Cousin translate Turkish

Neguei sempre que estavas no Our American Cousin quando Lincoln foi morto.

Lincoln'ün vurulduğu gece Amerikalı Kuzenimiz'de olduğunu hep inkar ediyorum.

O meu primo está a ir embora.

My cousin has gone away.

Terá de ir para a Escola de Raparigas da Sra. Cousin.

Bayan Cousin'in Genç Bayanlar Okuluna gideceksin.

Ela disse que está a ir para o tio Cousin Joel para a Acção de Graças.

Şükran günü için Kuzen JoeI'lere gideceğini söyledi.

Acho que vai achar divertido. Chama-se Our American Cousin.

Oyunun adı "Amerikalı kuzenimiz."

Um primo do triquetra.

A cousin to the triquetra.

Este parente distante da cobra pode matar uma pessoa com veneno em minutos, mas raramente mordem humanos.

Kobranın bu uzak kuzeni This distant cousin of the cobra zehiriyle bir insanı dakikalar içinde öldürebilir fakat insanları çok nadir sokarlar.

Daqui fala Cousin Brucie, a partir da 72.0 WWEN... Transmitindo ao vivo do topo do mundo.

Dünyanın tepesinden, 720 WWEN'den canlı yayında ben Kuzen Brucie...

Ele estava por baixo de Johnny Cousin, e na semana seguinte estava aqui

Ralph ile Calvin bu ise yillarini verdi. " diyordu. Reklami yayinlandiktan bir hafta sonra, Johny Carson Show'a çikti.

O Bill disse : 'Não acredito que o mesmo homem escreveu estes dois livros.'

Bill Cousin dedi ki, "Son iki kitabın yazarıyla bu kişinin aynı olduğuna inanamıyorum."

- Qual é, Big Cousin?

Yo! Naber, büyük kuzen?

Amanhã à noite, às 20h, no Kuang's Cuisine.

Yarın akşam sekizde, Quan's Cousin'de.

Bem-vindo ao Kuang's Cuisine, mestre Mako.

Quan's Cousin'e hoş geldiniz, Sayın Mako.

Eu era o primo em "Vacation".

- Christmas Vacation'da Cousin Eddie'yi oynamıştım.

" Querido primo, estou muito contente.

" Dear cousin, so pleased.

- Olá. - Bem-vindos ao "Cousin Oliver's".

- Merhaba Kuzen Oliver'a hoş geldiniz.

O primo é polícia.

Cousin başka bir görevde.