Translate.vc / Portuguese → Turkish / Creeper
Creeper translate Turkish
26 parallel translation
O Creeper, como lhe chamam.
Herkes ona "Sürüngen" der.
E de repente, o Creeper e um outro tipo saem a correr de uma loja de câmbio, com máscaras e armas na mão... e vêm a correr contra mim.
Aniden Sürüngen ve yanındaki adam, çek-tahsil veznesinden fırladılar. Yüzlerinde maske, ellerinde de silah vardı. Neredeyse çarpacaklardı.
O Creeper reconheceu-me, e eu sei que ele me reconheceu também.
Sürüngen beni tanıdı, ve benim de onu tanıdığımı biliyor.
Digo-lhe, o Creeper tinha-me matado ali mesmo no passeio.
Sürüngen beni o kaldırımda vuracaktı, diyorum.
Se queres a minha opinião, devolve o dinheiro ao Creeper.
Bence o parayı hemen Sürüngen'e götür.
Agora é meu. Vai-te dar muito jeito se o Creeper te apanha.
Sürüngen seni bulursa okşayabilir.
Você é o Creeper, não é?
Sen Sürüngen'sin, değil mi?
E esta posição é chamada de "twining of the creeper".
Bu pozisyona "sarmaşık birleşmesi" denir.
O Danny e o Creeper.
Bu Danny ve Creeper.
Creeper, lembras-te a gaja que arranjaste-me? Ramona...
Bana ayarladığın kızı anımsıyor musun?
Está tudo bem, o Creeper vem buscar-me.
- Onlar alacaklar.
O que eu estou a pensar, é se tu, o Creeper e o Double T, se todos se unissem, com os meus rapazes, meu...
Sen Double T ve diğeri bize katılırsa... - Hayır hayır hayır.
- Ele diz-te quando estiver preparado. Merda, Creeper, se sabes onde ele está, meu...
- Belki hazır değildir.
Vão bloquear. E quero um "creeper right", compreendem?
Blok yapacağız ve sarmaşık sağ oyununu oynuyoruz.
Em comparação às aves marinhas, estas são péssimas voadoras.
Denizkuşları ile karşılaştırıldığında, "honey creeper" iyi uçamaz.
Refiro-me à Morte, ao Bryce Creeper.
Ölüm meleği Bryce keleğini diyorum.
Esta é a Estee, que é a minha nova segurança real. mas tenho-lhe chamado "Creeper" como diminutivo.
Bu Estee, nam-ı diğer benim asil gözetmenim ama ben ona kısaca "dalkavuk" diyorum.
ou seja, a minha segurança real, mas tenho-lhe chamado "Creeper" como diminutivo.
Nam-ı diğer benim asil gözetmenim ama ben ona kısaca "Dalkavuk" diyorum.
- Lembrar-se do "fetichista de Shoreditch"?
- Shoreditch Creeper'ı hatırlıyor musun?
O caso do fetichista de Shoreditch envolveu uma enorme investigação.
The Shoreditch Creeper olayı ağır soruşturmaydı.
Lembra-se do Fetichista de Shoreditch?
Shoreditch Creeper'ı hatırlıyor musun?
O ISC Ronnie Holland era o investigador principal nesse caso.
DCI Ronnie Holland, Creeper cinayetlerindeki baş dedektifti.
Sabemos que o Ronnie Holland foi assassinado porque conseguiu ligar as mortes do "Fetichista de Shoreditch" às mortes de Emily Hammond, Dani Lane e Craig Lane.
Ronnie Holland'ın öldürüldüğünü biliyoruz çünkü Shoreditch Creeper cinayetlerinin Emily Hammond Dani Lane ve Craig Lane'in ölümleriyle bağlantısını kurabiliyordu.
Sabemos que o Ronnie Holland estava obcecado com os homicídios do Fetichista.
Ronnie Holland'ın, Creeper cinayetleriyle tespit edildiğini biliyoruz.
A 300 quilómetros de distância e 2 anos após o último homicídio do Fetichista, o Carney foi condenado pelo estrangulamento de Sandra Cho.
200 mil ötede, son Creeper cinayetinden iki yıl sonra... Sandra Cho'yu boğarak öldürmekten suçlu bulundu.
São ficheiros de casos arquivados relacionados com os homicídios do "Fetichista de Shoreditch", entre 1979 e 1983. Homicídios por resolver, que acreditamos terem sido cometidos por William Carney.
Bunlar 1979-1983 yılları arasında William Carney tarafından gerçekleştirildiğine inandığımız Shoreditch Creeper cinayetleri ve çözülmemiş cinayetlerle ilgili faili meçhullerin dosyaları.