English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Comandante

Comandante translate Turkish

15,969 parallel translation
- Sim, Comandante, 32.
- Evet efendim, otuz iki.
Nós temos a confiança do comandante-chefe.
Başkomutana tamamiyle güveniyoruz ve ona olan inancımız sonsuz.
O Comandante Cavanaugh estava lá.
Yarbay Cavanaugh oradaydı.
Chamo agora o Comandante do submarino relevante neste caso por estar lá.
Tanık olarak bu davayla ilgili tek denizaltı komutanını çağırmak istiyoruz. Çünkü kendisi de oradaydı.
Como Comandante da Marinha Imperial Japonesa, o meu dever era matá-lo.
Japon İmparatorluk Donanması'nın bir yarbayı olarak benim görevim sizi öldürmekti.
DE VOLTA PARA O JAPÃO, HASHIMOTO APOSENTOU-SE COMO COMANDANTE.
Hashimoto Japonya'ya döndükten sonra yarbay rütbesiyle donanmadan emekliye ayrıldı.
A Comandante Lin é precisa de imediato!
Komutan Lin hemen çağrılıyor!
A chamar a Comandante Lin!
Komutan Lin çağrılıyor!
Comandante Lin.
Komutan Lin.
O Comandante Chen acha que o seu arco não é digno da sua perícia.
Komutan Chen, yayınızı yeteneğinize layık görmemiş.
Comandante Lin...
Komutan Lin.
Comandantes, é esta a minha ordem final. De hoje em diante, a Comandante Lin vai liderar-vos.
Komutanlarım, son emrim budur bundan böyle size Komutan Lin önderlik edecek.
- Sim, Comandante!
Emredersiniz!
- Sim, Comandante!
- Emredersiniz.
- Comandante, está a ver isto?
- Komutan, şunu görüyor musun?
É uma ordem directa de um comandante de companhia!
Bu bölük komutanından gelen direkt bir emirdir!
A acusação é de desobediência a uma série de ordens directas do seu comandante.
Birlik komutanının verdiği direkt emirlere itaatsizlikle suçlanıyor.
Ostenta o seu desprezo ao desobedecer directamente a várias ordens directas do seu comandante. Quando os nossos melhores jovens sacrificam as suas vidas contra...
En iyi askerlerimiz kötülüğe karşı savaşarak canlarını verirken kendisi birlik komutanının verdiği direkt emre karşı gelip itaatsizliği ile övünüyor.
Assinado pelo Brigadeiro-General Musgrove, Comandante dos Serviços de Guerra, Washington DC.
İmza Harp Hizmetleri Komutanı Tuğgeneral Musgrove, Washington DC.
Senhoras e senhores, sou o Comandante Vosch, do exército dos Estados Unidos.
Bayanlar Baylar ben Amerikan Ordusu'ndan Albay Vosch.
ZONA RESTRITA PROIBIDA A ENTRADA SEM PERMISSÃO DO COMANDANTE.
"Yasak Bölge"
- A sério? Porque o seu Comandante em Bagdade descreve-o como imprudente, insubordinado, e irresponsável face aos activos humanos.
Çünkü Bağdat şefin seni kestirilemez, itaatsiz ve canlı kaynaklarına karşı sorumsuz olarak tarif ediyor.
Tenho o Comandante da intervenção rápida à espera lá fora.
RAPID komutanını çağırdım, dışarıda bekliyor.
Sophie, peça ao Comandante para entrar, por favor.
Sophie, komutanı içeri gönder lütfen.
O Comandante Rafi Bernard, da unidade de intervenção rápida.
- RAPID timi komutanı Rafi Bernard.
Comandante, o que se passa aí? Responda.
Komutan, orada neler oluyor?
Não, não, vigiem o Comandante!
Hayır, komutana doğru nişan alın.
Ele não deu ouvidos ao comandante, aproximou-se da amurada, caiu à água e, agora, está a afogar-se e a pedir ajuda.
O kaptanı görmezden geldi, düşmenin eşiğine geldi ve şimdi boğuluyor.
É Comandante de Guarnição. Corre em nome de César.
Garnizon komutanı oldu Sezar'ın adına araba yarışlarına katılıyor.
Comandante Spock?
Komutan Spock?
Se me é permitido, recomendaria o Comandante Spock para me substituir como capitão da Enterprise.
İzin verirseniz Komutan Spock'ın, Atılgan'ın kaptanı olarak yerime geçmesini öneriyorum.
Sim, Comandante, mas que fórmula é esta?
Emredersiniz Komutan, ama bu formül nedir?
Comandante.
Komutan!
- Comandante com luz verde.
- Kumandan hazır.
Quem é o seu comandante?
Amirin kim senin?
O comandante vai mandar reforços.
Komutan destek yolluyor.
Obrigada, Comandante.
Teşekkürler, Kaptan.
Obrigado, Comandante Sullenberger, por estar presente.
Bugün burada olduğunuz için teşekkürler Kaptan Sullenberger.
Quando foi a última vez que bebeu, Comandante?
En son ne zaman içtiniz, Kaptan Sullenberger?
Comandante, tem tido problemas em casa?
Kaptan, son zamanlarda evinizde sorun yaşıyor musunuz?
Comandante Sully!
Hey, Kaptan Sully! Kaptan Sully!
Comandante Sully!
Kaptan Sully!
Porque é que o Comandante Sullenberger tomou a decisão fatídica de transformar o Rio Hudson numa pista de aterragem?
Kaptan Sullenberger Hudson Nehri'ni piste dönüştürme. Kararını niye verdi?
Porque o Comandante Sullenberger não regressou a LaGuardia.
Kaptan Sullenberger, LaGuardia'ya dönmediği için.
Eu tinha acabado a formação no A320 e garanto que o avião só reagiu tão bem, só conseguiu aterrar em qualquer sítio, porque o Comandante Sullenberger ligou a Unidade Auxiliar.
A320 eğitimimi yeni tamamladım ve uçağın o kadar başarılı olmasının, herhangi bir yere inebilecek olmasının tek nedeni Kaptan Sullenberger'ın yedek güç birimini açmış olması.
Comandante Sullenberger?
Kaptan Sullenberger?
- Comandante.
- Kaptan.
Fala o Comandante.
Kaptanınız konuşuyor.
COMANDANTE CHESLEY SULLENBERGER
YÜZBAŞI CHESLEY SULLENBERGER
Que aterragem do caraças, Comandante.
Müthiş bir inişti, efendim.
A minha verdadeira luta era com o meu Comandante...
Dikkat! İlk gerçek savaşım ise komutanım... Marcus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]