Translate.vc / Portuguese → Turkish / Change
Change translate Turkish
72 parallel translation
Small Change...
Hey, Bozukluk...
Ele recolhia os míseros dólares que as pessoas tinham, o pouco de divisas que possuíam e ele fazendo o câmbio.
ve para çevirmek için ordaydı ( change office misali ) Hiçbiryerin ortasında!
Ela irá mudar de ideias ( Irá mudar de ideias )
She's going to change her mind, she's going to change her mind
It's enough to change my mind
* Yetiyor fikrimi değiştirmeye *
Nenhum homem pode negar... Então porque a teria ele mudado? * So why would he change her?
* Hiç kimse inkar edemez * peki onu neden değiştirmeye çalıştı?
* Sam Cooke : "Uma Mudança É Ir Vir"
[ Sam Cooke : "A Change Is Gonna Come" ]
* Uma mudança vai vir
# A change gonna come
* Mas eu sei uma mudança ir vir
# But I know a change gonna come
* Tempo para uma mudança, movin'real rápido
# Time for a change, movin'real fast
Apenas um pequena troca de pés.
Biraz "ball change". Tamam mı?
É uma troca de pés.
O "ball change".
Acabaste de dar um passo?
Demin "ball change" yaptın.
$ But first that change must start inside of me
İlk değişim benim içimde gerçekleşmeye başlamalı
If you don't ever change your mind
Fikrini değiştirirsen.
If you don't ever change your mind To take me back again Agarre o livro.
Beni geri götürmek konusunda fikrini değiştirmezsen kitabı elinde tut.
Embora ache que o homónimo, de estreia, seja mais bem conseguido do que Oil Change.
Bununla birlikte, ilk çıkışınızın, "Oil Change" den daha fazla çabayla olduğunu düşündüm.
Muda de maneiras enquanto fores jovem
* Change your ways * * While you're young *
Um deles, o célebre perfumeiro italiano, Giuseppe Baldini,... tinha a sua loja no centro da ponte chamado Ponto Change desde a sua chegada a Paris há mais de 30 anos.
Onlardan biri de İtalyan parfümcü Giuseppe Baldini'ydi. 30 yıl önce Paris'e geldiğinde dükkanını Pont-au-Change köprüsünün tam ortasında açmıştı.
ANATOMIA DE GREY 4x01 - A Change Is Gonna Come
Grey's Anatomy Sezon 4
Os leões terão de arriscar tudo e mudar de tácticas.
The lions will have to risk it all and change tactics.
Inverno na Antártida, e a maior mudança sazonal no nosso planeta está em curso.
Winter in Antarctica, and the greatest seasonal change on our planet is underway.
Eu cuido de uma organização não-governamental Women for Change W.F.C
Kar amacı olmayan bir organizasyon yürütüyorum. Değişmek İsteyen Kadınlar. DİK diyebilirsiniz.
E a coragem de aceitar grandes quantidades de mudança ( change = trocos ) serenamente.
Ve büyük meblağda değişimi sakince kabullenme cesaretine.
Quando uma mulher "mudando penteado," está prestes a change "man".
Bir kadın saç stilini değiştirdiyse, erkeğini de değiştirmiş anlamına gelir.
* Some things I cannot change *
* Bazı şeyler hiç değişmez *
- Experimente a verdade, para variar.
- Try the truth for a change.
Scatman, mnr, Spygues, bbc1947
Fiona Apple Why Try To Change Me Now
Olha, agora que sou a responsável, as coisas vão mudar, muitas coisas.
Look, now that I'm in charge, things are going to change- - a lot of things.
I had to let it happen, I had to change...
* İzin vermek zorunda kaldım, değişmek zorundaydım *
Id never ask you to change
* İstemedim senden değişmeni *
There's not a thing that I would change
* Değiştirmek istediğim tek bir şey yok bile *
Há muitos rapazes por aí que pensam que sei cozinhar, trocar um pneu, fazer as minhas próprias malas.
There are plenty of guys out there who think I can cook, change a tire, pack my own bags.
You better change it back, or we will both be sorry
* İyi olur değiştirirsen, yoksa pişman olacağız ikimiz de *
You better change it back Or we will both be sorry
* İyi olur değiştirirsen, yoksa pişman olacağız ikimiz de *
6ª temporada | Episódio 18 - = A Change Of Heart = -
Çeviri : nazo82 iyi seyirler.
Costumava trazer uma muda de roupa para a nossa casa, quando vinha visitar-nos.
He used to bring a change of clothes to our house when he came to visit.
Os franceses dizem, "Plus ça change, plus c'est la même chose."
Fransızlar "plus ca change, plus c'est la meme chose" derler.
♪ no ♪ no change, I can't change ♪ ♪ I can't change, I can't change ♪
* Değişemem, değişemem, değişemem, değişemem ben *
♪ I can't change my mold ♪
* Değiştiremem hamurumu *
S01 - E09 - All Change -
Yusuf Kabadayı İyi seyirler.
O pai enviou-a para um desses campos de treino para crianças ricas com maus comportamentos. Beacon of Change, em Montana.
Babam onu Montana'daki yaramazlık yapan zengin çocuklarının gönerildiği "Değişim Feneri" adındaki bir kampa gönderdi.
Procuro informações sobre uma tutela em Beacon of Change de 1997 a 1998.
Değişim Feneri " programının 1997 - 1998 yılları arasındaki kayıtlarına bakmak istiyorum.
Fala Susan Warwick de Beacon of Change.
Ben Değişim Feneri'nden Susan Warwick.
Ela não esteve em Beacon of Change.
Kendisi Değişim Feneri'ne hiç katılmamış.
Dá me uma change para descobrir antes de tu fazeres algo.
Bir şey yapmadan önce bunu öğrenmem için bir şans ver bana.
Plus ça change, não é verdade?
Her şey aynı, haksız mıyım?
Cofundei um grupo chamado Progressive Change Campaign Committee e o que tentamos fazer é organizar as pessoas pela Internet que se preocupam com a política progressista e em conduzir o país numa direção mais progressista, para se unirem, se juntarem à nossa lista de e-mails, às nossas campanhas
Yenilikçi Değişim Mücadelesi Komitesi adlı bir grubun kuruluşunda yer aldım. Yenilikçi siyaseti benimseyen ve ülkeye daha yenilikçi bir yol açmak isteyen insanları organize edip, mail listelerimize ve kampanyalarımıza dahil ettiğimiz böylece seçimlerde yenilikçi adayların seçilmesine yardımcı olduğumuz bir sistemdi.
Bem, isto é um pouco obscuro mas o meu filme favorito do Elvis, é definitivamente, "Change of Habit".
Söylemesi zor. Ama favori Elvis filmim : Kesinlikle Change of Habit.
"My Bunny's a Baby Blue", "Bunny How Things Change",
"Tavşancığım Bebek Mavisi". "Tavşancık Her Şey Nasıl Değişiyor", "Tavşancık Benim İçin Aşk Demek".
Não sabemos onde mora o Jeff Chang.
- Tamam bak Casey, Jeff Change nerede yaşıyor bilmiyoruz.
Posso falar contigo um segundo?
- Short Change Hero # Seninle biraz konuşabilir miyim?