Translate.vc / Portuguese → Turkish / Chandler
Chandler translate Turkish
1,984 parallel translation
- O Chandler, não.
- Chandler yok.
Lamento. As coisas resultaram com o Chandler e a Monica, mas isso é raro.
Chandler ve Monica'da her şey yolunda gitti ama böyle şeyler hep olmaz.
Excepto pelo Ross e pelo Chandler.
Ross ve Chandler hariç tabii.
Pensava que o Chandler era o teu melhor amigo.
Ben senin en iyi arkadaşının Chandler olduğunu sanıyordum.
O Chandler é o meu amigo mais antigo.
Chandler benim en eski arkadaşım.
Chandler?
Chandler?
- Chandler?
- Chandler?
O Chandler será o gerente em Tulsa.
Tulsa'daki ofisimizi Chandler idare edecek.
Eu sabia que devia ter-me casado com o Chandler.
Chandler'la evlenmem gerektiğini biliyordum.
- Chandler, eu...
- Chandler, ben...
Chandler, ajuda-me a tirá-la da cadeira
Chandler Phoebe'yi kaldırmama yardım et.
Chandler, anda lá.
Chandler, hadi.
Deviam alterar o nome para "Ms. Chandler".
Oyunun adını Chandler Hanım diye değiştirmeleri lazım.
São palavrões. - Chandler, por que farias tal coisa?
- Chandler, neden yaptın ki?
Entre a Monica, a Phoebe, o Chandler e o Ross, se tivesse de ser, qual socarias?
Monica, Phoebe, Chandler ve Ross'dan zorunda kalsan hangisine yumruk atardın?
O Chandler?
Chandler mı?
São todas do Chandler.
Hepsini Chandler yaptı.
Ele não pode ter ficado tão bom.
Chandler bu kadar iyisini yapamaz.
- Chandler, Monica, este é o Don.
- Umm, Chandler, Monica, bu Don. - Oh, merhaba.
O Chandler detesta.
Evet, Chandler bunu anlamaz.
- Não acreditas em almas gémeas?
- Chandler, ruh ikizlerine inanmaz mısın?
Acontece sempre que o Chandler me toca na barriga.
... ve Chandler'ın dalga geçtiğini biliyorum, ama karnıma her dokunduğunda oluyor bu.
- Posso falar contigo, Chandler?
- Chandler, seninle konuşabilir miyim?
E o Chandler não te pediu Em casamento.
Ve Chandler da sana teklif etmedi.
O Chandler não me pediu Em casamento.
Chandler da teklif etmedi.
- Queres ver uma coisa?
- Bu eğlenceli olacak. Chandler'ı korkutacağım.
Olha eu a assustar o Chandler. - Querido?
- Dinle, ben biraz düşündüm de..
Chandler Bing!
Chandler Bing!
Tu lembras-te, Chandler.
Hatırlarsın ya, Chandler.
Mas o Chandler sempre me apoiou na minha carreira.
- Ama Chandler kariyerime her zaman destek olmuştu.
O Chandler é bom.
Chandler iyidir.
- Como adivinhaste?
- Joey! Chandler!
Chandler!
- Kafedeler.
Chandler, estou a brincar!
- Chandler, şaka yapıyordum!
Limpei ao casaco do Chandler e pus-me a andar.
- Hemen Chandler'ın ceketine silip o lanetten kurtuldum.
Já agora, podem tratar-me por Chandler.
Bu arada, bana Chandler diyebilirsiniz.
Por que não vais dar uma volta, Chandler?
Evet. Chandler, neden yürüyüşe çıkmıyorsun?
Não estás preocupado com o que hás de dar à Mónica?
Chandler, Monica'nın sana yılbaşı için ne aldığını merak etmiyor musun?
Por que lhe farias isso? Porquê?
Bunu ona neden yapacaksın Chandler?
Chandler, eu sabia que elas te dariam a volta. "
Chandler, seni kandırdıklarını da biliyorum. "
Desculpa, Chandler, mas isto é muito importante para mim.
Üzgünüm Chandler, ama bu benim için gerçekten önemli.
- Chandler Bing.
- Chandler Bing.
Chandler, pára de falar.
Chandler, sus artık.
A tua presença é a melhor prenda de Natal que eu podia imaginar.
Chandler? Senin burada olman, hayal edebileceğim en iyi yılbaşı hediyesi.
Apresenta-nos! - Bem, este é o Chandler.
- Pekala, bu Chandler.
O Chandler não está cá.
Chandler burada değil.
Não é isto que vou usar. Estou na ovulação, e o Chandler está a chegar.
Akşam için kıyafetim bu değil.
Por isso, podíamos tentar antes do jantar.
Chandler her an evde olabilir. Tekrar deneyecektim.
Já não nos vemos há mais de uma semana.
Chandler'la birbirimizi bir haftadır görmüyoruz.
Quero levar o Chandler.
- Sanırım Chandler'ı seçeceğim.
Pode ser com o Chandler.
- Chandler'ı ödünç alabilirsin.