Translate.vc / Portuguese → Turkish / Cuando
Cuando translate Turkish
22 parallel translation
Cuando se decidir, faça-me um sinal.
Kara verdiğinde haberim olsun.
Olá, mami, cuando vamos cortar o bolo?
Anne, pastayı ne zaman keseceğiz?
Quando nosotros somos... Como se diz "embora" em Espanhol?
Cuando nosotoros somos "git"...
Devería estar aquí cuando o pai acorda.
Babam burada kendine geldiğinde burada olmalıyım.
Cuando se terminavam, aconteceu algo muito estranho.
Onu bitirdiklerinde, o lanet şey oldu.
Não tens o direito de a separar da sua filha. Cuando quizer discutir este assunto perante um tribunal... terei gosto em comparecer.
Konuyu açık bir mahkemede tartışmak istersen bunu seve seve kabul ederim.
Sim, é a mamá no hospital, cuando era pequenina.
Bu fotoğrafı hatırlıyorum. Bunu büyükbaban Barton çekmişti.
Devia ter feito isto enquanto te esperava. Debería haber hecho esto cuando te estaba esperando.
Bunu seni beklerken yapmış olmalıydım.
Cuando la jefe oye de esto somos muertos!
Cuando la jefe oye de esto somos muertos!
Yo estaba con mi grupo de amigos y fuimos a la montaña, empecê a tomar fotos, cuando voltê mis amigos no estaban ahí, ya estoy colgada aquí.
İspanyolca : Bir grup arkadaşım ile ben dağa gitmiştik ve ben fotoğraf çekiyordum. Sonra arkamı döndüğüm zaman arkadaşlarım gitmişti, burada yanlız kaldım.
Obrigado por perguntares.
Cuando? Sorduğun için teşekkürler.
Se falares com o senhor que virá, então deixo que comas dez.
Te digo que tú hablas con el señor cuando el venga, y entonces, ( Tamam, benimle iyi geçinirsen istediğin kadar olur. ) sí, yo te doy 10, lo que tú quieras. 20.
E depois a mamã vai cantar-te uma canção de embalar, como fazia a mãe dela... quando eu era uma menina e vamos divertir-nos muito...
Sonra da anne sana bir ninni söyleyecek ; tıpkı kendi annesinin yaptığı gibi. cuando yo ero una nina y gozaremos muchisimo...
Cuando es? Que horas são?
"Cuando es?" Saat kaç?
"Cuando es..." conseguimos surpreender-nos a nós próprios, com quem nos tornámos.
"Cuando es" dönüştüğümüz insan, bizi bile şaşırtabilir.
Agarra-te por mim a um rockero em Espanha quando lá chegares!
¡ Cógete a un rockero en España de mi parte cuando estés allá!
Cuando mi madre era una desconocida, era algo maravilloso.
Annem ve ben, birlikte yabancı olduğumuzda Birbirimizi sevmeliyiz.
Cuando deu por ela, em'98... ganhou 10 milhões de dólares.
Sonra 1998'de 10 milyon dolar buna çıktı.
E bastava pescarem-nos com uma colher comprida, quando o cuando-cuando... "
"Ve onlar uzun bir kaşıkla denizden onları çıkarırken Quangle Wangle..."
O que é um cuando-cuando?
Quangle Wangle'de ne?
Lamentaste cuando tentaste atropelar-me na garagem?
Otoparkta beni ezmeye çalışırken de, mi?
Eles estão a dizer o que eu acho que estão a dizer?
Yo ohi que uno de ellos ya se habia calmado cuando le metieron un balazo!