English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Cate

Cate translate Turkish

802 parallel translation
Então não vieste com Mr. Cate e o bébé nesta viagem?
- Bu yolculukta, Bay Cate ve bebekle birlikte değil misin?
Ele é de Montecito, anda em Cate.
Montecito'dan ve o...
Revi as transcrições do julgamento no caso da irmã, Cate.
Kate'in hikayesinde ve duruşma kayıtlarında araştırma yaptım.
É por isso que você precisa ter Kite!
Bu yüzden "Cate" almalısınız.
Cate, sente-se bem?
Cate, Cate, iyi misin?
- Está aí alguém consigo?
Cate, orada yanında biri var mı?
Vá lá, Cate. Vamos lá acabar com isto.
Hadi Cate halledelim şu işi.
Ela já entrou em coma.
Cate çoktan komaya girmişti.
Inspectora Cate Pritchard, da Scotland Yard, quero que conheça...
Londra Emniyet Müdürlüğünden Müfettiş Kate, sizi tanıştırmak... - Ajan Booth!
A Cate imprimiu uns anúncios, podias colocá-los aqui?
Birkaç ilan hazırladım. Şunu asar mısın?
Cate, sinto muito.
Cate, çok üzgünüm.
Viste a Cate?
Cate'i gördün mü?
- Trata-me por Cate.
- Bana Cate de.
Cate.
Cate.
Se chama Cate.
Adı Cate.
Jim Scheuren, pai biológico da Cate.
Jim Scheuren, Cate'in biyolojik babası.
Então ele não encontrou a Cate acidentalmente.
Demek ki Cate'e kazara denk gelmedi.
- O pai da Cate já chegou?
Cate'in babası daha gelmedi mi?
Encontrou algo no quarto da Cate?
Cate'in odasında bir şey bulabildin mi?
E nessa hora, Cate teria acordado.
Öyle olsaydı, Cate de uyanırdı.
As chances de Cate sobreviver acabaram de aumentar.
Cate'in hayatta kalma şansı daha fazla.
Eles passam mais tempo com ela.
Cate ile daha fazla zaman geçirirler.
Certo, vamos falar com o pai da Cate agora.
Doğru. Cate'in babasıyla konuşmak üzereyiz.
E a Cate?
Ya Cate?
Pergunto isso porque dada a localização da casa de sua ex-esposa, achamos que alguém tinha Cate especificamente como alvo.
Bunu sormamın nedeni, eski karınızın evinin yeri düşünülünce bizce birisi Cate'i özellikle seçmişti.
Com que frequência vê a Cate?
Cate'le ne sıklıkla görüşüyorsunuz?
Com todo respeito, quer dizer que se não pode me dar mais informações, meu tempo é melhor gasto em outro lugar.
Bunu tüm saygımla söylüyorum ki bayım, Cate'le ilgili bilmediğim bir şey söylemiyorsunuz, zamanımı başka yerde harcasam daha iyi olacak.
- Cate tem epilepsia, e quem a sequestrou não sabia, para pegar o remédio.
Cate Hale sara hastasıydı, ve onu kaçıran her kimse ilaç alması gerektiğini bilmiyordu.
Oi, Cate.
Merhaba, Cate.
A polícia mandou o cobertor e a roupa da Cate para análise.
Polis battaniye ve elbiseleri incelenmesi için gönderdi.
Preciso mostrar algumas fotos de suspeitos para Cate.
Cate'e bazı sabıkalı resimleri göstermem gerekiyor.
Eles deixaram a Cate a 135 km de casa.
Cate'i, evinden 84 mil uzağa bıraktılar.
Cate, abra os olhos.
Cate aç gözlerini.
Porque seja lá qual for o ritual que estão tentando fazer, sabemos que Cate não atendeu as suas necessidades.
Çünkü o insanların tamamlamaya çalıştıkları bir törenleri var Cate'in, onların ihtiyaçlarına cevap vermediğini biliyoruz.
A quebra do vidro e o descartamento de Cate, por ter epilepsia, nos leva a crer que são pessoas muito superticiosas e que estão praticando um ritual muito específico.
Kırık camlar ve Cate'i epilepsi yüzünden terketmeleri, bizi aşırı batıl inançlı insanlar oldukları ve kendilerine has bir töreni tamamlamaya çalıştıkları sonucuna götürüyor.
Sabemos o porquê? Mas sabemos que pela localização da casa de Cate Hale, eles não foram atrás dessa garota por acidente. Não.
Nedenini biliyor muyuz?
O pai da Cate disse que ela gostava de ver filmes naquele cinema local.
Cate'in babası, kızının film izlemekten hoşlandığını söyledi.
Tivemos sorte com Cate Hale.
Cate Hale konusunda şanslıydık.
Nesta casa e na dos Hale a cama das garotas está próxima à saída.
Bu evde de Cate'in evinde de kızların yatak odaları çıkışa en yakın yerde.
Garcia obteve resposta para o fio de cabelo achado no cobertor onde Cate Hale foi enrolada.
Garcia Cate Hale'i sardıkları battaniyedeki saçla eşleşme yakaladı.
Cate Hale lembra de estar trancada num armário cheio de roupas e papel-alumínio.
Cate Hale elbise ve alüminyum folyo dolu bir dolapta kapalı kaldığını söylemişti.
Cate diz que lembra de ouvir sinos, seguidos pelo pai falando com o filho.
Cate, arkasından babanın konuşmalarının geldiği çıngırak sesleri duyduğunu söylemişti.
Cate Hale só está viva por sua causa, não é, Kathy?
Cate Hale, tek hayatta kalandı Senin sayende, Kathy. Bu senin-
Parece a Cate Blanchett.
Adam Cate Blanchett'e benziyor.
Quero que saibas que eu e a Cate não desistimos de ti.
Şunu bilmeni istiyorum, Cate ve ben senden vazgeçmedik.
- Cate Cassidy é a tua mãe.
Cate Cassidy.
- Eu sou Cate Cassidy.
O senin annen.
Ryan e eu acordámos às 5h.
Ben Cate Cassidy. Ryan'la ben saat 5'ten beri ayaktayız.
Sente-se bem?
Cate?
Os elogios não te levam lá, Cate.
Portia Frampton'u mu buldun?
Informação total, Cate.
Tam ifşa, Kate.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]