Translate.vc / Portuguese → Turkish / Cree
Cree translate Turkish
32 parallel translation
Bem, os Blackfeet e os Chippewa.
Karaayaklar ve Chippewa'lar. - Ya Cree'ler? Evet.
Sim, sim, há Cree no Montana.
Montana'da Cree'ler de var.
Cadete Cree?
- Öğrenci Cree?
Shields, Cree, mantenham contacto visual.
Shields, Cree, görsel bağlantıyı koruyun.
Cree, Shields, afastem-se, vamos subir.
- Cree, Shields geri çekilin! Geliyoruz.
Cree, responde.
Cree, cevap ver.
Cree, Shields, voltem, não podem ir para aí!
Cree, Shields, geri gelin. Oraya gidemezsiniz.
Diga isso ao Cadete Cree!
Bunu öğrenci Cree'ye söyleyin!
Ordens do Coronel. Juntar todos os pertences do Cree.
Albay, Cree'nin şahsi eşyalarını toplamamı emretti.
Que pensas que estão a fazer ao Cree?
Sence şu an Cree'ye ne yapıyorlardır?
Diz isso ao Cree.
Bunu Cree'ye söyle.
Sinto-me como um desses anões, sabem? Como o que cree que Branca de Neve está morta.
Kendimi pamuk prensesleri ölen 7 cücelerden biri gibi hissediyorum.
É um ancião da nação Cree e um guerreiro.
Cree kabilesinin saygıdeğer bir üyesidir. Pek çok düşmanının kafa derisini yüzmüştür.
É o símbolo dos índios Cree.
Bu, Cree Kızılderililerinin bir simgesidir.
A maioria das planícies Cri e Sioux.
Çoğunlukla ovalardan... Cree ve Siu'lar.
É escrita Cree. Caracteres Navajo. Mas a interpretação literal não faz qualquer sentido.
Yazılar Cree sesli Navaho fakat yalın bir çeviri anlamsız.
Salidin Kree?
Salidin Cree?
Em parte Cherokee em part Cree
Yarı Cherokee, yarı Cree.
"Wendigo" é um termo dos índios Cree.
Wendigo, bir KızıIdereli kelimesi.
Tu não acreditavas por quanto se vende estas coisas.
Cree'dan başkası bunların hepsini satın almazdı.
Um homem tem que fazer pela vida.
Cree insanları, geçimini sağlamak zorundalar.
Estás a falar a sério senhor? Que Cree está acontecendo com o Vic?
Gerçekten peki ne yapıcaz?
- Aonde cree?
Sence nereye?
Respeitamos a terra, respeitamos os animais, GEORGE POITRAS Primeira Nação Mikisew Cree respeitamos a água, respeitamos o ar, GEORGE POITRAS Primeira Nação Mikisew Cree o vento, o fogo, todos os elementos sagrados.
Toprağa saygı duyuyoruz, hayvanlara saygı duyuyoruz, suya saygı duyuyoruz, havaya saygı duyuyoruz, rüzgara, ateşe, tüm kutsal elementlere saygı duyuyoruz.
A comunidade de Fort Chipewyan, os Mikisew Cree e a Primeira Nação Dene Chipewyan, que têm estado a lutar na linha da frente a soar o alarme para o que está a acontecer, têm registado um aumento de cancros raros e de doenças autoimunes,
Fort Chipewyan topluluğu, yani Mikisew Cree ve Dene Chipewyan'ın her ikisi de neler olduğuyla ilgili olarak yükselen tehlikeye karşı bir süredir mücadele ediyorlar ve toplulukta nadir görülen kanser vakaalarındaki artış otoimmün hastalıklar topraktaki arsenik miktarı, geyik eti ve balıklarda yüksek seviyelerdeki ağır metal birikimi
Os Cree?
Kızılderililer mi?
Disseram-te que fui criado por uma mãe Cree?
Beni bir Cree annenin büyüttüğünü de söylediler mi?
Os Cree orientais, que negoceiam em nome de incontáveis outros Crees, mais para ocidente.
Batıdaki sayısız Creeler adına ticaret yapan doğu Cree halkı.
A mãe era Cree, não faz diferença nenhuma.
Annesi bir Cree idi ama hiçbir şey değişmez.
Está a planear uma agora mesmo com uma tribo Cree, os Lake Walkers.
Lake Walker adındaki Cree kabilesiyle ittifak kurmaya planlıyor.
Há rumores que os Cree estão em querela com o Harp e os seus homens.
Deniyor ki Cree, Harp ve adamlarıyla kavgalı.
Também perdi o sinal do Cree.
Cree'nin sinyalini de kaybettim.