Translate.vc / Portuguese → Turkish / Clarke
Clarke translate Turkish
1,824 parallel translation
Clarke.
Clarke.
A Clarke e o Finn não te podem salvar.
Clarke'la Finn seni kurtaramaz.
Se vieres comigo agora, eu deixo-a ir.
Benimle gelirsen Clarke'ı bırakırım.
Acabou-se, Clarke.
Bitti artık Clarke.
Clarke?
Clarke mı?
Clarke, podes ajudar-me?
Clarke, bir bakar mısın?
Clarke, já vi o acampamento.
- Clarke, tüm kampa baktım.
Clarke!
Clarke!
Onde está a Clarke?
Clarke nerede?
Chama a Clarke já! Estou aqui.
- Clarke'ı çağırın.
Clarke, consegues salvá-lo?
Clarke, kurtarabilir misin onu?
Chama-se David Clarke.
Adı David Clarke.
E quando perguntei o nome dele ela respondeu "David Clarke".
Ona adını sorduğumda, "David Clarke" dedi.
Foi isso que disseste ao David Clarke.
David Clarke'a da böyle demiştin.
Gostava de um momento a sós com a Clarke, por favor.
Clarke'la biraz yalnız konuşmak istiyorum.
Clarke, estamos todos muito orgulhosos do que fizeste aí em baixo.
Clarke, dünyada yaptıklarından hepimiz kıvanç duyuyoruz.
Por favor, Clarke.
Lütfen Clarke.
Finn, a Clarke já é crescida.
- Finn, Clarke koca kız.
Clarke...
Clarke...
- Eu alvejei o homem, Clarke.
Adamı vurdum Clarke.
Eles vão matar-me, Clarke.
Beni öldürecekler Clarke.
A tua mãe adora-te, Clarke.
Annen seni seviyor Clarke.
Devias ter ficado lá em baixo, Clarke.
Hiç gelmemeliydin buraya Clarke.
Clarke, agradeço o teu ponto de vista mas não é assim tão simples.
Clarke, değindiğin nokta için teşekkür ediyorum ama o kadar basit değil bu.
Clarke, vá lá.
Clarke, yapma.
- Clarke!
Finn?
Clarke?
Clarke?
Clarke, fala o Chanceler.
Clarke, ben Başkan'ın.
Clarke, o meu filho está contigo?
Clarke, oğlum seninle mi?
A Clarke precisa de ti.
Clarke'ın sana ihtiyacı var.
Passa a ligação para mim quando tiverem acabado.
İşleri bittiğinde Clarke'ı bana bağla.
- Clarke, dá 5... médica...
- Clarke, beş tane...
Clarke, temos de nos despachar.
- Clarke, acele etmeliyiz.
- Clarke, querida, estamos prontos.
Clarke, canım, biz hazırız.
Clarke?
- Clarke?
Clarke, consegues ver algum fluído? Tem cuidado!
- Clarke, hiç sıvı görüyor musun?
Clarke, preciso que me digas se há algum fluído a verter da ferida.
Clarke, yaradan akan bir sıvı var mı?
Ora bem, Clarke, agarra bem na faca.
Pekâlâ Clarke... Bıçağı sıkıca tut.
Clarke, 3 milímetros.
- Clarke, 3 milimetre.
Mão firme, Clarke.
- Elini sabit tut Clarke.
- Devagar, Clarke.
- Yavaş ve kibarca Clarke.
Clarke.
Clarke!
Clarke!
Clarke.
Clarke, consegues ouvir-nos?
Clarke, sesimiz geliyor mu?
Preciso de uma pausa. Clarke?
- Biraz dinlenmem lâzım.
Vá lá, Clarke.
- Yapma Clarke.
Diz à Clarke que a amo.
Clarke'a, onu sevdiğimi ilet.
Isto não é culpa tua, Clarke.
- Senin hatan değil Clarke.
Esta é a Clarke.
Bu, Clarke.
Clarke, preciso de fazer isto.
- Clarke, yapmalıyım.
Pronta para ser durona, Clarke?
Toz attırmaya hazır mısın Clarke?