Translate.vc / Portuguese → Turkish / Cents
Cents translate Turkish
40 parallel translation
Eu tenho 2 dólares e 85 cents, dinheiro americano!
2 dolar 85 sentim var. Amerikan parası.
Mas tenho 2 dólares e 85 cents, e eu tenho fome. Isso é o importante.
Ama 2 dolar 85 sentim var ve karnım aç, orası kesin.
Não poderia abater os 75 cents, quem sabe?
75 senti bırakamaz mıyım, acaba?
São 7 dolares... .. e 50 cents.
Toplam yedi dolar, elli sent lütfen.
Dá-lhe uma limonada de 15 cents ou mais... neste lugar.
Yapmanız gereken tek şey 15 cent veya daha fazla paralık cömert bağışınızı... buradaki bayana vermek.
Só custa 15 cents.
Ve unutmayın... Bunun bedeli sadece 15 sent.
Em 10 semanas conseguimos cerca de 14.000 dólares e 27 cents.
10 haftada, 14.000 dolar ve 27 cent para topladık.
O Joey 5 Cêntimos!
Joey Five-Cents.
Que estavas à espera por 50 cent. o pacote?
Paketi 50 cents olan birşeyden ne bekliyordun?
- Este custar 10 cents.
- Bunun fiyatı 10 sent.
Porque eles disseram que eram $ 3,00 pelo primeiro minuto, e 50 cêntimos por cada minuto adicional.
Şey, çünkü... "ilk bir dakikanın 3 dolar, sonraki her ekstra dakikanın ise 50 cents olduğunu" söylüyorlar.
Tenho aqui 18 moedas de 10 cents, rapaz espertalhão.
İki namluda da 18 adet 10 sentlik para var evlat.
Ele é protegido do Villsaint.
- 50 Cents'in rakibi. - Neden 5 Cent demiyorlar?
1 ou 2 cents por dia.
Günlüğü 1 dolar.
Deixa ver. Tenho apenas 6 dólares e 12 cents. Oh.
Oh, uh... sadece 6 dolar 20 sentim var.
Só tinhas 16 dólares e 12 cents.
Sadece 16 dolar 12 sentin gitti.
16 dólares e 12 cents!
16 dolar 12 sent!
Na verdade... vamos deixar Scott Tenorman ir embora com os meus 16 dólares e 12 cents.
Gerçekten? Scott Tenorman'ın benim 16dolar 12sentimle gitmesine izin verelim.
Quando podias ter dito ao Scott Tenorman, "Pode tirar o nosso orgulho, mas nunca vai ter os meus malditos 16 dólares e 12 cents!"
Scott Tenorman'a "Gururumuza almış olabilirsin, ancak lanet olası 16 dolar 12 sentimi asla alamazsın!" diyebileceğiniz bir gün.
Eu vejo invasores. Irlandeses, que fazem por um'nickel'[5 cents ] aquilo que os pretos fazem por um'dime'[ 10 cents ] e que um branco costumava fazer por um'quarter'[ 25 cents].
İrlandalılar, beyaz adamın çeyrek dolara zencilerin on sente yaptığı işi beş sente yaparlar.
75 cêntimos.
75 cents.
Acho que custou 478 $ 28 cents.
478 $ 28 cent'e malolduğunu anladım.
Comprou uma soda por 75 cents., um lanche por 75 cents. e um... artigo da casa por $ 9.99.
75 sente içecek, 75 sente yiyecek ve 9,99'a ev eşyası almış.
Parecemos as fãs da 50 Cent.
- Biz 50 Cents'in arkadaşları gibiyiz.
70 cêntimos.
70 cents.
Ei, Red, eles têm a "Rhinestone cowboy." Atira-me 25 cents.
Hey, Red, Rhinestone Cowboy * sarkisi var, bana bir çeyreklik yolla.
Pode ser do One Eyed Peas ou do 38 Cents.
"One Eyed Peace" ya da "38 Cents" olabilir.
O fato de que o direito de posse do DVD é a nova arma de destruição em massa no mundo é simplesmente pelo fato de que um filme de 50 bilhões pode ser reproduzido pelo custo de 10 ou 15 cents.
DVD'ye sahip olma hakkının dünyada yeni kitle imha silahı muamelesi görmeye başlamasını temel nedeni, 50 milyar dolarlık bir filmin tam da 10 ya da 15 sente yeniden üretilmesinin mümkün hale gelmesidir.
Muito bem. São, 75 cents.
Pekâlâ. 75 sent tutuyor.
Do tamanho de um dólar ou de 25 cents?
1 dolar büyüklüğünde mi yoksa çeyreklik kadar mı?
Pensas que ele consegue conquistar Suzhou com alguns cents de homens?
Birkaç bin adamla Su Zhou'yu almak istiyor.
Tomamos o controle das acções... e compramos as suas acções a 15 cents de dólar... Sr. Sterling.
Yönetim kurulu bizim olacak ve hisselerinizi 50 sentten satın alacağız.
Nada irá aleijar um cavalo que vale um milhão de dólares a não ser um buraco maior do que uma moeda de 10 cents.
Milyon dolarlık bir atı, 10 sentlik bir çukurdan daha kolay sakatlayacak hiçbir şey yoktur.
São 128 dólares e 25 cents.
128,25 $.
Trinta e sete dolares e 26 cents.
37 dolar ve 26 sent.
Dá-me 25 cents.
Bana bir çeyreklik versene.
Estou a comprar todas as malditas acções que tu tens da Wyatt Corporation, e estou a pagar 40 cents de dólar.
Senin Wyatt Şirketi'ndeki tüm lanet hisselerini satın alıyorum. Ve 1 dolar başına 40 cent veriyorum.
40 cents de dólar é muito melhor que a prisão.
1 dolar başına 40 cent hapisten çok daha iyidir.
O teu amigo Abe ganhava 20 cents há hora a carregar caixas.
Arkadaşı Abe, ofislerin büyük kasalarını taşımak için saat başı 20 sent alıyordu.
Tacos a 59 cents, mãe.
- Tacolar 59 sent, anne.