English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Daly

Daly translate Turkish

171 parallel translation
- Relaxa, Daly.
- Sakin ol, Daly.
Você não, Daly.
Sen değil, Daly.
- Guarde a arma, Daly.
- Yerine koy, Daly.
Não ponha a culpa no Daly ou em mim, ou em ninguém a não ser em você.
Daly'i ya da beni de suçlama, kendinden başka kimseyi suçlama.
Arranje algumas vigas, Daly.
Git, birkaç kalas getir, Daly.
Onde está o Daly?
Daly nerede?
Pare, Daly.
Daly, tut şunu.
Daly é médico por acidente.
- Emredersiniz. Tesadüfen doktor olmuş, bir doktor.
Tenente Daly... traição.
Teğmen Daly. Hain.
Pode convencer o tenente Daly?
Şimdi düşün bakalım Teğmen Daly seninle birlikte olacak mı?
Aqui é Irene Draper e Roger Daley, convidando-os para ouvir amanhã e em todas as manhãs o nosso "Pequeno-Almoço" tenham um excelente dia.
- Ben Irene Draper. - Ve ben Roger Daly. Yarın sabah ve her sabah kahvaltıda buluşmak üzere.
Olá, Sr.Dalley.
Oh, merhaba, Bay Daly.
Este, Danny Daly, não podia ser mais irlandês se tentasse.
İşte her haliyle İrlandalı bir çocuk, Danny Daly.
Reverendo Timothy Lovejoy, Padre Kenneth Daly... e Rabino Hyman Krustofski.
Saygıdeğer Timothy Lovejoy, Monsenyör Kenneth Daly... ve haham Hyman Krustofski.
... às 12 horas, num apartamento do quarteirão 300 em Daily City.
- öğlen Daly City'de South Jefferson'un 300 bloğunda.
Ao vivo da Broadway... os Prémios Tony com os vossos anfitriões Tyne Daly e Hal Linden.
Tony Ödülleri, Broadway'den canlı bildiriyorum. Sunucularınız, Tyne Daly ve Hal Linden ile birlikte.
- Se se retirar, o Dr. Daly... - Aquele é o Daly?
- Eğer dışarı gelirseniz Dr. Daly -
- O que se passa aqui?
Dr. Daly misiniz? - Neler oluyor?
O Dr. Daly diz que ela está a enfraquecer.
Dr. Daly, Scully'nin durumunun kötüleştiğini söyledi.
Chamem o Dr. Daly.
Dr. Daly'i çağır.
Peter Foley, de Daly City.
Peter Foley, Daly City'den.
Dou no 7 como o John Daly dá no 3.
John Daly'nin 3'le vurduğu gibi vuruyorum demir 7'yle ben.
O John Daly acabou na água ao tentar este green do 2.
John Daly, 2 atışta yeşili vurmaya çalışırken suya düştü.
O John Daly não o fez.
John Daly başaramadı.
O mês passado, um tipo assaltou um Banco em Daly City...
Geçen ay Daly'de biri banka soymaya kalkmıştı.
- Ela tinha um quarto em Daly.
- Odası Daly yatakhanesindeymiş.
Tenho comprado eu o Post e o Daly News toda a semana, era simpático contribuírem.
Bütün hafta günlük gazeteleri ben aldım. Biraz para kazanmak istiyorum.
Vais pôr o homem do Daly no Supremo e vais fazê-lo hoje.
Daley'in adamını gezi ve ziyaret listesine yazmanı istiyorum. Hemen şimdi istiyorum.
Não vou telefonar ao Daly e cancelar tudo.
Arayıp Daley ziyaretinizi iptal etmeyeceğim.
Telefone e cancele tudo com o Daly o senhor.
Arayıp Daley'i iptal edeceksin. Bunu yapmaya korkuyorsun değil mi?
- Tens medo de cancelar o Daly. - Pode crer que tenho.
Haklısınız korkuyorum.
- Daly.
- Daly.
Quero a Vanity Fair, a Carson Daly, a People, a Teen People, a NS YNC...
Vanity Fair'in, Carson Daily'nin, People'ın Teen People'ın In Stile'ın, N'Sync'in gelmesini istiyorum.
Sou Carson Daly, em directo das férias da primavera.
Ben Carson Daly. Bahar Festivali'nden canlı yayındayız.
És um coninhas, Gareth.
Daly.raksın, Gareth.
Um coninhas e um pirilau.
Daly.rak ve s.kkafalı.
Além de o Tim Daly a moer-me o juízo uma hora, foi maravilhoso.
Tim Daly'nin bir saat başımın etini yemesi hariç muhteşemdi.
Porque não mandamos o Carson Daly ao Médio Oriente com o Cheney?
Bir dahaki sefere Cheney Orta Doğu'ya gittiğinde yanına Carson Daly'yi verelim o zaman.
Meu Deus, é o Tim Daly!
- Ne? Aman tanrım, bu Tim Daly!
Olá, Tim Daly.
Merhaba, Tim Daly.
Agora, se não te importas, o Tim Daly quer que eu leia este guião.
İzin verirseniz, Tim Daly'nin bana verdiği senaryoyu okumak istiyorum.
Você é o Tim Daly, um tipo simpático e é por isso que gostamos de si.
Sen Tim Daly'sin, iyi birisin, ve bu yüzden seni seviyoruz.
Se ele é gay, eu sou a Tyne Daly.
Eğer o geyse, Ben de Tyne Daly.
O Carson Daly e uma bola a descer.
Carson Daly ve kırıIan potlar.
Carson Daly.
Carson Daily.
Tenho o Capitão Aveia e o Carson Daly, por isso...
Yüzbaşı Yulaf ve Carson Daly var, yani...
O Capitão Aveia bebeu demasiado champanhe e o Carson Daly é uma ferramenta imensa.
Yüzbaşı Yulaf fazla şampanya içti ve Carson Daly de "koskocaman bir alet" gibi.
Devia falar com a Deborah Daly.
Deborah Daly ile konuşmalısınız.
- O que tens Daly?
- Durum nedir Daly?
Daly, anda.
Daly, haydi.
É o Dr. Daly?
- Daly bu mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]