English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Clam

Clam translate Turkish

74 parallel translation
Deves conhecer o café do Joey.
- Evet. Joey's Clam Lokantasını biliyorsundur.
A cena fora da fronteira USA-Petoria assim que o sol subia no dia um da operação Desert Clam.
Çöl tarağı operasyonunun ilki gün doğarken Amerika-Petorian sınırına yapılacaktı.
- Clam Pony?
- Jam Pony?
"The Drunken Clam"?
Sarhoş Midye mi?
Ao The Drunken Clam, onde não nos pedem um comprovativo da nossa idade e eu também não.
Bunu Sarhoş Clam'e içelim, yaşının tutup tutmadığı sorulmayan yere.
O "The Clam".
Clam.
Eles transformaram o "The Drunken Clam" num Pub Britânico?
Sarhoş Clam'i bir İngiliz Tavernasına mı dönüştürmüşler?
Lois, o "The Drunken Clam" foi tomado por um bando de nojentos e anormais tomadores de chá britânicos!
Lois, Sarhoş Clam gerzek ve çay içen İngiliz piçleri tarafından alınmış!
Eu sei que o "The Drunken Clam" era o teu bar mas tu e os teus amigos podem encontrar outro qualquer onde se podem comportar como uns idiotas.
Sarhoş Clam'e bağlı olduğunu biliyorum,... ama sen ve arkadaşların, salaklar gibi davranacağınız başka bir yer bulabilirsiniz.
Nós nunca tínhamos discutido antes de perdermos o "The Clam".
Clam'i kaybetmeden önce hiç kavga etmezdik.
O "The Clam's Head Pub" foi transformado em cinzas.
Clam'ın Tavernası yanarak yerle bir oldu.
Esta bandeira da milícia foi encontrada entre os destroços do "The Clam".
Bu asker flaması Clam'ın oradaki enkazda bulundu.
Horace, nunca pensei ver-te de novo no "The Clam".
Horace, seni bir daha Clam'de göreceğimi sanmıyordum.
Aposto que te esquecestes a caixa de metal tocando alguma música heavy-metal, tipo Blue Clam Cult.
Gelmediği için üzgünüm. Belki de teyp getirip heavy metal müzik çalmayı unuttuğunuz içindir.
Eu acho que essa é a chave para invocar demônios imbecis.
Blue Clam Cult gibi bir şey. Saf iblisleri uyandırmanın sırrı budur belki.
Ele esta a fazer um diorama cómico de Alexander Concha Bell?
Alexander Clam Bell'in komik bir oyuncağını yapıyor.
Estava no Clam Broth House na noite quando espancou aquele estivador até à morte, numa mesa de canto.
O liman işçisini köşe masada ölesiye dövdüğü gece Clam Broth House'daydım.
Amêijoas Casino. Sim, amêijoas Casino.
Clam's casino.
Amêijoas Casino.
Clam's casino.
Cinco doses de amêijoas Casino. Aposto que é um recorde. Sabem que mais?
Clam's casino için 5 sipariş.Sanırım bu bir rekor.
As cinco doses de amêijoas Casino são um recorde. Estás zangado comigo?
Clam's Casino için 5 sipariş hala bir rekormuş.
E Better Off Sailing e Happy Clam estão lado a lado.
Ve Better Off Sailing ve Happy Clam kafa kafaya.
Eis... - Sim! Sim!
Sonuçta Better Off Sailing birinci, ikinci Lost Cause ve üçüncü Happy Clam.
Olha o rapaz das ostras, o bar do parque de estacionamento.
Clam Shack'daki Gocuk Çocuk.
Não ganhas assim dinheiro no bar das ostras.
sen asla bu şekilde çalışamazsın dostum en iyisi git de Clam Shack'da çalış, ha?
Éramos empregados do clã dos parolos.
O zaman Clam Shack'da çalışıyorduk, hatırladın mı?
Porcaria de clã dos parolos
Siktiğim Clam Shack.
Eu trabalhei com ele nos parolos.
Eskiden Clam Shack'da onunla beraber çalışırdık.
"Parolos"
Clam shack.
"Parolos", eu estava a trabalhar no turno em que aconteceu.
Clam Shack'da.
Fecharam-nos. Vamos lá assassinos de policias.
Clam Shack'ı kapattılar
A Amêijoa é o único sitio que temos para nos afastarmos das mulheres.
Clam'ın yeri kadınlardan uzaklaşabildiğimiz tek yerdi.
Vocês têm a Amêijoa, nós temos o Clube de Homens de Quahog.
Siz kızlar Clam'ı aldınız, Biz de Quahog Erkekler Klubü'nü.
Muito bem, mais um bebida pré-festa e depois vamos à Amêijoa.
Tamam, bir parti öncesi içki daha, ve sonra Clam'a akıyoruz.
Na Amêijoa mais tarde?
Clam'e uğrar mıyız?
- Você agarrou molho de clam?
- İstiridye sosunu aldın mı?
Isso significa "clam" em Espanhol?
İspanyolca'da "istiridye" ne demek acaba?
Você perguntou a Silvia sobre o molho de "Clam" dela?
Sylvia'ya istiridye sosunu sordun mu?
O Clam-elot está fechado.
Clam-Elot kapalı.
- No "Clam Bar".
İstiridye Bar.
Meu, o Clam Bar. Cheio para um mês inteiro.
Oğlum, İstiridye Bar bir aylığına tamamen doldu.
Uma loucura aquilo do Alex e do Clam Bar, não é?
Alex'in İstiridye Bar'ın şefi olması inanılmaz değil mi?
Porque é que nunca falámos sobre o facto de ficares chateado por não ires gerir o Clam Bar?
Neden İstiridye Bar'ı işletmediğin için üzüldüğünden hiç bahsetmedik?
Queres abrir aqui um Clam Bar?
Burada bir İstiridye Bar açmak ister misin?
As suas composições incluem os sucessos de Elvis Presley "Rock-A-Hula Baby" e "Do The Clam".
Yazdıkları arasında Elvis Presley'nin hit olan parçaları "Rock-A-Hula Baby" ve "Do the Clam" da var.
Jam Clydesdale?
Clam Pony?
O meu cara jantou num lugar na praia. Eddie's Clam Shag.
Benimkiler, deniz kıyısındaki bir restoranda akşam yemeği yemişler.
Parolos.
Clam Shack.
Porcaria de "parolos".
Siktiğim Clam Shack.
Bem, sabes, Peter, é tudo para nos divertirmos, certo?
The Clam'e gidip sarhoş olacağız sanmıştım.
- S11E19 Save the Clam
Metin Dökmen

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]