Translate.vc / Portuguese → Turkish / Cartel
Cartel translate Turkish
1,570 parallel translation
Já sabemos como o Cartel faz os negócios. Nunca são de fiar.
Kartelin nasıl iş yaptığını biliyorsun.
O Juan Carlos confirmou o encontro entre os Irlandeses e o Cartel.
İhtiyacın olan kişi benim, Gaalan. Juan Carlos Kartel - Krallar buluşmasının yerini bildirdi.
Significa que o nosso governo está a apoiar um Cartel, para derrubar os outros.
Hükümetimizin, bir karteli yok etmek için öbürünü desteklediği anlamına geliyor.
Eles simplesmente deixam o Clube ( MC ) continuar a transportar drogas, e a vender armas para o maldito Cartel.
Kulübün uyuşturu nakledip kahrolası kartele silah satmasına izin veriyorlar.
A única razão de eu não te estar a degolar, é porque preciso que este acordo com o Cartel aconteça.
Boğazını ikiye ayırmamamın tek sebebi kartelle olan anlaşmanın gerçekleşmesine ihtiyacım olması.
Temos que manter o Clay vivo para tratar deste negócio com o Cartel.
Kartel işini halletmek için Clay'i hayatta tutmalıyız.
A CIA está por de trás deste encontro entre os irlandeses e o Cartel.
İrlandalılarla Kartel ilişkisinin arkasında CIA var.
O Five-0 agiu juntamente com a alfândega, a Narcóticos e a polícia para orquestrar uma acção eficiente e coordenada para dissolver o que parece ser um grande cartel no tráfico mundial de drogas.
Five-O gümrük, DEA ve HPD ile düzenlediği operasyonlarla global uyuşturucu ticaretine büyük darbe vurdu.
A polícia tenta saber de que cartel eram as drogas.
HPD hala kokainin hangi kartele ait olduğunu araştırıyor.
Vargas identificou-o como chefe do cartel.
Vargas kartelin başında onun olduğunu doğruladı.
Era um matador de nível médio para o cartel de Tarza, na Colômbia.
Adam Kolombiya'daki Tarza Karteli için çalışan bir tetikçiymiş.
As mesmas que o cartel usa para contrabandear drogas no porto.
Kartelin kokaini kaçırmak için limanda kullandıklarıyla aynı.
Não, ele é insignificante para o cartel.
Hayır, o düşük seviyeli bir güvenlik.
Ele tem uma empresa de fachada, que usa para alugar uma propriedade, ao cartel como esconderijo.
Mülklerini zula olarak kullanması.. ... için kiraladığı paravan bir şirketi var.
Afogamento acidental do Líder do Cartel, Jorge Lara.
Kartel Lideri, Jorge Lara Kazara Boğuldu
As autoridades dizem que o Cartel localizado na Costa Rica, foi o primeiro a exportar desconhece-se se a guerra às drogas está ligada com... Sabemos que as tropas na região retaliaram, usando... 25.000 tropas que... foram enviados, vindos da América, para controlar aquela região...
Yetkililer Costa Rica'daki isalat merkezinin giderek büyüdügünü söylüyorlar bu büyüme de bilinmeyen sayida uyusturucu savasini onlara bagliyor bölgede yapilacak olan misillemeyi kontrol altina almak için Amerika'dan 25,000 asker gönderiliyor...
Não lutam contra oito homens, mas também contra o cartel que os protegem.
Sadece o adamlarla çatismaya girmeyeceksiniz onlari koruyan Kartelle de çatismaya gireceksin.
Julgo que é do cartel de Baja e mostra sete decapitações.
Bence, Baja kartelinden, yedi başın kesilmesi filmi.
O cartel está a apertar convosco?
Baja karteli size abayı mı yaktı?
Dennis, precisamos dos teus ficheiros sobre o cartel de Baja.
Dennis, Baja karteliyle ilgili dosyalarına ihtiyacımız var.
Precisamos da informação da DEA sobre o cartel.
Narkotiğin kartel hakkında bildiklerine ihtiyacımız var.
Somos do cartel, cabrón.
Karteliz biz, ahmak.
Trata-se do cartel de Baja.
Baja karteli bu.
... ao desmantelarmos a liderança do cartel de Baja e a maldição das drogas ilícitas no nosso país.
Baja kartelinin liderlerinin ve ülkedeki yasa dışı uyuşturucunun lanetinin dağılmasıyla sağladık bunu.
Com a Elena fora de ação, e com a ajuda do Dennis, o Lado e o Azul criaram um novo cartel.
Elena'nın gidişiyle ve Dennis'in girişimleriyle Lado ve Azul yeni bir kartel kurdular.
Passei boa parte do último ano no México numa força conjunta da CIA e do DEA que tinha em foco o cartel Zeta
Geçen senenin çoğunu Meksika'da Zetas Karteli'ne karşı oluşturulan CIA-DEA ortaklığındaki görev gücü için çalışarak geçirdim.
O cartel quer estabelecer-se aqui em Miami.
Kartel, Miami'yi üs yapmaya hazırlanıyor.
Suponho que o local não pertença ao chefe de um cartel.
Sanıyorum burası kartelin tepesindeki isme ait değil.
Ramiro Salazar, CHEFE DE CARTEL.
RAMIRO SALAZAR KARTELİN PATRONU
O cartel vai matar-te por causa disto, e tu sabe-lo.
Kartel seni öldürecek, bunun farkındasın.
Temos indicação de que ele é um traficante do Cartel Sinaloa.
Sinaloa Kartel'inde kaçakçı olduğunu düşünüyoruz.
Liga para o cartel do Juarez enquanto estás à espera.
Başlamışken Juárez Karteli'ni de ara.
O proprietário anterior trabalhou para um cartel de drogas.
Önceki ev sahibi, uyuşturucu karteli adına çalışıyordu.
Queriam trocá-lo por dois chefes do cartel em San Quentin.
Onu, San Quentinli bir çift kartel patronu ile takas etmek istiyorlar.
Isto é cartel mexicano, 60 anos na cadeia federal.
Meksika kartelleri gibi üretmissin. 60 yildan baslar cezasi.
Financeiro americano, que suspeitávamos há muito tempo que geria dinheiro para o cartel Juarez.
Uzun zamandır Juarez Karteli'nin parasını yönettiğinden şüpheleniyorduk.
Quer dizer, ele trabalha com o cartel Juarez e também gere uma fraude.
Adamın bir yandan Juarez Karteli ile iş yapıp ek iş olarak da zimmete para geçirdiğini düşünürsen olağan bir durum.
- O quê? Ele é do cartel?
Hey, kartel için mi çalışıyormuş?
Ela condenou metade do Cartel Sinaloa à morte.
Sinaloa Karteli'nin yarısını idam ettirmişti.
Foi mandado pelos ares juntamente com alguém de um cartel mexicano, e a DEA não sabe o que pensar.
Meksikalı bir kartel üyesiyle birlikte havaya uçurulmuş... ve Narkotik bir anlam veremiyor.
- O cartel de drogas mexicano?
- Meksikalı uyuşturucu şebekesi mi?
O cartel Vasquez ganhava muito com a morte do Francisco.
Bu mantıklı. Vasquez kartelinin Francisco'nun ölümünden çok büyük çıkarı vardı.
3ª, ligação com o cartel Vasquez.
- Vasquez karteliyle ilişki.
Lidamos com um cartel.
- Uyuşturucu kartelinden bahsediyoruz.
A única coisa que falta é a ligação com o cartel.
Tek bilmediğimiz şey, kartel ile olan bağlantısı.
ela ficou no apartamento do Junior Vasquez, que faz parte do cartel.
Kartelin bir numaralı adamı Junior Vasquez'in malikhanesinde kalmış.
O cartel do Vasquez suspeitava que o Francisco estava a treinar cães para a alfândega.
Vasquez ailesi Francisco'nun gümrükler için özel köpek yetiştirdiğinden şüphelenmiş.
Ele queria proteger o cartel.
- Karteli koruması gerektiğini düşünmüş.
O Reggie queria dar-se bem com o cartel.
- Kartelle bağlarını iyi tutmak istemiş.
A única razão para que eu não te estar a degolar agora, é porque preciso que o acordo com o cartel aconteça.
Boğazını boydan boya kesmememin tek nedeni kartelle olan anlaşmanın gerçekleşebilmesi için sana ihtiyacımın olması.
Os irlandeses estão por um fio nessa história do Cartel.
İrlandalılar bu kartel anlaşmasına pamuk ipliğiyle bağlılar.