English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Dee

Dee translate Turkish

1,183 parallel translation
Quase me matou, Dee.
Az daha ölüyordum, Dee!
E gostaste, Deedee, verdade?
Seni baya beğendi, Deedee, değil mi, Dee?
Dee, Leva a Jackie e o Aitch para dentro.
Dee, Jackie ve Aitch'i içeri al.
Dee.
Dee?
Dee Dee!
Dee Dee!
- Dee Dee Travis.
- Dee Dee Travis.
Está... Está muito ocupada com o casamento da Dee Dee.
Evet, Dee Dee'nin düğünü ile meşgul.
Dee Dee, olha.
Hey, Dee Dee, bak.
Esta é a Dee Dee Travis.
İşte Dee Dee Travis.
A Dee Dee é uma suplente das audições.
Dee Dee'yi yedek olarak aldık.
Bem-vinda, Dee Dee.
Aramıza hoş geldin, Dee Dee.
À nossa primeira posição, para encaixarmos a Dee Dee.
İlk pozisyonu alalım ki Dee Dee de katılsın.
Vamos pôr a Dee Dee no teu lugar.
Dee Dee'yi de senin yerine koyalım.
Bate com o direito, Dee Dee, para começar.
Başlamak için sağ ayağını yere vur Dee Dee.
Dee Dee, depois de cinco tens de olhar para a direita. Cinco...
Dee Dee, beşte sağa doğru bakacaksın. 5....
Ora, Dee Dee.
Yapma Dee Dee.
Dee Dee... a Marilyn não.
Oh, Dee Dee. Marilyn olmaz.
Dee Dee, tens a certeza de que pensaste bem?
Dee Dee, bunu iyice düşündüğünden emin misin?
Acho que não é boa ideia, Dee Dee.
Bence bu iyi bir fikir değil, Dee Dee.
Dee Dee, é a Connie.
Dee Dee, benim, Connie.
Dee Dee, ouve.
Dee Dee, dinle.
Dee Dee, posso falar contigo no meu gabinete, por favor?
Dee Dee, odama gelir misin lütfen?
- Adeus, Dee Dee.
- Hoşçakal, Dee Dee.
Falei com a Dee Dee há pouco.
Az önce Dee Dee ile konuştum.
- Dee Dee?
- Dee Dee?
Vou fumar, Dee Dee.
Sigara içeceğim, Dee Dee.
Pai não podes deixar que a Dee Dee se case.
Baba... .. Dee Dee'nin evlenmesine izin veremezsin.
Não, mas há algo que devias saber sobre a Dee Dee.
Hayır, ama Dee Dee hakkında bilmen gereken bir şey var.
Lembras-te de quando a Dee Dee esteve em Houston antes de ser transferida para cá, para a SMU?
Dee Dee buradaki okula transfer olmadan önce..... Houston'daydı, hatırlıyor musun?
Lembras-te do ano passado, quando eu quis surpreender a Dee Dee nos anos?
Hani geçen sene doğumgününde Dee Dee'ye sürpriz yapmıştım?
E não disse nada porque julguei que ela estivesse a experimentar ou a tentar algo de novo e que o faria uma ou duas vezes e que não era nada de sério.
Bir şey söylemedim, çünkü Dee Dee'nin..... yeni bir şey denediğini ve onun bunu..... bir iki kez yapacağını ve bunun da çok önemli olmadığını düşündüm.
A Connie veio cá e disse-me que eu não devia deixar a minha outra filha, a Dee Dee, casar-se porque é lésbica.
Connie gelip diğer kızım Dee Dee'nin..... evlenmesine izin vermemem gerektiğini söyledi..... çünkü o lezbiyenmiş.
- A Dee Dee é a chefe de claque?
- Ponpon kız Dee Dee mi? - Evet.
O que a Connie contou foi que quando a Dee Dee esteve em Houston no último ano, na escola teve uma relação com uma rapariga chamada Marilyn.
Connie dedi ki..... Dee Dee geçen sene Houston'da okurken..... Marilyn adında bir kızla ilişkisi olmuş.
Se isso é verdade a Dee Dee é a Dee Dee.
Öyleyse..... Dee Dee, Dee Dee'dir.
Vim cá provar o fato para o casamento da Dee Dee.
Dee Dee'nin düğününde nedime olacağım.
Acho que ele sabe, Dee Dee.
Bence biliyor, Dee Dee.
- Bem, how-dee, Senhoras.
- Şey, nasılsınız hanımlar.
Não, não, foi o Paul McCartney.
Jimi 1970'de ölmedi mi? Hayır Dee. O dediğin Paul McCartney.
Quer dizer, podes aldrabar o Jackie Dee e o Chow,... mas para roubar achas-te bonzinho de mais, é isso?
Stray, bunu yaparsak Mack'ten bir farkımız kalmaz. Jackie Dee ve Chow'ı kandırmaya çalışırken iyiydi de... olay ciddiye binince bize ahlak dersi veriyorsun, ha?
Estás a tentar roubar o Jackie Dee?
Jackie Dee'yi soymaya mı çalışıyorsun?
A Dee, lembras-te dela?
Dee, onu hatırladın mı?
É que prometi à Dee e aos miúdos que estaria em casa parajantar.
Karımı çocukları. Yemeğe evde olacağıma söz verdim.
- Ele tem um toque delicado, Dee Dee.
- Çok narin bir dokunuş yaptı, Dee Dee.
- Delicado como um veado, Dee Dee.
- Bir ceylan kadar narin, Dee Dee.
Dee Dee, abre a porta.
Dee Dee, kapıyı aç.
Dee Dee?
Dee Dee?
Dee Dee, sejam umas queridas e limpem o lixo.
Dee Dee, su pisligi ortadan kaldirin da tüyelim.
- Mas a sério. Dee? - Hã?
- Ama gerçekten Dee...
Jackie Dee...
Buraya gel koca, güçlü adam.
Continua metida com o Jackie Dee?
- İyi Bayan Smith.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]