English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Carlyle

Carlyle translate Turkish

261 parallel translation
O senador Carlyle, gentilmente acedeu a que a linha... Atchison-Santa Fé passasse, pela nossa pequena e emergente cidade.
Senatör Carlyle Atchison-Santa Fe hattının gelişen küçük kasabamızdan geçmesine karar verdi.
Urra pelo Senador Carlyle!
Yaşasın Lyndon City!
Urra por Lyndon City!
Yaşasın Senatör Carlyle!
Eras amigo do Carlyle, não eras, Bell?
Sen Carlyle'ın arkadaşıydın, değil mi?
Estou do outro lado do parque, no "The Carlyle", e, se não te importas, gostaria de usar-te como isco.
Parkın diğer yakasında kalıyorum, The Carlyle'da. Sakıncası yoksa, seni yem olarak kullanmak istiyorum.
É o Major Carlyle.
Bu Onbaşı Carlyle, efendim.
senhorita Carolay? Aqui é da segurança.
Bayan Carlyle, burası güvenlik.
- Carlyle.
- Carlyle.
Temos apenas uma semana de lazer, que passaremos em Londres - uma oportunidade para lhe mostrar a campa de Thomas Carlyle.
Sadece bir hafta kadar Londra'da tatil yapacağız. Ona Thomas Carlyle'ın mezarını göstermek için çok iyi bir fırsat olacak.
Durante a Batalha de Madrid... permaneceu escondido com uma metralhadora na Biblioteca da Cidade Universitária... lendo Carlyle entre cada ataque.
Madrid savaşında, Üniversite kütüphanesinde makinalı tüfekle taranmıştı. Saldırıların arasında da Caryle okuyormuş.
Quer que vá ter com ele ao Carlyle.
The Carlyle'da buluşmak istiyor.
Ao Carlyle.
The Carlyle.
Bem, não sei nada sobre ele, excepto que se chama'The Carlyle.'
Aslında, bu yer hakkında "The Carlyle" adından başka bir şey bilmiyorum.
Carlyle, faz a ligação com as regiões Central leste e sudoeste.
Carlyle, Doğu ve..... Güneybatı merkez bölgeleriyle bağlantı kuralım.
- Carlyle!
Carlyle?
Controlo, aqui Carlyle.
Cevap verin. Merkez, ben Carlyle.
O que dizes a uma suite no Carlyle?
Carlyle'da bir süit almaya ne dersin?
Está na hora da 4.323ª edição da Celebração Televisiva de Farnsworth com Mimsy Carlyle, a ave canora de Deus.
Farnsworth Televizyon Bakanlığının 4,323üncü servisine hoş geldiniz.
Com Mimsy Carlyle.
" Mimsy Carlyle ile.
O Delegado Carlyle.
Bu Şerif Yardımcısı Carlyle.
Carlyle, o que se passa aqui?
Carlyle, burada neler oluyor?
Vai trazê-lo, ou não, Carlyle?
Hadi Carlyle, onu getiriyor musun, getirmiyor musun?
É o delegado Carlyle!
Bu Şerif Yardımcısı Carlyle.
É James Carlyle.
Bu James Carlyle.
- Thomas Carlyle. 1864.
- Thomas Carlyle, 1864.
Tina Carlyle, muito prazer.
Tina Carlyle, tanıştığımıza memnun oldum.
A Senhorita. Tina Carlyle.
Bayan Tina Carlyle.
O jacto para Martha's Vineyard, a vivenda com flores e acepipes, lugares cativos para um espectáculo esgotado, bebidas no Carlyle.
Martha'nın üzümbağına jet gezisi, yemek ve çiçek dolu kulübe, bileti tükenmiş gösterilere özel bilet, Carlyle'da içki.
E marca uma mesa no Carlyle para umas bebidas.
Ve Carlyle'da içki için bir masa.
- "O Eterno Sim" do Sr. Carlyle.
- Bay Carlyle'ın müstakbel eşi.
Eu tinha um colega em Oxford. O Carlyle.
Oxford'da Carlyle adında bir dostum vardı.
Se bem me recordo, o Carlyle, antes de ficar louco, afirmou que existia um animal...
- Yanlış hatırlamıyorsam zavallı Carlyle'ın iddia ettiğine göre, çıldırmadan önce yani...
Eu compreendo, Carlyle.
Anlıyorum Carlyle.
O Dr Ferris Carlyle passou anos a transcrever uma língua pré-Germânica.
Dr. Ferris Carlyle, yıllarını kullanılmayan bir Germen dilini çözmeye harcadı.
O Carlyle recomenda separar todas as partes do corpo, com uma lâmina afiada.
- Carlyle, bütün organlarını keskin bir bıçakla kesmeyi tavsiye etti.
O Carlyle enfrentou-a e ainda está vivo.
Dostun Carlyle karşı karşıya gelmiş ve hâlâ ayakta.
Encontrei o Tony Gardella no Café Carlyle.
Ben Tony Gardello diyorum.
Estou hospedada no Carlyle com o Peter.
Carlyle'da Peter'la kalıyorum.
Vê o que aconteceu ao Carlyle quando perdeu a bagagem.
Carlyle valizini kaybettiğinde ne olduğunu biliyorsun.
Lee Vaughn e Joaquin Morano. Fomos de táxi até ao hotel Carlyle.
Lee Vaughn ve Joaquin Morano'yla taksi tutup Carlyle'a gittik.
E lembrei-me duma coisa que Carlyle disse...
Sonra Carlyle'nin söylediği bir şeyi hatırladım.
- Quem é o Carlyle?
- Carlyle kim?
O que é, Carlyle?
Kim bu? Carlyle mi?
Também gosto mais do Carlyle.
Carlyle'yi ben de severdim.
Estás acostumado a ter um avião particular e uma suite no Carlyle.
Sen özel jetlere, büyük otellerde suitlere alışıksın.
Então lembrei-me de algo que Karlajl disse.
Sonra Carlyle'nin söylediği bir şeyi hatırladım.
Karlajl?
Kim bu? Carlyle mi?
Gosto do teu Karlaja.
Carlyle'yi ben de severdim.
Senhorita Carolay?
Bayan Carlyle burası güvenlik
Os celestiais pés de Damon Feather.
Tanrının bülbülü Mimsy Carlyle söylüyor Damon Feather'in tanrısal ayakları.
Quem é Karlajl?
Carlyle kim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]