmesini tercih eder.
Sim, Monsieur Candie.
Evet Bay Candy.
Monsieur Candie gostaria que direccionasse as suas perguntas para mim.
Mösyö Candie, Eğer sorularınızı bana yöneltirseniz memnun olurum.
Com todo o respeito, Monsieur Candie, não lhe pedi nenhum conselho.
Kusura bakmayın Mösyö Candie ama, Tavsiyenizi almak için gelmedim.
Pára de hostilizar o Candie!
Candy ile uğraşmayı bırak!
Já não posso lutar mais, Monsieur Candie.
Daha fazla dövüşemem, Mösyö Candy.
Por favor, Sr. Candie, já não posso, já não posso mais...
Lütfen Bay Candy, artık yapamam, daha fazla dövüşemem.
Bem... Monsieur Candie, quando achar melhor.
Şimdi, Mösyö Candie,
Sim senhor, Monsieur Candie.
Peki efendim, Mösyö Candie.
Deixem-me que vos apresente, Lara Lee Candie-Fitzwilly.
Tanıştırayım, Lara Lee Candie-Fitzwilly.
Monsieur Candie?
- Mösyö Candie? - Hm?
Por acaso, Monsieur Candie, há uma coisa que ainda não lhe disse.
Mösyö Candie, size söylemediğim bir şey var.
Mas Monsieur Candie, ela fugiu.
Ama Mösyö Candie, kız daha yeni kaçtı.
Só estou a falar alemão contigo, para o caso do pessoal do Candie, nos estar a ouvir.
Almanca konuşmamın sebebi, Candie'nin çalışanlarının bizi duymasını istememem.
Vai buscar aquele vinho, que o Monsieur Candie, gosta.
Aşağıdan Bay Candie'nin sevdiği şarabı getir.
Monsieur Candie, eram todos espécimes soberbos, sem dúvidas.
Mösyö Candie, hepsi iyi mallardı, kabul ediyorum.
Tem de perceber Monsieur Candie, mesmo sendo um principiante nas lutas de pretos, tenho algum historial com os circos europeus.
Anlamalısınız ki Mösyö Candie,... zenci dövüşünde bir acemi olmama rağmen bir dönem Avrupa sirklerinde bulunmuşluğum vardır.
Dr. Schultz, fique a saber, que não há ninguém nas lutas de pretos, que aprecie o valor do carisma tanto como Monsieur Calvin J. Candie.
Dr. Schultz, Bilmeniz gerekiyor ki zenci dövüşü oyununda Mösyö Calvin J. Candie kadar gösterişe önem veren hiç kimse yoktur.
Monsieur Candie, nem imagina como é, não ouvir o seu primeiro idioma durante 4 anos.
Mösyö Candie, dört yıl boyunca ana dilinizi duymamak nasıl bir şeydir tahmin edemezsiniz.
Sabe Monsieur Candie, consegue ser muito persuasivo.
Mösyö Candie, gerçekten de ikna edici birisiniz.
Porque não, Monsieur Candie, temos negócio, o Eskimo Joe, por $ 12000!
Neden olmasın, Mösyö Candie, Eskimo Joe için 12 bin dolar vereceğim!
Quando o Monsieur Candie fala contigo, tu respondes.
Mösyö Candie sana bir soru sordu, cevap ver.
Gosto muito, Monsieur Candie.
Çok sevdim, Mösyö Candie.
Sabe Monsieur Candie, o Dr. era capaz de gostar de ver as costas desnudas da Hildi, visto que, não há muitos pretos de onde ele vem.
- Mösyö Candie,... doktorumuz belki Hilda'nın yaralı sırtını görmek ister ne de olsa onun geldiği yerde pek zenci yok.
- Monsieur Candie...
Mösyö Candie,
Monsieur Candie, posso falar consigo na cozinha.
Mösyö Candie, sizinle mutfakta biraz konuşabilir miyiz?
Tem razão, Monsieur Candie, eu trato do assunto.
Haklısınız Mösyö Candie, ben hallederim.
Senhor Candie...
Mister Candy,
Fomos tentar apanhá-los, as coisas começaram a piorar, o meu parceiro morreu e deram um tiro ao Calvin Candie.
Onları almak için içeri girdik, işler terse gitti. Parterim öldü, Calvin Candie vuruldu.
O Calvin Candie, só dizia merda.
Calvin Candy'nin ağzından çıkan her söz saçmalıktı.
Deves-me pela porra da Candie. Sim, ela contou-me.
Bana Candie için borcun var.
A Candie não sabia o que querias dizer com Ghost.
Candie Ghost derken neyi kastettiğini bilmiyordu.
- Candie!
- Candie!
Candie!
- Candie!
Mas que raio fizeste, Candie?
- Ne bok yedin böyle Candie?
Candie!
Candie!
Está a sangrar? Afasta-te, Candie!
Çekil Candie!
Candie, eu estou bem.
Candie, bir şeyim yok.
Warrick? Mande a Candie para aqui, com ele, já.
- Candie'yi adamla birlikte hemen buraya gönder.
- Candie?
Candie?
Candie, leve-o lá fora.
Candie, beyi uğurla.
No sonho, o corte da Candie tinha sarado completamente.
Rüyamda Candie'nin açtığı yara tamamen geçmişti.
O corte que a Candie te fez.
Candie'nin yüzünde açtığı yara.
Candie.
Candie.
Nós vamos buscá-lo.
Candie.
Candie, vai buscá-lo.
Candie, git getir onu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]