Translate.vc / Portuguese → Turkish / Dai
Dai translate Turkish
1,567 parallel translation
Dave tem que sair dai agora.
Evet evet, o burada. Kapatmayın.
Sai dai para fora.
Oradan hemen uzaklaş.
Dai daí. Anda.
Çık oradan.
- E dai?
- Ne olmuş?
Tira-o dai primeiro.
Ona yardım edin!
Bom, é dai que veio, mas agora é...,... um simples civil que invadiu a nossa propriedade privada.
Yani geldiği yerde polis ama burada özel mülke izinsiz giren bir sivil.
- O pão nosso de cada dia nos dai hoje.
Bize her gün ekmeğimizi bahşeden... Kapa çeneni!
Sai dai.
Motoru kapat.
Já fez o que podias, agora saia já dai.
Evlat, elinizden geleni yaptınız şimdi çıkın ordan dışarı.
Vou colocar a Guarda na marca dos 75km e a Policia assume o comando a partir dai.
Tamam. Korunma'yı 75. mil tabelasında durduracağım ve oradan sonrası ile polisin ilgilenmesini sağlayacağım.
Dai-nos forças para ter misericórdia para com aqueles...
Merhametsizlere merhamet etmek için bize güç ver- -
Não, amigos imaginários sao imaginarios, dai o nome.
Hayır, hayali arkadaşlar hayali vardır.
Dai-me paciência!
Beni bazen öyle bir kızdırıyorsun ki.
Pelo menos, dai-nos algum espaço.
Bize biraz yer açacak mısınız?
Júpiter, ó Poderoso, dai-nos sinais claros nos caminhos que tracei.
Yüce Jupiter, izlerine baktığım alanlarda bize net işaretler gönder.
Se vais atirar a comida para o chão, podes simplesmente comer dai a partir de agora.
Eğer yemeklerini yere atmayı biliyorsan, bundan sonra da orada yemeyi öğrenirsin.
Apenas pisca os olhos quando quiseres que te tire dai.
Seni aşağı indirmemi istediğinde, göz kırp.
Sai dai, meu!
Çık oradan adamım!
Jackson, que estás a fazer? Quanto mais fundo estiverem, mais tempo levarei a tirar-vos dai.
Ne kadar derine inerseniz sizi yukarı çekmek o kadar uzun sürecek.
Anda dai, vou mostrar-te algo fixe.
Gel sana ilginç bir şey göstereyim.
Consegues imaginar o que sairá dai?
İçinden ne çıkar Allah bilir?
- Esquece, apenas sai dai.
Kim o? - Boş ver. Dışarı çık.
O pão-nosso de cada dia nos dai hoje, perdoai as nossas ofensas... assim como perdoamos a quem nos tem ofendido...
Bugün bize gündelik ekmeğimizi ver. Suçlarımızı bağışla bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi.
Sai! Meu Deus, dai à Kee a força para saber o poder que tem dentro dela.
Tanrım Kee'ye bunu atlatabilmesi için güç ver lütfen.
Dai um título de nobreza a essa mulher, instale-a na corte!
Onunla konuşmalarını istemiyorum artık Ona dokunmalarını istemiyorum
- Ela é bissexual, ok? - E dai?
- O biseksüel tamam mı?
Mexam-se. Saiam dai.
Açılın bakayım.
Mino... sai dai.
Mino haydi dışarı gel.
Cristo, dai-me força.
Yüce İsa, bana güç ver.
Sai dai.
Yapma!
Mantém o pincel longe dai.
Fırçayı bırak artık.
Oh sim, tira isso dai para fora.
Oh, evet. Çıkart... çıkart onları tamam mı?
Até encontraram sangue mas o chefe Monson cortou a mão na porta do seu carro, e pode ser dai.
Hatta biraz kan da buldular, ama... Şef Monson'ın eli araba kapısında kesildi.
- Boa! - E dai.
- Harika.
- Tu, sem...
- Sen, dai...
- Sem...
- Dai...
"Não mates o miúdo", disse Brave Benoit, mas Dai respondeu :
"Çocuğu öldürme." Cesur Benoit dedi,... Ama Dai tekrar sordu.
"Mas em segredo, Dai tinha coração".
"Ama gizli de olsa, Dai'nin bir kalbi vardı."
"Dai comeu marmelada e pensou muito, e no final, fê-lo".
"Dai biraz reçel yedi ve çokça düşündü ve..." "... sonunda, başardı. "
Sai dai, Odious.
Çık dışarı, Odious.
Wallace, vais decer dai?
Wallace, aşağıya iner misin?
Dai corda aos sapatos.
Biraz atik olun.
- Levanta esse rabo dai.
Hey, kıçını o kutudan çıkar!
Gritem dai detrás, se me ouviram.
- Duyamadım, bir daha alayım! - Evet.
Vou-te tirar dai, Willy.
Tamam, seni çıkartacağım Willy.
Vou-te tirar dai.
Seni kurtaracağım.
Sim, vou-te tirar dai.
Evet, seni kurtaracağım.
O pão nosso de cada dia nos dai hoje...
Bugün bize hergünkü rızkımızı nasip et...
Sai dai.
Buradan çıkın.
Sai dai.
İn aşağı!
- Não...! O pão nosso de cada dia dai-nos hoje perdoai as nossas ofensas...
Bugün bize gündelik ekmeğimizi ver.