English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Dalia

Dalia translate Turkish

150 parallel translation
- Na prisão?
Van Dalia mı?
Tenente Barr, Dalia Barr.
Lieutenant Barr.
Por aqui! Não te mexas, Dalia!
Bu yol
Sê uma boa menina e vem até aqui!
Şimdi, İyi bir kız ol, Dalia, ve aşağıya gel.
Apresento-lhe a Dalia.
Gel Dalia.
- Foi atingido. Vamos, Dalia.
Baba, vurulmuşsun.
" Pai... Apresento-lhe a Dalia.
Hey, Baba, Dalia'yı karşıla.
Diz-se "Dalia" ou "Dahlia"?
Dahlia mı yoksa Dahlia mı?
É "Dalia."
Dahlia.
- Dalia.
- Dahlia.
Quero dizer, apenas se estiver tudo bem com a Dália.
Yani, eğer Dalia için mahsuru yoksa.
É desde que saíste com essa tal Dália.
Dalia ile çıktığınız günden beri bu şekilde olmalı.
Digo-te, não sei como dizer-te isto. Não consigo "espetar" com mais ninguém.
Dalia, bunu sana nasıl anlatırım bilmiyorum Ama ben artık başkalarıyla halvet olamıyorum.
Como é que a Dália vai perdoar-me?
Dalia beni nasıl affedecek?
- Dália!
- Dalia.
Ele pode ganhar a vida a contar ao Papa, à Rainha e à porra do Dalai Lama como é matar um homem.
Papa'ya, Kraliçe'ye ve Dalia Lama'ya bir insanı öldürmek nasıl bir duygu olduğunu anlatarak hayatını geçirmiştir.
Há muito que a Dalia não é mulher para mim.
Dalia, uzun süredir karılık görevini yapmıyor.
Não tens de defender o teu pai, querida.
Babanı savunmak zorunda değilsin, Dalia.
Estás linda, Dalia.
Çok güzel görünüyorsun, Dalia.
Mas ela está a escrever um artigo sobre mim, como tu bem sabes, Dalia.
Hayır, ama o benim hakkımda yazı yazıyor. Sen de biliyorsun Dalia.
- Eu e a Dalia tínhamos discutido.
Dalia ve ben o zamanlar hep tartışırdık.
- Tenho de ir ter com ele.
- Yanına gitmem gerekiyor. Dalia!
- Dalia! Por favor, fique no carro.
- Bayan, lütfen, arabada kalmanız gerekiyor.
A Dalia, a Kayla e eu.
Dalia, Kayla ve ben.
Dalia, por favor, não vás.
Dalia, lütfen gitme.
Tenho de ligar à Dalia Hassan.
Dalia Hassan'ı aramalıyım.
Temos ouvido especulações que Dalia Hassan fará a sua declaração oficial como chefe de estado provisória da República Islâmica do Kamistão.
Dalia Hassa'nın, Kamistan'ın geçici lideri olarak ilk açıklamasını yapacağı konusunda spekülasyonlar duyuyoruz.
Dalia Hassan.
Dalia Hassan.
- Dalia, sou eu.
Dalia, benim.
Por favor, Dalia.
Lütfen, Dalia.
Se a Dalia Hassan descobrir que os russos mataram o seu marido, nunca assinará o tratado.
Ayrıca kocasının ölümünde Rus parmağını öğrenmesi halinde Dalia Hassan'ın anlaşmayı asla imzalamayacağını biliyor.
É uma líder inata, Dalia, e teve um conselheiro soberbo no Ministro Jamot.
Sen doğuştan bir lidersin Dalia ve Bakan Jamot gibi harikulade bir danışmanın var.
Dalia Hassan apresento-lhe Charles Logan.
Dalia Hassan, Charles Logan.
Vamos encontrá-la, Dalia.
Onu bulacağız, Dalia.
Se a Dalia souber que os russos estiveram envolvidos na morte do marido, nunca assinará o acordo.
Ayrıca kocasının ölümünde Rusların parmağı olduğunu öğrenirse Dalia Hassan anlaşmayı asla imzalamayacaktır.
" Que pintou o seu rabo como uma dália.
" Avustralyalı bir adam varmış.
- Na prisão.
Van Dalia.
Sim, na prisão.
Tabii, Van Dalia.
O mundo está repleto de tentação e de falsos profetas.
Dalia, Dünya öyle ayartmalar doldurki...
A violência entre soldados e latinos e negros atingiu novos picos, A DÁLIA NEGRA após mulheres de marinheiros serem maltratadas.
İki denizci erinin eşi saldırıya uğradıktan sonra... askerler ile etnik gruplar arasındaki şiddet, bu akşam yeni bir boyuta ulaştı.
"A Dália Azul" ;
"Mavi Yıldız Çiçeği"
A Dália é cá das nossas?
Yıldız Çiçeği, bir kız mı?
A Dália não, nunca.
Yıldız Çiçeğini hiç görmedim.
"Filha de rico empreiteiro interrogada no Caso Dália",
Büyük işadamının kızı Dahlia davasında sorgulandı.
O Lee tinha virado a vida do avesso e feito do apartamento do meu pai a Casa dos Horrores da Dália Negra.
Lee hayatını alt üst etmiş. Babamın evini de Kara Dahlia'nın dehşet evine çevirmiş.
Para isso tinha de parar de me ralar com quem tinha morto a Dália e concentrar-me no onde.
Bu yüzden Dahlia'yı kimin öldürdüğünü düşünmekten vazgeçmeliydim... ve biryere odaklanmalıydım ama nereye.
Esteve cá, não foi, a fazer perguntas sobre a sua irmã e a Dália?
Buraya gelip kız kardeşiniz ve Dahlia ile ilgili sorular sordu değil mi?
Dalia?
Dalia?
Dalia, por favor.
Dalia, lütfen.
Dalia...
- Dalia...
- Dalia, sinto muito.
- Dalia, üzgünüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]