Translate.vc / Portuguese → Turkish / Comet
Comet translate Turkish
160 parallel translation
CABELEIREIRO COMET BARBA U $ 5 CABELO U $ 10
COMET KUAFÖR SAKAL TRAŞI 5 $ - SAÇ KESİMİ 10 $
O Comet pertence ao irmão dele, o Lou.
Comet marka da kardeşi Lou'ya ait.
Batedeira, Dançarina, Cometa, Cupido, Mateus, Marcos, Lucas e João.
Adları ; Dasher, Dancer, Comet, Qupid, Matthew, Burke, Luve ve John.
Cometa e...
Comet ve...
Desculpe-me, Comet. - Pai!
Affedersin, Kuyrukluyıldız.
- Giddyap, Comet! Vamos lá!
Hadi Kuyrukluyıldız!
Bem, espero que estejas contente, Comet. Espero que estejas contente.
Umarım mutlusundur, Kuyrukluyıldız.
Olha, Comet, como eu disse, não há mais nada...
Bak Kuyrukluyıldız, çuvalda hiçbir şey- -
Está tudo feito, Comet.
İşimiz bitti Kuyrukluyıldız.
- Comet.
Kuyrukluyıldız.
Comet, isto significa muito para mim.
Bu çok anlamlı.
Agora Prancer e Vixen! - Vai Comet, vai Cupid!
- Süslü, Dansçı, Zıpzıp, Cadaloz
Dasher, Dancer, Prancer, Vixen, Comet, Cupid, Donner, Blitzen.
Dasher, Dancer, Prancer, Vixen, Comet, Cupid, Donner, Blitzen.
Dasher, Dancer, Prancer, Vixen, Comet, Cupid, Donner, Blitzen.
Dasher, Dancer, Prancer, Vixen, Comet, Cupid, Donner, Blitzen!
Somos os Cometas! Vamos a eles!
Biz Comet'leri ve Hale'i destekliyoruz!
Vamos, Cometas! Vamos!
Haydi Comet'ler haydi!
Vamos, Cometas! Vamos! Olá, Miss Carpenter.
Haydi Comet'ler haydi!
Isto é o ginásio. É a igreja gay. Está bem.
Dasher'ın, Dancer'ın, Prancer'ın, Vixen'ın, Comet'in, Cupid'in, Donner'ın üzerine bindim ama Blitzen'e binmedim.
- Sobre detergentes, acho eu.
- Windex, herhalde, ya da Comet.
- A única pessoa que sabe... de detergentes, lá em casa, é a Carmen, não sou eu.
- Bizim evde Windex veya Comet... hakkında bir şey bilen tek kişi Carmen " dir.
E quando tiveste bigode em Year Of The Comet, foi um...
Ve yılın en kötüleri seçiminde bıyığın vardı ve bu...
Força, Comet.
Hadi Comet! Çek, oğlum!
Só que foi dito que vocês gastavam perto de 5 mil libras em Cometas... Há uns dias atrás.
Sizin Comet'de birkaç gün önce yaklaşık beşbin paund harcadığınız söylendi.
Sim, procuro H. Clarke o proprietário de um barco chamado The Comet.
Evet, H. Clarke'ı arıyorum. Kuyruklu yıldız isimli teknenin sahibi.
Vai haver uma festa naquele descapotável azul-turquesa daqui a 10 minutos.
Parti, 1964 model Turkuaz renkli Mercury de olacak. Parti 10 dakika içinde Comet e geçebilir.
Se queres brincar com elas, lembra-te é Corredora, Dançarina, Empinadora, Raposa, Cometa, Cupido, Trovão e Relâmpago.
Ama onlarla oynayacaksan sıralarını unutma....... Dasher, Dancer, Prancer, Vixen, Comet, Cupid, Donner., Blitzen.
" Em frente, Comet!
" Koş, Comet!
O Comet diz para me acalmar Mas os aldrabões enfureceram-me
* Talmud der ki, "Hemen sinirlenmeyin" * * Aşağılık dolandırıcılar öfkemi görecek *
Lindo! Nunca se vê um Blue Comet em tão bom estado.
Çok güzel.
O rapaz viu o Comet e de repente a sua vida ganhou sentido.
Çocuk kuyrukluyıldızı ( Comet ) görmüş ve birden hayatı anlam kazanmış.
O carro da Peyton é apenas um Comet ( cometa ), percebes?
Yani, sadece Peyton'ın arabasının markası da Comet, anlıyor musun?
A Peyton conduz um Comet ( Cometa ). E depois?
Yani, Peyton Comet marka bir araba sürüyorsa ne olmuş?
Existem mais dois e um a cobrir o caminho até aqui.
Comet. Donner ve yolun kenarında da Blitzen var.
"Comet", certo?
"Kuyrukluyıldız", ha?
Que te salvou de estares em excursão num espectáculo secundário? E mesmo assim deixas o Clube Comet pelo Café da Karen?
Kulübünde sana iş ayarladım seni gezici gösterilerden kurtardım ama sen Kuyrukluyıldız Kulübü'nü, Karen'ın Kafe'si için terk ediyorsun.
Toda a gente sabe as coisas que ele faz no Clube Comet.
Kuyrukluyıldız Kulübü'nde ne çeşit işler çevirdiğini herkes biliyor.
Sabes, podias estar a fazer muito mais dinheiro no Clube Comet.
Kuyrukluyıldız Kulübü'nde çok daha çok para kazanabilirsin.
Luke! Pelo "The Comet"?
Luke! "Kuyrukluyıldız" için mi?
Não, na verdade, não foi pelo "The Comet", mas pelo "Ravens".
Hayır, aslında, "Kuyrukluyıldız" için değil, "Kuzgunlar" kitabım için.
Pelo "The Comet"?
"Kuyrukluyıldız" için mi?
Não pelo "The Comet", mas pelo "Ravens".
Hayır, aslında, "Kuyrukluyıldız" için değil, "Kuzgunlar" kitabım için.
Com tudo o que aconteceu com o "The Comet", eu... É bom saber que o nosso trabalho tem mérito e relevância, sabes?
"Kuyrukluyıldız" kitabımda başıma gelen her şeye rağmen yaptığım işin birilerince takdir edildiğini ve ilgi gördüğünü bilmek çok güzel bir şey.
- O que se passa, Cometa?
Merhaba. Neler oluyor, Comet?
- Cometa, o que estás a fazer?
Comet, ne yapıyorsun?
Senador, o Titã, a Luna e o Cometa estão totalmente preparados para a missão.
Senatör ; Titan, Luna ve Comet göreve tamamen hazır.
Chamo-me Cometa.
- Adım Comet.
Coitadinho do Cometa.
Oh, zavallı küçük Comet.
"Do Comet, para o Pai Natal"
- Kuyrukluyıldız'dan Noel Babaya.
Limpando e aspirando e escovando com Comet
- Hazır mısın?
Comet Chaser!
Teneke Kutu...
Olhe para as carruagens.
Bu kadar iyi durumda bir Blue Comet daha bulamazsın.