Translate.vc / Portuguese → Turkish / Chãos
Chãos translate Turkish
37 parallel translation
Eu preferiria esfregar chãos primeiro.
Hizmetçilik yaparım daha iyi.
- Têm a moral pelos chãos.
Robert, heveslerini kırıyorsun.
Por causa dos chãos, e por causa dos tectos.
Taban ve tavan için.
Aparentemente, um pente de metal produz o mesmo efeito, mas isso é melhor para paredes e chãos.
Anlaşılan metalden bir fırça da aynı etkiyi yaratıyor. Hem duvarlar için de daha iyiymiş, daha belirginmiş.
Por que, você pode lavar suas roupas para eles, esfregue seus chãos,..... balance seus pequenos pirralhos para dormir para o resto de seu vitalício!
Çamaşırlarını yıkayacaksınız, yerlerini sileceksiniz ölene kadar bebeklerini uyutacaksınız!
Não jogam, e não esfregam chãos.
Bunlar oyun oynamaz, yerleri de silmez.
Eu esfreguei chãos de cozinha durante 20 anos para dar um lar a esse rapaz.
Bu çocuğu büyütebilmek için 20 yıl mutfak temizledim.
Sapatos fora, já! Os meus pais acabam de restaurar os chãos.
Herkes hemen ayakkabılarını çıkartsın.
Mas alguns de nós têm chãos para varrer
Ama bazılarımız aşağıda yerleri süpürür.
Chãos, paredes e tectos.
Taban, duvarlar ve tavan.
Nos chãos do Presídio.
Voyager'ın kendisi müze...
Têm jaulas e chãos de borracha e uma promoção de três por dois às sextas.
Kafesleri var ve lastik duvarları ve cumaları iki alana üçüncüsü bedava kampanyası var.
Olhem só, eu instalo chãos e paredes.
Oh, bakın, Ben zemin ve alçıpan döşüyorum.
E por despejar animais moribundos e a agonizar, através de rampas metálicas, em chãos ensopados de sangue, com as traqueias e goelas penduradas,
Can çekişen, ölmekte olan öküzleri metal kanallardan kana bulanmış yere atmak, nefes ve yemek boruları dışarı fırlamışken...
A minha mãe teve de esfregar chãos de hotéis para o meu irmão entrar naquela escola.
Annem, kardeşimi o okula gönderebilmek için otellerde yerleri silerdi.
Senhor, talvez ainda não tenha reparado, mas os chãos por aqui estão tão limpos que consegue ver o seu próprio reflexo.
Efendim, belki de fark etmemişsinizdir, ama yerler o kadar temiz ki, bakınca kendinizi görebilirsiniz.
Os meus chãos são as minhas crianças!
Yerler benim çocuklarım gibidir!
Chãos para encerar.
Cilalanacak yerler!
Chãos para encerar!
Cilalanacak yerler!
Lareira, chãos de madeira, mesa de bilhar na cave.
Şömine, parke döşeme bodrumda şişme bir havuz.
Já dormi em chãos mais confortáveis que esta cama.
Bundan daha rahat yerlerde yattığım oldu. Bu yatak- -
Lindos chãos.
Yerler güzelmiş.
- Lavar pratos e esfregar chãos
- Bulaşık yıkamak, yer silmek
Odiaria que a piloto preferida do Lee acabasse a limpar chãos.
Ben de Lee'nin gözde pilotunun yerleri sildiğini görmek istemem.
Não tem chãos de mola.
Kaliteli parkeler yoktur.
... e então nós refaremos os chãos algures neste Outono.
... biz de döşemeleri yeniledik ve bu hale geldi.
Os chãos foram cobertos de pétalas de rosas.
Yerler gül yapraklarıyla kaplı.
paredes brancas, chãos brancos, e um monte de gente branca.
Beyaz duvarlar, beyaz zeminler ve bir sürü beyaz insan.
Limpa-chãos é o teu novo desodorizante.
Zemin temizleyici, senin yeni parfümün.
Bem, os chãos são em mármore.
Yerler mermerden.
Já vi chãos mais limpos numa casa de banho de Banguecoque.
"Bangkok banyolarında sizinkinden daha temiz zeminler gördüm."
Passei 40 anos a esfregar chãos... e os últimos meses da minha vida como co-gerente de um hotel do outro lado do mundo.
Kırk yıl boyunca yerleri ovaladım hayatımın son aylarında ise dünyanın öteki ucundaki bir otelin ikinci müdürü oldum.
Sabe, ás vezes, existem excelentes chãos de madeira robustos aqui por baixo.
Biliyorsun, bazen bunların altından çok güzel ahşap döşemeler çıkıyor.
Todos os sabores, mesmo aquele que sabe a limpa-chãos... tudo vendido.
Tüm aromalar, zemin temizleyici tadında olanlar bile satıldı.
Agora, os chãos limpam-se sozinhos, certo?
Sanırım artık yerler kendi kendini temizliyor.
Chãos encerados, lindos, mas a que preço?
Cilalı zemin... Güzel, ama bedeli ne?
"E quem sabe o que significa para um recém-nascido " ver paredes de madeira e chãos alcatifados? " E sentir cheiros humanos de verdade?
"Yenidoğan için ne anlama geldiğini kim bilebilir ahşap duvarlar ve halı kaplı zemin görmek için ve gerçek insan kokusunu almak için ve yünlü, pamuklu, flanelli giysileri nişastalı yerine, beyaz, kokusu olmayan" nokta, nokta, nokta.