Translate.vc / Portuguese → Turkish / Cuma
Cuma translate Turkish
6,520 parallel translation
- Melhor : manda-me 3000 até sexta!
Daha iyisi, gelecek Cuma'ya dek 3 bin yolla.
Liga sempre à sexta, às 10.
Her Cuma 10'da arar.
É a primeira sexta-feira fora em 2 meses, é a noite antes do Halloween, e estou presa em casa a vomitar os miolos.
İki aydır ilk boş cuma günüm, ve Cadılar Bayramından bir gece öncesi ve evde durmaktan sıkıldım.
Quero dizer, mas, sabes, ela esteve aqui as últimas 4 sextas-feiras, então eu assumi...
Aaa, ama, bilirsin, son dört Cuma'dır burada sadece düşündüm ki...
Portanto pode telefonar hoje à tarde, amanhã à tarde ou sexta-feira todo o dia, certo?
Bugün ve yarın öğleden sonra ya da cuma arayabilirsiniz.
Esta sexta-feira foram vendidos 82 cavalos...
Cuma günü 82 at satıldı...
Vou visionar as imagens montadas na sexta-feira.
Cuma günü dairesinde kesilmiş sahnelerden bir film gösterimi yapacağız.
Vejo-te na próxima sexta-feira?
Haftaya cuma görüşecek miyiz?
Vens cá todas as sextas-feiras?
Her cuma buraya mı geliyorsun?
O que fazes de sexta-feira a três semanas?
Üç hafta sonra cuma günü ne yapıyorsun?
Próxima sexta-feira, nove de Outubro.
Gelecek cuma, 9 Ekim'de.
A audiência preliminar está marcada para sexta-feira.
Ön durusma gelecek Cuma.
Porque é que não vens a casa esta sexta-feira?
Neden bu Cuma gelmiyorsun?
A mamã vem na sexta-feira por isso vamos deixar o apartamento limpo e agradável.
- Unutmayın kızlar. Anneniz Cuma günü geliyor evi temizleyelim ve düzeltelim.
A reunião é na Sexta, às 10h.
Toplantı cuma günü saat onda.
Até Sexta.
Cuma günü görüşürüz.
Está bem, na sexta à noite, então.
Tamam tamam, Cuma akşamı.
Conheci-a na sexta-feira.
- Selam. - Ben Kate. Cuma günü tanışmıştık.
Nós precisamos de restabelecer Sextas feiras de mani-pedi.
Bunu bir kez yaparsak bize cuma günleri manükür pediküre patlar.
Na sexta, jogamos contra uma equipa que se prepara para isto há um ano.
Cuma bu maç için bir yıldır hazırlanan bir takımla oynuyoruz.
Sexta foi óptimo.
Cuma günkü maç harikaydı.
Preciso que esta crítica saia no jornal de sexta-feira.
Bu eleştirinin Cuma baskısına yetişmesini istiyorum.
E se não tiveres o meu dinheiro até sexta-feira às 5 horas, vou encontrar-te e vou deixar a tua cabeça toda partida.
Eğer paramı cuma günü saat 5'e kadar getirmezsen seni bulurum ve o kafanı paramparça ederim.
Sextas à noite
Her Cuma gecesi böyle.
Sim, ele talvez traga o carro dele na Sexta.
- Cuma günü arabasını getirebilirmiş.
Casual Friday.
Serbest kıyafet Cuma'sı.
Às quintas-feiras é Pizza Hut e às sextas-feiras é McDonalds.
Perşembe Pizza Hut. Cuma da McDonald's.
Ouve, vou aí na sexta para verificar o módulo.
Dinle, cuma günü modülü kontrol etmek için geliyorum. Sık dişini, tamam mı?
Pensei que não vinhas até sexta.
Cuma günü geleceksin sanıyordum.
- Até sexta feira. - Sim.
- Cuma günü görüşürüz.
Sexta-feira elegante?
Zarif Cuma?
Tens alguma hora vaga na Sexta feira?
Ah, cuma günü hiç boş vaktin var mı?
- É na próxima sexta.
Gelecek Cuma.
- Não faço anos. Sim, mas vais estar com a tua mãe na sexta.
Ama sen Cuma günü annenle birlikte olacaksın.
Bem, eu venho aqui todas as Sextas Feiras no final do almoço, para o meu exílio.
Her Cuma öğle yemeği sürgünümü burada geçiririm.
Então até à próxima Sexta. Até à próxima Sexta.
Gelecek Cuma öyleyse.
Até à próxima Sexta?
Gelecek Cuma?
Se mudares de ideias, eu vou continuar ali a fumar naquele recanto, às Sextas.
Eğer fikrini değiştirirsen Cuma günleri seninle kuytularda sigara içmeye devam edeceğim.
Na Sexta Feira seguinte, mesmo a seguir à hora de almoço o ritmo de trabalho começou a abrandar.
Bir sonraki cuma öğle yemeği vaktinden sonra..... iş akışı yavaşlamaya başlamıştı.
Na Sexta Feira depois daquela...
Bundan sonraki Cuma günlerinde de.
Por favor entregue isto à Senhora Pierpont quando cá vier almoçar na Sexta Feira.
Lütfen Cuma günü öğle yemeğine geldiğinde Madam Pierpont'a verin bunu.
Referem-se apenas aos produtos embalados na sexta-feira e distribuídos em Fort Chicken e Danville.
Bu uyarı sadece Cuma günü paketlenip Fort Chicken ve Danville'e dağıtılan tavuk için geçerli.
Ele trabalha para fundos de cobertura, ele está sempre a viajar, mas vai estar de volta na Sexta.
Paul'u az önce kaçırdın. O büyük bir yatırım fonunda çalışıyor bu yüzden devamlı seyahat halinde ama cuma günü burada olacak.
A noite passada foi a 5ª sexta em série que o Dan não me ligou.
Dün akşam, Dan'in beni aramamasının üzerinden 5 cuma geçti.
Radisson, às 11 : 00h, às segundas, quartas e sextas.
Radisson, 11 : 00 on Pazartesi, Çarşamba, ve cuma.
E por falar nisso, fiz reserva para nós, na sexta-feira, no La Rive Gauche.
Oh, bu arada bizim için Cuma gününe randevu yaptım. La Rive Gauche'da
E eu quero que veja a minha transmissão na sexta. e venha à Igreja no Sábado.
Cuma günü yayınımı dinlemenizi... ve pazar günü kiliseye gelmenizi istiyorum.
Pelo menos já sabes o que as pessoas vão ver na sexta-feira.
En azından cuma günleri insanların hayran olacağı şeyleri biliyorsun.
É noite de sexta.
Cuma gecesi.
Não posso ir na sexta-feira, nem a brincar, ouviu?
Cuma gününe kadar yapabilmemin imkânı yok.
Faço dez na sexta.
Cuma 10 olacağım.