English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Casada

Casada translate Turkish

4,747 parallel translation
Estou casada há 15 anos.
15 yıldır evliyim.
Consta que foi casada com um agente infiltrado do KGB.
Son derece gizli bir KGB ajanıyla evli olduğu görülüyor.
A mulher, Joyce Ana Ramirez, também usa o apelido de casada, McKenzie.
Kadının adı Joyce Ana Ramirez ayrıca kocasının soyadı olan McKenzie'yi de kullanıyor.
Queres continuar casada com ele?
Onunla evli kalmak mı istiyorsun?
- Carly foi casada com o irmão do Dig.
Carly, Dig'in kardeşiyle evliydi.
Não podes voltar, casada e grávida, a dizer que sentes a minha falta.
Evli ve hamile olarak gelip seni özledim diyemezsin. Sen çekip gitmiştin.
Malta, eu não posso estar casada com ela.
Onunla evli kalamam.
Céus, diz-me que não estou casada com um Zé Castelo Branco.
Lütfen nonoşun tekiyle evlenmediğimi söyle.
Está casada comigo.
Benimle evlisin.
Pergunto a Deus todos os dias, porque devo estar casada com um homem assim!
Tanrı'ya her gün senin gibi bir adamla neden evlendiğimi soruyorum!
- Sou uma mulher casada.
Ben evli bir kadınım. Henüz değil.
Melinda Perkins, 32 anos, casada com o Dr. Bradley Perkins.
Melinda Perkins, 32 yaşında, Dr. Bradley Perkins ile evli.
- Fui casada.
- Evliydim.
Não queres estar casada comigo?
Benimle evli kalmak istemiyor musun?
Casada?
Evli mi?
Já foi casada.
Daha önce evlenmiştin.
Sempre foi casada com a profissão.
Hep işine aşık olmuştur.
Então, quem quer ser casada com esta adorável família?
Evet, kim bu hoş aileye gelin olmak ister?
Osbourne promete torná-la numa mulher casada. depois de ser libertado.
Osbourne serbest bırakıldıktan sonra onunla evlenmeye söz vermiş.
Bem, ele tornou-a numa mulher casada quando deu-lhe aquele anel.
Ona bir yüzük vererek onunla evlenmiş oldu.
! Malory, estás casada?
Malory, evlendin mi?
Pensei que era mentira ela ser casada.
Evlilik konusunda yalan söylüyor sanmıştım dostum.
Se o sexo que fazemos é o que os ofende mais, eles deviam deixar-nos casar, porque qualquer pessoa casada sabe que o sexo vai por uma ladeira abaixo.
Yani madem şu anda yapmış olduğumuz seks bu kişileri bu kadar rahatsız ediyor öyleyse evlenmemize izin vermeleri de gerekli çünkü evlendikten sonra seks hayatı denen şey hemen hemen ölüyor.
- Harvey. - Como vai a vida de casada?
- Harvey.
- É casada?
- Bununla bir ilgisi yok. - Evli misiniz?
Até a Sra. Scott percebe que não ter filhos e não ser casada, não é sinal de defeito.
Bayan Scott bile evlenmemiş ve çocuğu olmamanın seni hasarlı mal yapmadığını anlıyor.
És casada?
Sen evli misin?
Só quero saber se ela é casada, ou se tem um namorado.
Sadece onun evli mi değil mi ya da erkek arkadaşı var mı yok mu, bilmek istiyorum.
- Sou casada, Brian.
- Üzgünüm, ben evliyim, Brian.
- Casada e feliz, Brian.
- Mutlu bir evliliğim var Brian.
É casada.
- Sen evlisin.
Não está casada com Jasper Tudor.
Jasper Tudor'la evli değilsin.
- Está casada comigo.
Benimle evlisin.
Se eu perder, ainda está casada com George, ainda é a Duquesa de Clarence.
Eğer kaybedersem, George ile hala evli olacaksın. Hala Clarence Düşesi olacaksın.
Pensei que fosses casada com o Marshall.
Nişanlı? Ben seni Marshall ile evli sanıyordum.
A mulher casada, acusada de ter tido um caso com Murray Randall, indicado para o Supremo Tribunal pelo Presidente Grant.
Başkan Grant'ın yüksek mahkeme yargıçlığına aday gösterdiği Murray Randall'la evlilik dışı ilişki yaşamakla suçlanıyor.
Ele era casado? Você era casada?
Sen evli miydin?
Os guardas encontraram documentos de Clara Dewinter, 35 anos, mora em Queens e é casada.
Onu bulan görevli Clara Dewinter olduğunu söyledi. 35 yaşında, Queens de yaşıyor ve evli.
Porque é casada com o homem que avançou com o assalto após ter levado um tiro?
Vurulduktan sonra seni bırakıp hırsızlığa devam etmeye karar veren bir adamla evlisin diye mi?
Acho que qualquer pessoa casada que diga que não está a mentir.
Evli olup da düşünmedim diyen.. ... yalan söylüyordur bence.
Sou uma mulher casada muito feliz. Estamos a chegar aos 10 anos.
On yıldır evli, mutlu-mesut bir kadınım ben.
Assim que a tua irmã estiver casada com Nápoles, levarás um navio até França.
Kardeşin Napoli ile evlendiğinde Fransa'ya yelken açacaksın.
Já fui casada.
Ben de evlendim.
Ser casada com o Bill, faz-me sentir no centro das atenções.
Bill'le evli olmak çoğu zaman bir gösteri sporunda olmak gibi.
Se fosse casada, ia perceber do que estou a falar.
Evli olsaydınız neden bahsettiğimi anlardınız.
É casada, agente Van Pelt?
Evli misiniz Ajan Van Pelt?
É casada com o meu sobrinho, Roddy.
Yeğenim Roddy ile evliydi.
- Pensei que era casada com um inválido.
- Ben onu evli sanıyordum.
- Casada?
Evli mi?
Não está casada com Jasper Tudor.
Onunla evli değilsin.
- Ela era casada.
Evliydi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]