Charm translate Turkish

# Lovers slink up Lovers charm #

* Aşıklar sessizce yürürler, birbirlerini büyülerler *

Agora, o "Lucky Charm".

simdi de Bay sansli.

O FBI apelidou-os de "Charm School Boys"

FBI onlara Çekici Okul Çocukları lakabını taktı.

Mas repara... estes "Charm School Guys" ou "Boys" ou o que for, não fazem a menor ideia do que lhes vai acontecer a minha equação sabe.

Düşünsene, bu Çekici Okul Adamları ya da Çocukları, her neyse... Başlarına ne geleceğinden haberleri yok. Fakat benim denklemimin var.

"Charm School Boys".

Çekici Okul Çocukları.

Os "Charm School Boys" atacaram um novo banco.

Çekici Okul Çocukları başka bir bankayı soydu.

Tudo que eles fizeram parecia ser um típico assalto ao banco, mas enquanto nossos "Charm School Boys" estavam na caixa a criar uma diversão, deviam ter um terceiro homem nos computadores do banco.

yaptıkları her şey bunu tipik bir banka soygunu gibi göstermek için, fakat bizim Çekici Okul Çocuklarımız veznede zaman geçirirken, bankanın bilgisayarlarına ulaşan üçüncü bir adamları olmalı.

Além de que não tenho nada aqui, Charm.

Üstelik hiçbir şeyim kalmadı, Charm.

"Charm School", "Project Runway", "Hey, Paula", aquele onde nos tentam convencer que a Paula Abdul só está cansada.

Charm School, Project Runway, Hey Paula yayınlanan her bölümüyle bize gösteriyor ki,... Paula Abdul biraz sıkıntılı.

Lady's A Charm e Please Pass the Salt.

Kadın Bir Tılsım, Lütfen Tuzu Uzat.

Fazes ideia onde te vão deixar agora que estás de volta a Baltimore?

Artık Charm City'ye döndüğüne göre seni nereye vereceklerini biliyor musun?

Está marcada uma Vigília para hoje em Charm Acres... O enclave do deserto que servia como vila da corporação para os trabalhadores e as suas famílias.

Bugün, fabrika çalışanları ve aileleri için düzenlenmiş "Yüksel Çöl" yerleşim yerindeki dua alanında bir cenaze nöbeti planlandı.

Então conheces alguém em Charm Acres, John?

Dua alanındaki birinin yakını mısın, John?

Nada de fábrica, nada de Charm Acres.

Ne tesis var ne de dua alanı.

Obtive uma pista das cassetes de vigilância de Charm Acres.

Charm Acres'daki izleme kayıtlarından bir ipucu buldum.

With a baby Louis Vuitton under her underarm She said I can tell you rock, I can tell by ya charm

* Hem de ihtiyacım varken * * küçük Louis Vuitton çanta var * * kolunun altında, çok sıkısın dedi *

Far as girls, you got a flock, I can tell by your charm and your arm

* Bana para verdi * * cazibenden anladım * * Hem de ihtiyacım varken * * Peşinde kızlar ordun var * * Cazibenden ve kolundan anladım *

Parabéns, Charm, não tens oficialmente alma.

! Tebrik ederim, Charm. Ruhsuzun teki olduğunu kanıtladın.

- Acho que a 9ª é da sorte. - Graças a Deus.

Güzel, I guess the ninth one's the charm.

Charm?

Charm?

Ela é... - Linda, Charm.

Çok güzel bir kız, Charm.

Charm, senta-te.

Charm, otur.

Há três semanas, eu encomendava peônias "Coral Charm" e orquídeas Chartreuse.

Üç hafta önce, mercan bağı şakayıkları ve açık yeşil orkideler sipariş ettim.

As aulas de etiqueta eram uma forma de provar à Comissão de Recurso que estava a trabalhar nas minhas boas maneiras.

Charm sınıfı İtiraz Kurulu kanıtlamaktadır bir yoluydu O benim edep üzerinde çalışıyordu.

Estás a pensar que as aulas de etiqueta não estão a ser uma grande ajuda.

Sen düşünüyorsun, "Charm sınıfı bu durumu yardımcı değil."

Corre, Cavalo de Fogo!

Koş, Silver Charm!

Querida, pára!

Charm, kes şunu!

É sim, Charm.

Gerçek, Charmy.