Translate.vc / Portuguese → Turkish / Chronicle
Chronicle translate Turkish
204 parallel translation
Escute, esta é a primeira página do "Chronicle"... sobre a Sra. Harry Silverstone, do Brooklyn, que sumiu.
Chronicle'ın birinci sayfasında Brooklyn'de kaybolan Bayan Harry Silverstone'ın haberi var.
- Tudo bem. Sr. Carter, veja a manchete em três colunas do "Chronicle".
Bay Carter, Chronicle'da üç sütuna başlık atmışlar.
Leia tudo a respeito aqui no "Chronicle"! O mistério da mulher que sumiu no Brooklyn!
Chronicle'ın sabah baskısında hepsi var.
Leia aqui no "Chronicle"! Leia tudo a respeito!
Hepsini Chronicle'ın sabah baskısında okuyun!
- O "Chronicle" é um bom jornal.
- Chronicle iyi bir gazete.
O "Chronicle" é uma boa idéia para jornal, veja a circulação.
Chronicle bir gazete için iyi bir fikir. Tiraja bakın.
Mas veja quem trabalha para o "Chronicle".
Ama Chronicle için çalışanlara bakın.
- Sabe quanto tempo... o "Chronicle" levou para ter essa equipe?
Chronicle'ın bu ekibi toparlaması ne kadar sürdü biliyor musunuz? - 20 yıl.
Faça uma cópia dessa foto e envie para o "Chronicle".
Fotoğrafı çoğaltıp Chronicle'postayla gönderin.
Não, não, não! Bernstein, esses homens que estavam no "Chronicle" até ontem...
Bernstein, düne kadar Chronicle'da olup şimdi Inquirer'de çalışan bütün bu adamlar.
Bernstein, esses homens que trabalhavam no "Chronicle"... não acreditavam na política do "Chronicle"... como agora acreditam na nossa política?
Bernstein, Chronicle'da çalışan bütün bu adamlar... şimdi nasıl bizim ilkelerimizi benimsemişlerse o zaman da... Chronicle'ınkini benimsememişler miydi?
Acreditamos nas mesmas coisas nas quais o "Chronicle" acredita?
Bernstein, Chronicle ile aynı şeyleri mi savunuyoruz?
- No The Chronicle.
- The Chronicle'da.
Você disse isso no The Chronicle.
The Chronicle'da öyle yazıyordu.
Vocês da Crónica podiam prestar uma homenagem à Menina Harding.
Chronicle'da ona bir taraftar sayfası ayırmalısınız.
Ele é da Crónica.
Chronicle'dan.
O Chronicle.
Chronicle.
- O lema do Chronicle não é...
- Chronicle'ın çizgisi...
Mas este não é o Edifício Chronicle? Sim.
Şey, bu Chronicle Binası değil mi?
Está o S.r Beekman, do Chronicle.
Şu Chronicle'dan Bay Beekman.
O senhor é do Chronicle?
Chronicle'dansınız?
Aqui, só vemos um punhado... dos 2.500 especialistas muito bem treinados que o jornal emprega.
Evening Chronicle'da çalışan... eğitimli 2500 uzmanın sadece birkaçını görüyorsunuz.
Esta noite, para começar, convidámos James Gannon, redactor do Chronicle.
Bu gece ilk olarak Chronicle'ın yerel haber editörü... James Gannon'u davet ettik.
Daqui fala do Chronicle.
Chronicle'dan arıyorum.
É o James Gannon do Chronicle.
Chronicle'dan James Gannon arıyor.
O Chronicle tem uma tiragem de meio milhão.
The Chronicle yarım milyon baskı yapıyor.
Esta manhã mesmo, na reunião, o Jim salientou que, embora se tenha de manter o Chronicle vigoroso, entusiasmante e comercial, talvez devêssemos fazer mais interpretação das notícias, dar aos leitores um pouco mais para reflectir.
Daha bu sabah, personel toplantısında Jim bir konuya değindi. The Chronicle'ın canlı, heyecan verici ve ticari olmasını sağlamakla birlikte... haberlere belki biraz daha yorum getirmemiz, okurları... düşünmeye sevk etmemiz gerektiğine değindi.
Só sei que vive em Dartmoor, e que traz na pasta a Crónica do Condado de Devon do dia 14 de Junho.
Dartmoor'da yaşadığınız dışında başka bir şey bilmiyorum... Çantanızdaki Devon County Chronicle gazetenizin üzerinde 14 Temmuz tarihi var.
Em todo o país não havia uma única voz a favor dos Cheyennes... até o The Sun, o Times e o Chronicle.
Cheyen'lerin tarafını tutan tek bir ses dahi çıkmıyordu ta ki "The Sun, The Times, Chronicle" gazetelerinde bu konuda haberler çıkıncaya kadar.
- George Beckworth, Chronicle-Herald.
- George Beckworth, Chronicle-Herald.
Sr. Beckworth é do Chronicle-Herald.
Chronicle-Herald'dan Bay Beckworth.
Embora o Bath Chronicle tenha sido menos entusiasta.
Ancak Bath Chronicle hiç coşkulu değildi.
Se concordarem digam-mo amanhã de manhã nos anúncios pessoais e eu marco o ponto de encontro.
Teklifimi kabul ederseniz, yarın San Francisco Chronicle gazetesinin kişisel ilan bölümünden haber verin. Ben de buluşma ayarlayayım.
Publiquem a resposta.
Pekâlâ, Chronicle gazetesine şu mesajı iletin.
Depois já fez declaraçöes para os jornais...
Bundan sonra da Chronicle gazetesine bir demeç verdi.
Se concordarem digam-mo amanhã de manhã nos anúncios pessoais e eu marco o ponto de encontro.
Kabul ederseniz, yarın sabaha bildirin San Francisco Chronicle'in, mesajlar kolonunda ben de bir randevu vereceğim.
Publiquem a resposta.
Güzel. Mesajı Chronicle'de yayınlatın.
Depois disso, já fez declarações para os jornais.
Sonra Chronicle'e de bir röportaj verdi.
Dê-me o número do jornal "L. A. Chronicle".
Pekala, bana gazetenin numarasını verin, Los Angeles Chronicle.
Duma notícia do Saint James'Chronicle :
Aziz James'in Tarihi'nden :
Vá vender isto... ao San Francisco Chronicle. Precisam.
San Francisco Chronicle'a gönder gitsin.
Compre a "o chronicle Los Angeles"
LOS ANGELES CHRONICLE OKUYUN
"Edição de domingo"
LOS ANGELES CHRONICLE PAZAR SAYISI
Ou vejam este do San Francisco Chronicle, a 15 de Maio de 1910
Veya 15 Mayıs 1910 San Francisco Chronicle'dan şuna bakın :
Arranjas-me mais um "The Chronicle" do dia 3 de Janeiro?
Chronicle, Ocak 3'ün bir kopyasını alabilirmiyim?
Peter Collinson, do "The Chronicle".
Ben Peter Collinson Chronicle'dan.
- Sou do "The Chronicle"
- Evet, efendim. Chronicle'dan.
- No "The Chronicle".
- Chronicle'da.
- O nome estava no Chronicle como sendo um dos homens mais ricos de Kent.
Geçende The Chronicle'da, Kent'in en zengin adamlarından biri olarak bahsedilmişti. Sen bir deryasın, Watson.
Depois quero que ligues para o Wall Street Chronicle, extensão 1605.
Sonra Wall Street Chronicle, dahili 1605'i aramanı istiyorum.
- O Wall Street Chronicle.
- Wall Street Chronicle.