Translate.vc / Portuguese → Turkish / Cletus
Cletus translate Turkish
138 parallel translation
Conheces Cletus Ink? - Não.
Cletus Ink'i tanır mısın?
- Não conheces o Cletus Ink? - Uh-uh.
Cletus Ink'i tanımıyor musun?
Não conheces o Cletus Ink? Não conheces o Mad Dog Ross?
Cletus Ink'i veya Deli Köpek Ross'u tanımıyorsun.
Cletus, aceita a Aileen para ser sua legítima esposa?
Cletus, Aileen`ı yasal eşin olarak kabul ediyor musun?
Terei que o mandar prender até que se possa provar de uma maneira ou doutra.
Sadece Cletus'u öldürdüğünü sanıyordum. Deric, Merkis'i ormanda kendini savunmak için öldürdü.
Quer dizer na prisão.
Önceden Cletus ile dövüştün mü?
É o brinquedo do meu filho.
Cletus'u soğuk kanlılıkla öldürdüğünü kabul ettiğini söyledi.
Eu amo-te, Cletus.
Seni seviyorum, Cletis!
Comer bem com a família. - Cletus, toma a tigela. Está quente.
Tüm ailenin toplanıp iyi bir yemek yemesinden, daha güzeli yoktur.
- Tenho fome.
Cletus, şu çanağı al.
É melhor acabar com o sofrimento desta desgraçada. Cletus!
Şu kart kuşun ıstırabına son vermek için, gönüllü oluyorum.
Não fales assim da mamã.
- Cletus! Anne'ye, ne cüretle, dersin bunu?
Não têm de me proteger do Cletus.
- Hayır, hayır, dur bakalım.
Vá, Cletus. Anda cá.
Beni Cletus'tan korumaya çalışma.
O teu rabo é grande.
- Cletus!
Cletus, limpa o lixo!
Cletus, gel de şu çöpleri temizle!
Às vezes quando estou sozinha tenho relações comigo.
- Cletus! - Bazen, yalnızken, kendim ilişki kurardım.
Não quero isto enquanto estou a comer. - Cletus!
- Yemek yerken, bu boku, duymak istemiyorum'.
- Eu vou-me a ela.
- Cletus! Seni daha sonra öldüreceğim.
Ninguém quer ouvir os teus gases.
- Kimse senin gazını duymak istemiyor, Cletus Klump.
Cala-te, por favor!
- Cletus, kes sesini, lütfen!
Vês, Cletus?
Gördün mü, Cletus?
Há qualquer coisa entre eles.
Cletus, hep söylüyorum, Sherman'la onun arasında bir şeyler var.
Vá lá, Cletus.
Haydi, Cletus. Haydi.
Alguns nunca comeram doninha Mas pensando bem, alguns já comeram Vão gostar do Cletus O Labrego Que Só Diz Bosta
Bazı insanlar vardır ki kokarca gibi kokmaz ama Cletus çenesi düşük hödük gibilerse kokar.
Muitos nunca perderam um dedo Mas pensando bem, alguns já perderam Vão gostar do Cletus O Labrego Que Só Diz Bosta
Bazıları vardır ki hiçbir şey kaybetmez ama Cletus çenesi düşük hödük gibilerse kaybeder.
! - Cletus!
Cletus!
Cletus, tenho de usar a blusa que a Dairy Queen me deu.
Cletis, biliyorsun ki Süt Kraliçesi'nin verdiği tişörtü giymeliyim.
Cletus, porque estás para aí a dar às gengivas?
Cletus, daha ne sallanıyorsun orada?
Sabes uma coisa, Cletus?
Biliyor musun, Cletus? Haydi.
- Cletus!
- Cletus!
- Cletus Marcellus Klump!
- Cletus Marcellus Klump!
Cletus, o que é que este bocado de spargueti lembra?
Cletus, bu makarna sana kimi hatırlatıyor?
Cletus, onde vais?
Cletus, nereye gidiyorsun?
Cletus, nem sequer olhaste para mim.
Cletus, bana bakmadın bile.
- Esquece, Cletus, esquece!
- Boş ver, Cletus, boş ver!
Cletus, espera!
Cletus, bekle!
Cletus, estou em brasa.
Cletus, tutuşuyorum.
- Este é o Cletus que eu conheço.
- Evet, işte Cletus geldi.
- O Cletus sabe que estou armado?
- Cletus silahlı olduğumu biliyor mu?
- Cletus, isto é o teu- -
- Cletus, bu senin şeyin mi -
Depressa, Cletus.
Çabuk, Cletus.
Oh, Cletus, depressa.
Ah, Cletus, Tanrım, çabuk ol.
Cletus, os meus mamilos vão explodir.
Cletus, memelerimin uçları patlayacak.
Bolas, Cletus. Porque estacionaste ao lado dos meus pais?
Cleuts, neden annemlerin önüne park ettin?
Devo preocupar-me?
Cletus'u öldürdü ve cesedini hana attı.
A propósito, ele é muito meigo, Terá que tomar conta dele por mais um bocado.
Cletus, ölmeden önce bana anlattı.
Pensei que a pudessem salvar.
Cletus, ölmeden önce itiraf etti.
- Dou-te uma sova.
- Bu gece değil, Cletus.
- Mata-o!
- Cletus, köpekler çöp kapağını yine açmış!
Cletus?
Cletus?