English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Canton

Canton translate Turkish

110 parallel translation
Conhece o Transpacific Steamship Company em Canton Road?
Canton Yolu'ndaki Trans pasifik Buharlı Gemi Şirketi'ni biliyor musun?
Ele zarpa amanhã para Cantão.
Yarın Canton'a yelken açacak.
Por Cantão, Madagáscar, Sião? ( Sião, atual Tailândia )
Canton'a, Madagaskar'a, Siyam'a?
Mas se fossemos quatro podíamos pedir galinha à Cantão e... "
"Ama dört kişi olursak Canton pilici de alabileceğiz..." "dedin."
Tu não és da minha classe, Canton.
Sen benim sınıfımda değilsin, Canton.
Quanto tempo estima ficar aqui, Canton?
Tahmini ne kadardır burada bekliyorsunuz, Canton?
Canton.
- Canton.
Alguma vez matou um homem, Canton?
Hiç kendin birini öldürdün mü Canton?
Estamos a perder tempo, Canton.
Zaman kaybediyoruz burada Canton.
Ela é de Canton, Ohio.
Canton, Ohio'dan.
Eu estive na América em digressão com a Companhia de Ópera de Cantão em 1940. São Francisco.
1940'ta Canton Opera'sının düzenlediği bir turda Amerika'daydım.
- Wong Kei-ying de Canton?
- Sen Foshan'dan Wong Kei-ying musun? - Evet efendim.
No próximo mês, vou até Canton.
Yeni görev yerimi Kanton'da seçtim.
Juntar-me-ei a ti em Canton, logo que possível.
Üzgünüm. Boş olduğum zaman seni ziyarete geleceğim.
Mas as instalações em Canton são caras.
Ama kira oranı Canton'da çok yüksek, bunu nasıl karşılayabiliriz..
Não tenho notícias desde a minha chegada a Cantão.
Canton'a geldikten sonra onları görmedim.
A minha irmã mais nova, foi raptada e trazida para Canton.
Küçük kızkardeşim onlar tarafından Canton'a kaçırıldı.
A seita de lutadores em Canton, vende as mulheres para arranjarem fundos.
Onlar sapkın bir mezhepten. Onlar kadın kaçırarak para kazanıyor.
Temos de deixar Canton. Tenho um emprego num bordel em Hong Kong.
Hong Kong'da bir genelevde iş buldum.
Vamos à cerimónia e desafiamos a centopeia.
Canton'a geri döneceğiz. Kırkayakla tekrar dövüşeceğiz.
Diz-lhes que precisamos do klan aqui em Canton.
Canton'da bir Klan istediğimizi söyle.
É óbvio que Carl Lee Hailey não terá um julgamento justo em Canton.
Carl Lee Hailey'in Canton'da adil bir şekilde yargılanamayacağı açık.
Porque veio realmente a Canton?
Gerçekten, seni Canton'a getiren ne?
Hoje, a luta continua... aqui em Canton.
Mücadele bugün de devam ediyor... burada, Canton'da.
É impossível encontrar um júri imparcial em Canton.
Canton'da tarafsız bir jüri bulmak imkansız.
O Hailey vai ser julgado em Canton.
Hailey'nin mahkemesi Canton'da yapılacak.
E foram avistados tornados, o último foi visto a nordeste de Canton.
Ayrıca hortumlar görüldü. Sonuncusu Canton'un kuzeydoğusundan... az önce bildirildi.
Foi avistado um tornado... a atravessar Canton, há apenas alguns minutos.
Birkaç dakika önce... Canton'dan bir hortum geçtiği doğrulandı.
Chamava-se Johnny Lo. Mudou-se de Cantão para cá há cerca de seis meses.
Adı Johnny Lo, 6 ay önce Canton'dan buraya taşınmış.
Não é preciso isso, Canton.
Sakin ol kaptan.Buna gerek yok Ah!
- Sr. Canton, por favor!
Bay Canton!
- Simon Canton.
Benim adım Simon Canton.
É verdade, Canton?
- Doğru mu, Canton?
Canton, dê-me...
Canton, yardım et!
O barco é seu, Canton. Quer dar ideias?
Pekala Canton.Bu senin gemin Bir fikrin var mı?
Mudei a tua família para Cantão.
Aileni Canton'a gönderdim.
- É certo que Canton, Ohio,...
Orası Canton, Ohio seçildiği...
No dia de hoje os cidadãos de Canton, Ohio, receberam os representantes do Portal do Milénio.
Ohio eyaleti vatandaşları bugün küçük bir geçit töreniyle Millenyum Geçidi temsilcilerini selamladı.
Canton é um dos três lugares alternativos considerados pelos oficiais do Portal.
Eyalet Geçit yöneticileri tarafından düşünülen üç alternatiften birisi.
A Canton, Ohio, ou o terceiro círculo do inferno ou onde decidam construir essa maldita coisa.
Canton, Ohio ya da üçüncü bir kahrolası yer,.. ... ya da o lanet şeyi inşaat etmek için karar verdiklere yere.
Meu sócio em Canton. Direi que está a caminho.
Kantonda ki asistanımı arar yolda olduğunu söylerim.
O senhor Moss me ofereceu um emprego em Canton, embora não cumpri minha parte do trato.
Biliyorsun, Bay Moss bana Canton da bir iş teklifinde bulundu, anlaşmada başarısız olmama rağmen.
Uma vez, um homem em Canton, no Ohio, enrolou uma bola de cordel com seis metros de diâmetro.
Kanton, Ohio da yaşayan bir adam vardı,..... çapı altı metreden büyük bir yumağı tek seferde sarmıştı.
- CANTON, L.I.
- CANTON, L.I.
Chama-se Jack Canton.
Adı Jack Canton.
3 bilhetes de ida para Canton.
Canton'a üç bilet lütfen.
Por que não nos deixa em paz? Que faz aqui?
Usta Wong, biz Canton'u terk ettik.
Nunca nos irá deixar em paz.
Lui Yat Siu buradan bizimle birlikte ayrılmak istiyor, çünkü Canton yaşanacak yer değil.
E você, Sr. Canton, não é um cavalheiro.
Sen bay Canton.Hiç de centilmen değilsin
Canton!
Canton!
Abra, Canton!
Kapıyı aç Canton!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]