Translate.vc / Portuguese → Turkish / Cersei
Cersei translate Turkish
157 parallel translation
"A Guerra pela Cona de Cersei".
"Cercei'nin amı için savaş."
Um perfeito idiota, mas Cersei insistiu.
Tam bir aptal ama Cersei israr etti.
"Cersei Lannister irá ser boa para ti", ela disse-me.
"Cersei Lannister sizin için uygun bir es olacak." demisti bana.
Quanto mais demorar mais tempo terá Cersei para se preparar.
Oyalandığınız süre boyunca, Cersei'ye hazırlanmak için süre tanımış oluyorsunuz.
Salvar os Sete Reinos de Cersei e entregá-los a Stannis?
Yedi Krallık'ı, Cersei'den kurtarıp Stannis'e mi teslim edeceğiz?
A Cersei vai mantê-la por perto.
Cersei, onu yakınında tutacaktır.
Mas, o homem que está a tirar o sono a Cersei é o irmão mais velho do Rei.
Ancak Cersei'e uykusuz geceleri kralın - Merhum kralın kardeşi veriyor.
Cersei sabe que é um homem de honra.
Cersei sizi onurlu bir adam olarak biliyor.
"que o rapaz Joffrey , o rapaz Tommen e a rapariga Myrcella " nasceram do incesto entre Cersei Lannister e o seu irmão Jaime Lannister .
"Oglan Joffrey, oglan Tommen ve kiz Myrcella Cersei Lannister ile kardesi Jamie Lannister arasindaki ensest iliskiden dogmuslardir."
As pessoas que acreditam nessas obscenidades consideram que os bastardos do Robert têm mais direito ao trono do que os filhos da Cersei.
Bu saçmalıklara inanlar Robert'ın piçlerini Cersei'nin çocuklarına kıyasla tahtta daha çok hak sahibi görüyor. Joffrey benim kralımdır.
- A Cersei. Quero-a.
- Cersei'yi isterim.
E recebestes estas instruções diretamente da Cersei?
Bu talimatları direkt Cersei'den mi aldın?
A Cersei deve confiar muito em vós, para vos deixar entrar nos aposentos dela durante a hora do lobo.
Cersei sana çok güveniyor olmalı seni gecenin vakti odasında konuk ediyor.
Dizei-me, a Cersei fez-vos cavaleiro antes ou depois de vos levar para a cama dela?
Söylesene, Cersei seni ne zaman şövalye yaptı? Yatağına almadan önce mi, yoksa aldıktan sonra mı?
Quero saber o que a Cersei faz, aonde ela vai, quem visita, do que falam, tudo.
Cersei'nin ne yaptığını, nereye gittiğini kiminle görüştüğünü, neler konuştuğunu, her şeyi bilmek istiyorum.
A Cersei pode ficar com ele como animal de estimação se quiser, mas não o quero no Conselho.
Cersei onu evcil hayvanı olarak kullanabilir ama konseye girmesine izin vermeyeceğim.
Quem planeia Cersei nomear como campeão?
Cersei kimi şampiyonu olarak çıkarmayı planlıyor?
Cersei abordou-me.
Cersei yanıma geldi.
'Isso não é um monstro', disse eu a Cersei.
"Bu bir canavar değil ki." dedim Cersei'ye.
'Não interessa', disse-nos ela.
"Önemli değil." dedi Cersei bize.
Mais tarde ou mais cedo, Cersei acaba por ter o que quer.
Er ya da geç, Cersei her zaman istediğini alır.
Vós sabieis que nunca tive outra mulher além de Cersei?
Biliyor musunuz ben Cersei'den başka bir kadınla birlikte olmadım.
O Rei Joffrey e a Cersei e a corte podem ir para oeste para segurança.
Kral Joffrey, Cersei ve ailesinin batıya kaçmaları için geç değil.
A nova relação entre Margaery and Joffrey, acho, que assusta bastante a Cersei.
Margaery ile Joffrey arasındaki yeni ilişki sanırım Cersei'yi epey korkutuyor.
Cersei sente-se realmente ameaçada por Margaery.
Margaery, Cersei için büyük bir tehdit.
Mas Cersei vê isso tudo.
Ama Cersei her şeyin farkında.
É a isto que estas temporadas estão a chegar - é a perda daquela única coisa que a manteve sã.
Bu sezonlar, Cersei açısından bu yönde ilerliyor. Aklını başında tutan tek şeyi kaybediyor.
Porque ela acredita nela - sabem, que ele vai ser o próximo rei e ela reinaria através dele.
Oğluna inanıyor çünkü o kral olacak ve Cersei de onun üzerinden hüküm sürecek.
Ele vai ter com Cersei.
Cersei'nin yanına çıkıyor.
Joffrey, Cersei, Tywin Lannister, Ilyn Payne, the Hound.
Joffrey, Cersei, Tywin Lannister Ilyn Payne, Tazı.
" nasceram do incesto entre Cersei Lannister e o seu irmão Jaime Lannister.
"Cersei Lannister ile erkek kardeşi Jaime Lannister'dan."
A Cersei não se farta de comê-lo, desde que um deles matou o Robert por ela.
Bir domuz, onun için Robert'ı öldürdüğünden beri Cersei yemeye doyamıyor.
Se vos casardes com a Cersei, ela assassinar-vos-á durante o sono.
Cersei ile evlenirsen seni uykunda öldürür.
Este é o Senhor Mão Tywin Lannister e Cersei Lannister, a Rainha Regente.
Kralın Eli Lord Tywin Lannister ve kraliçe vekili Cersei Lannister.
Senhor Mão e Lady Cersei, Ellaria Sand.
Lord El ve Leydi Cersei Ellaria Kum.
Suponho que seja um alívio, Lady Cersei, abdicar das vossas responsabilidades reais.
Krallık sorumluluklarından kurtulduğunuza göre, artık rahatlamışsınızdır Leydi Cersei.
Depois de casares com Cersei, claro.
Cersei ile evlendikten sonra tabii.
E se a Cersei for demasiado velha para dar filhos ao Loras, estamos a atirar outra flor preciosa ao chão.
Cersei de, Loras'a çocuk veremeyecek kadar yaşlıysa bir başka değerli çiçek daha çöpe gider.
Se vos recusardes a casar o Loras com a Cersei, nomeio-o membro da Guarda Real.
Loras ile Cersei'yi evlendirmeye karşı çıkarsanız çocuğu kral muhafızı yaparım.
Senhor Mão e Senhora Cersei, Ellaria Sand.
Lord El ve Leydi Cersei Ellaria Kum.
Suponho que seja um alívio, Senhora Cersei, abdicar das vossas responsabilidades reais.
Krallık sorumluluklarından kurtulduğunuza göre, artık rahatlamışsınızdır Leydi Cersei.
Podemos dizer o que quisermos da Cersei, mas ela ama os filhos.
Ama Cersei'ye ne dersen de çocuklarını sever.
Quanto à Cersei, deve estar a procurar uma forma de evitar um julgamento mandando-me matar.
Cersei'ye gelirsek de kendisi muhtemelen duruşma olmadan beni öldürmenin yollarını arıyordur.
Mesmo que o assassino se lançasse diante do Trono de Ferro, confessasse o crime e apresentasse provas irrefutáveis da culpa dele, isso não importaria para a Cersei.
Gerçek katil kendini Demir Taht'ın önüne atsa suçunu itiraf etse ve suçun reddedilemez kanıtlarını gösterse bile Cersei için hiç fark etmez.
A Cersei pode ser malvada, mas não é estúpida.
Cersei fena bir kadın olabilir ama aptal değil.
Não foi ele, Cersei.
O yapmadı Cersei.
Um brinquedo para Joffrey torturar ou a Rainha Cersei atormentar.
Joffrey ve Kraliçe Cersei'nin işkence ettikleri bir oyuncaktım.
Cersei não é tola.
Cersei aptal değil.
Cersei.
Cersei.
- Está decidido, Cersei.
- Karar verildi Cersei.
A Cersei não se farta de o comer, desde que um deles matou o Robert por ela. Prova o javali.
Domuzdan yesene.