Translate.vc / Portuguese → Turkish / Cocktail
Cocktail translate Turkish
987 parallel translation
Queres um cocktail ou um conhaque?
Kokteyl mi alırsın yoksa biraz konyak mı?
- Quer um cocktail?
- Kokteyl ister misiniz?
Por favor, venha beber um cocktail.
Lütfen, gelip bir kokteyl alın.
- Bebam um cocktail.
- Kokteyl alın.
- Disse para beberem um cocktail.
- Bir kokteyl için dedim!
- Acho que quer que bebamos um cocktail.
- Galiba kokteyl içmemizi istiyor.
- Pediste um chá ou um cocktail?
- Çay ya da kokteylini söyledin mi?
- Posso beber um cocktail?
- Bir kokteyl alabilir miyim?
Aceita um cocktail ou champanhe?
Kokteyl ya da şampanya?
É uma espécie de cocktail.
Isırgan gibi bir şey.
- Isto é um cocktail, não é?
- Bu da kokteyl, değil mi?
Estou pronta em duas sacudidelas de cocktail.
Kokteyl kadar çabucak hazırlanırım.
Cocktail?
Kokteyl mi?
Cocktail.
Kokteyl.
Uma bela miúda, um cocktail, sete vencedores esta tarde.
Güzel bir kadın, kokteyl, yedi güzel bahis.
Bom, se me permites, Laura quer um cocktail.
Şimdi, izin verirsen, Laura bir kokteyl istemişti.
Um cocktail de champanhe.
- Şampanya kokteyl alacağım.
Um cocktail de champanhe, por favor. Sim, senhora.
- Şampanya kokteyl, lütfen.
Já tive melhores dias, mas nunca me vendi pelo preço de um cocktail.
Daha iyi günlerim olmuş olabilir, ama hala bir kokteylle beni elde edemezsin.
Ela vai dar um cocktail esta tarde.
- Bugün öğleden sonra misafirleri var.
Vamos para um cocktail.
Biz bir kokteyle gidiyoruz.
Quer preparar um cocktail, Sr. Smith?
Kendinize bir içki hazırlayın Bay Smith.
Paris pode impôr o que as mulheres devem usar num'cocktail'ou na cama. / i ;
Paris, kadınların kokteyllerde veya yatakta ne giyebileceklerini belirleyebilir.
- Queres um'cocktail', uma bebida?
- Kokteyl veya bir içki ister misin?
Depois, bebi um cocktail com o Leland e a Slim Hayward.
Ardından Leland ve Slim Hayward'la kokteyl içtim.
E olha, Cal, E a comissão não iria pagar só uma festa de cocktail aos seus VIP ´ s.
- Bak, Cal,... siz VIP'leri bir araya getirecek bir parti veremeyiz.
- Através da criada, soube que o Sr. E a Sra. Miles iam dar um cocktail esta tarde.
- Hizmetçi sayesinde efendim... Bay ve Bayan Miles'ın bugün bir kokteyl verdiğini öğrendim.
Comecei com um cocktail.
Başlangıçta kokteyl içtim.
Já estou atrasado 15 minutos para o cocktail.
Ve ben şimdiden kokteyl partiye 15 dakika geç kaldım.
Wayne, deixe o cocktail esperar.
Wayne, bırak kokteyl parti beklesin.
Gostaria de tomar um cocktail?
Bir kokteyl alır mısınız?
Da última vez conversámos bastante num cocktail. Oh!
Son seferinde küçük bir partide uzun uzun konuştuk.
A propósito, reparaste na Yvonne Marie, que estava no cocktail?
Diğer yandan kokteyl partide Yvonne Marie'ye dikkat ettin mi?
Um cocktail antes do jantar?
Önce kokteyl alır mısınız?
- Gostaria de começar com um cocktail?
- Bir kokteylle başlamak ister misiniz? - Öğlen vakti ne kokteyli?
Um cocktail de camarão.
Karides kokteylini kastetmiştim.
Está num guardanapo de cocktail.
- Hiç... Peçeteye yazmis da.
Tomemos um cocktail! - Café?
Tabii canım!
Lá em baixo, na sala de cocktail.
Sadece...
Ao cocktail da Embaixada da Albânia.
Arnavutluk Elçiliği'ndeki resepsiyona.
Cocktail de champanhe.
- Şampanya kokteyli. - Şampanya.
Cocktail de champanhe.
Şampanya kokteyli.
Daqui a meia hora, esteja lá em baixo para o cocktail de despedida.
Yarım saat sonra, aşağıda veda kokteyli verilecek. - Şimdiden mi?
Hoje estou encurralado, tenho o cocktail de despedida.
Bu akşam veda kokteyline davetliyim. Sen yarın yola çıkıyorsun.
Convidei a companhia para um cocktail.
Tüm kumpanyayı bir kokteyl partisine davet ettim.
- Merecem todos um cocktail.
- Ama sen gideceksin. İyi.
- Um cocktail?
Burayı patlatırız.
Um cocktail de camarão.
Ben bir karides kokteyl alacağım.
- É um cocktaîl e tanto.
- Sert kokteyle benziyor.
Que tal um cocktail?
Bir içkiye ne dersin?
Amanhã. Devem ir a um cocktail amanhã.
Yarın.