Translate.vc / Portuguese → Turkish / Côte
Côte translate Turkish
66 parallel translation
Muitas vezes, e com razão, mencionado nos guias como a "Côte d'Azur".
Sıkça ve haklı olarak el kitabında "Azure Coast" olarak bahsi geçiyor.
Ele e mamãe foram para o litoral, dizendo : Resolva você mesmo! '
Annemle Côte d'Azur'a indiler, "başının çaresine bak" dediler.
Aquela que foi com o namorado para a Côte d'Azur.
Sevgilisiyle Cote d'Azur'a giden kizi.
Está a mostrar-lhe a Côte d'Azur. Ele tem uma filha?
O'na Cote d'Azur'u göstermeye gelmiş.
Esta, e a da Côte d'Azur e a da Suíça.
Bu ev, birer tane Côte d'Azur'da ve İsviçre'de var.
Eu prefiro a Côte d'Azur.
Riviera'ya gideceğim.
- A Côte d'Azur.
- La Cote d'Azur.
O que eu quero... é provar que o Côte du Rhône é um vinho que se conserva bem... como o Bourgogne.
Benim amacım Côtes du Rhône'un Burgundy gibi yıllandıkça güzelleşen bir şarap olduğunu kanıtlamak.
- É Côte du Rhône?
Tricastin?
Tricastin? - Côte du Rhône.
Côtes du Rhône'da.
Tinha chegado da Côte d'Azur.
Riviera'den çıkmış gibiydi.
Se calhar, era melhor irem ao Côte Basque.
Belki de Cote Basque'e gitmelisiniz.
No último ano, tinha viajado sozinho no paquete "Côte d'Ivoire" e tinha visto ambos os pólos, 5 oceanos, o Amazonas e o Nilo.
Geçen yıldan beri tek başına bir gemide yolculuk ediyordu ve her iki kutbu, beş okyanusu, Amazon ve Nil'i görmüştü.
E porque não nos imaginarmos na Côte D'Azur ou na "Securitate", nos tempos dos "fuzilamentos"?
Bakarsınız beni Florida'da görmüş olan da çıkar. Veya kim bilir, Çavuşesku döneminde gizli poliste.
Diria...
- Sanırım bir Côte du Rhône.
Posso oferecer-lhes um Côte du Rhone.
Yanında size bir şişe Côtes du Rhône, Condrieux tavsiye ederim.
Eu sei que aqui, na Côte d'Azur, os habitantes são muito cientes dos seus hábitos.
Fransız Rivierasında oturanlar kendi gezi alanlarında yaşarlar,
Hollywood, São Petersburgo, a Côte d'Azur, Coney Island e parece que há um hotel soberbo na Escócia chamado Balmoral.
Hollywood. Saint Petersburg. Fransız Riviera'sı, Coney adası.
Sentávamo-nos naquele apartamento velho, bebíamo-lo com pizza fria, e fingíamos que vivíamos na Côte D'Azur.
Sonra o boktan dairede oturur, soğuk pizza ile birlikte içerken, Fransa'da yaşıyormuş gibi davranırdık.
E... à... nossa vila em Côte d'Azur, o sol a pôr-se para lá do Mediterrâneo.
Ve... Akdeniz'de doğan güneş altındaki Côte d'Azur'daki villamıza.
E esta semana eu tive um almoço de negócios com Eric Clapton na Cote Basque.
Bu hafta Eric Clapton ile Cote Basque'da iş yemeklerine çıktım.
Daqui a um mês poderias estar a passar pela Cote d'Azur.
Ben Bundan, Ortalamay Bir Aydır Cote d'Azur Gibi Geziyor Olabilirm..
Cote d'Azur...
Cote d'Azur.
Sim, da Shaftsbury Avenue até à Cote d'Azur, vão dizer,
Evet, Shaftsbury Bulvarından, Cote d'Azur'a kadar, herkes söyleyecek :
Que tal um mexicano porco que vende pulseiras na rua?
Cote D'Azur'da bilezik satan... -... bir meksikalıyla da.
Planeámos ir para a Riviera Francesa.
Cote D'Azur'a bile gidecektik.
Cote du Rhone.
- Evet. - 97.
Terei um bom salário, uma casa relativa - mente espaçosa à beira do Mar Negro, onde o clima é tão suave como o da Cote d'Azur... Não te agradaria?
İyi bir maaş alacağım ve iklimi Riviera kadar ılıman olan Karadeniz'in kıyısında bir evimiz olacak.
É só um pouco de "Pinot" local, um pouco de "Burgundy", e outro vinho.
Yalnızca biraz Pinot içtim. Biraz da burgundy, ve biraz Cote de Berne.
Então convoco um "ir-lá-e-berrar-lhes" "- cote".
Yani bende oraya gidin ve onlara bağırın çağrısı yapıyorum... işte.
Educação Física, Vern Cote!
Beden eğitimi, Vern Cote.
Acho Vern Cote um treinador muito bom.
Bence Vern Cote harika bir koç. - Baba buna cevap bile veremem.
- Venha. O técnico Vern Cote faz uma substituição surpresa.
Şimdi Koç Vern Cote'dan cesur ama şaşırtıcı olmayan bir hamle!
- Na Côte d'Azur.
Riviera'da bir yerde, önemli mi?
- Pronuncia-se "Pa-cote".
- Onun doğrusu "Pa-codge".
- Costa do Marfim.
- Cote d'lvoire.
Vou a Cannes e vou voltar para casa com a Palma de Ouro, e um bronzeado da Cote d'Azure.
Cannes'a gideceğim, eve altın palmiye ve Cote d'Azure güneş yanığıyla döneceğim.
Lutei muitos anos por ficar na Cote d'Azur e resolver os nossos problemas
Güneyde o kadar kaldık ve evlilik sorunlarımızla boğuştuk..
- Vamos ao La Cote Basque.
- Le Cote Basque'a gidiyoruz.
O Almirante Cote negou a extracção.
Beklemede kal, snake doc.
- Por que razão?
Amiral Cote çıkarmayı reddediyor.
Queremos chegar à Costa Azul, estamos na direção certa?
Cote d'Azur'a gitmek istiyoruz da. Doğru yönde miyiz?
Estamos no caminho certo para Costa Azul?
Cote d'Azur'a bu taraftan mı gidiliyor?
Francine, um copo de "Cote de Rone"
Francine, bir kadeh Cote de Rhone ver.
Joseph Oúté, em nome do mestre, estás preso.
Joseph Côté, kral adına tutuklanmış bulunmaktasın.
- Joseph Oüté.
- Joseph Côté.
O nome dele é Joseph Oôté.
Adı Joseph Côté.
Sou Joseph Oôté.
Joseph Côté benim.
Exijo ser posto na prisão!
Ben Joseph Coté'yim ve ısrarla hapse girmek istiyorum!
O padre Brind'amour identificou o corpo como sendo o de Joseph Côté, o homem enforcado do Quebec. Fugitivo, fazedor de mal... violador de mulheres e bebâdo inveterado.
Peder Brind'amour vücudu Quebec'teki idam mahkûmu kaçak, muzir, ahlaksız ırz düşmanı ve azılı sarhoş Joseph Coté olarak teşhis etti.
Café Cote d'Azur, 7 : 00?
- Cote D'azur. Saat 7'de.