English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Coldplay

Coldplay translate Turkish

55 parallel translation
Fizeste truques de cartas, fizeste café, explicaste-me... porque é que os Coldplay não são uma banda alternativa, mas, até agora, nada de estudo.
Kartlarla oynadın. Kahve yaptın. Coldplay'in bir alternatif grubu olamayacağını bana açıklamaya çalıştın.
E também, liga à Gwynnie e arranja três bilhetes para os Coldplay, para a Clea.
Bir de, Gwynnie'yi arayıp, Clea için "Coldplay" için 3 bilet alır mısın? Ama, ona söyleme olur mu?
Gostas dos Coldplay.
Coldplay'e benziyorsun.
Olho para esses olhos e vejo uma rapariga que lê Zadie Smith, que ouve John Mayer e Coldplay... que gosta da série Monty Python... e que desesperadamente, loucamente... profundamente, quer, precisa, anseia por... mais chocolate.
Gözlerine bakıyorum ve Zadie Smith okuyan... John Mayer ve Coldplay dinleyen, Monty Python dizilerini seven, umutsuzca... delice, tüm kalbiyle, büyük bir arzuyla çikolata isteyen bir kız görüyorum...
Estão muito sentidos só porque Spielberg fez filmes mais famosos que Truffaut... e porque os Coldplay tocaram em todo o mundo... ninguém compra Johnny Hallyday fora de Paris.
Ve Spielberg'in Truffaut'tan daha popüler filmler yaptığını... Coldplay her yerde dinlenirken, Johnny Hallyday'in albümlerini Paris dışında kimsenin almadığını kabul edemiyorlar.
Eu não seria pegado de surpresa se você era um Coldplay grande abana, também.
Büyük bir Coldplay hayranı elmana da şaşmam doğrusu.
Vou buscar a Jennifer para irmos ao concerto dos coldplay.
Coldplay konseri için Jennifer'ı evinden almalıyım.
Os ColdpIay constiparam-se?
Coldplay üşütmüş mü?
coldplay?
Coldplay?
Bem, se não estiveres muito ocupada a passar o aloe vera, queres ir ver os Coldplay comigo, hoje?
Aloe vera sürmeyle o kadar çok meşgul değilsen, Bu gece benimle Coldplay konserine gelir misin?
Olha, adoro ir a voar para um concerto dos Coldplay como a tua próxima miúda, mas... a sério, fico feliz da mesma maneira se formos ao Joe's comer um hambúrguer qualquer.
Bak... jetle Coldplay konserine gitmeyi ne kadar çok istesem de, Joe'nun yerinde buharı tüten burgerlerinden yemekte beni oldukça mutlu eder.
Ouve, Eu tanho bilhetes para amanha a noite para Coldplay.
Dinle, yarın gece Coldplay'e biletim var.
- Coldplay.
- Hiç evlenmemiş...
- Nunca casado...
Coldplay.
Coldplay. Jason é heterosexual como qualquer um de voçês os dois.
Jason, sizin kadar heteroseksüel.
Vamos ao concerto dos Coldplay, lembras-te?
Coldplay'e gidiyorduk, hatırladın mı?
- Tu lembras-te dos Coldplay.
- Coldplay'i hatırlarsın.
- Coldplay?
- Coldplay mi?
Para que saibas, ele gosta de carros rápidos e de Coldplay.
Bilginize sunulur ; ilgileri arabalar ve coldplay grubu. Coldplay mi?
Coldplay. Pode ser um adolescente em qualquer parte, não?
Herhangi bir yerdeki, herhangi bir genç olabilir.
Qualquer maneira, os Coldplay vão actuar.
Neyse, Coldplay sahne alacak.
Coldplay?
Coldplay?
É aquele que está a tocar Coldplay.
Bangır bangır Coldplay çalan araba.
Tu uma vez passaste uma aula inteira a falar sozinho sobre o quanto tu odeias os Coldplay.
Bir keresinde bütün dersi Coldplay'den ne kadar nefret ettiğini anlatarak geçirmiştin.
A minha banda favorita é Coldplay, amo Strobilous e o meu carro de sonho é um Mini-cooper azul metálico descapotável.
- Hadi canım. En sevdiğim grup Coldplay ve hayalimdeki araba metalik boyalı, üstü açık bir Mini Cooper.
- Com quem vamos jantar?
Bu akşam kimlerle yemek yiyoruz? Coldplay'le.
- Com os Coldplay.
- Coldplay mi?
- Coldplay?
- Hı hı, evet.
Coldplay, aqui vamos nós.
"Coldplay", biz geliyoruz.
- "In My Place", dos Coldplay.
Coldplay'den In my Place.
- "In My Place", dos Coldplay.
Coldplay, In my place.
Tal como fui expulso dos Coldplay.
Aynen Coldplay'den atıldığım gibi.
Tu usas gorro de lã por causa dos "Coldplay".
Sense özenti olduğun için takıyorsun.
Quando olho para as duas ouço uma música dos Coldplay.
Size baktığım zaman, kalbimde bir Coldplay şarkısı çalmaya başlıyor.
Parece que alguém gosta de Coldplay.
Birileri Coldplay'i seviyormuş.
Não vamos cantar Coldplay.
Coldplay'den söylemeyeceğiz.
Músico, como os Coldplay.
Tıpkı... Coldplay gibi.
Gosto de Coldplay?
Coldplay'i sever misin?
Aquela gira do concerto dos Coldplay.
Coldplay konserindeki hoş hatun.
Certo? A dos Coldplay não é música, amigo.
Coldplay'inki müzik falan değil.
Gostas dos Coldplay?
Coldplay sever misin?
Sim, gosto dos Coldplay.
Tabii ki Coldplay severim.
Tenho um CD pirata novinho em folha dos Coldplay.
Şu yeni Coldplay albümünü aldım.
E adora cupcakes e Coldplay e enfiar lápis no cu.
Ufak kekleri ve Coldplay'i ve kakasına kalem batırmayı seviyor.
Quem não gosta de Coldplay?
Coldplay'i kim sevmez?
Também ouve "Coldplay"?
Coldplay de dinliyor musun? Dur.
E se ela for má e gostar de Coldplay ou algo assim?
Ya kötü biriyse ya da Coldplay seviyorsa?
Será na onda dos Coldplay.
Coldplay tadında olacak.
- Coldplay.
Coldplay grubu, hoş.
Teeger, já ouviu o novo álbum dos Coldplay?
Ah, Teeger, yeni Coldplay albümünü dinledin mi? Hayır.
Coldplay.
- Biz olmazsak çocuk Snow Patrol ve Coldplay dinleyerek büyüyecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]