Translate.vc / Portuguese → Turkish / Deidre
Deidre translate Turkish
66 parallel translation
- Podes apanhá-lo, Deidre?
- Şunu alır mısın Deidre?
"Deirdre, és muito emotiva e dramática, devias ser atriz!"
"Deidre, çok duygusal ve romantiksin. Sen aktris olmalısın!"
Percebi que aí são 5.00h da manhã. Estou a tentar encontrar a Deidre Page. Chamo-me Rupert Giles.
Orada sabahın beşi olduğunun farkındayım ama Diedre Page'e ulaşmaya çalışıyorum.
Telefona à Deidre!
Sana doğruyu söylüyorum!
Tenho uma amiga, a Deidre, é filha do Crutchie Fletcher.
Bir arkadaşla, Deirdre adında. Fletcher'ın kızını biliyor musun?
Delia e Deidre Dennis, a vossa avó pagou-vos a fiança. Vão ser libertas sob a custódia dela, a aguardar julgamento.
Delia ve Deidre Dennis, büyükanneniz kefaletinizi ödedi,... ve onun gözetiminde şartlı olarak serbest bırakılıyorsunuz.
"Deidre não tem leite para a mais pequena e a mais velha está morta."
Ama para için? Ne münasebet!
A Diedre.
Deidre.
Diedre Kresson, Roland Leggett, Toreen Boyd, todas mortas com a mesma arma.
Deidre Kresson, Roland Leggett, Toreen Boyd, hepside aynı silahla.
Depois, a Nakeisha Lyles, a Diedre Kresson, os dois homicídios que correspondem à arma, ambos os assaltantes e o Homenzinho.
Silah uyuşan Nakeisha Lyles ve Deidre Kresson ile... Omar'ın oğlanla diğeri Little Man'i de aldı.
Deidre.
Deirdre.
Deidre! Sabes que dia é hoje?
Deirdre, bugün günlerden ne biliyor musun?
Muito bem, Deidre.
Harika, Deirdre.
Apresento, Deidre. Muito bem. Deidre?
Pekâlâ, Deirdre?
Este é um lugar muito especial para mim, Deidre.
Burası benim için çok özel bir yer, Deirdre.
És tão bonita, Deidre!
Çok güzelsin, Diedre.
Deidre!
Deirdre!
Os inquilinos? Onde está a Deidre?
Kiracılar mı?
Só tens que aguentar um pouco, Deidre.
Öğürmemeye çalış.
- Tem alguma Deidre?
Deirdre'nin nerede olduğunu bulabildin mi?
Sou a Deidre.
Ben Diedre'yim.
- Deidre!
- Diedre!
E no documento diz Deidre Finney.
Pembe yaprakta Deirdre Finney yazıyor.
A minha irmã continua enterrada a apodrecer, assim como a Deidre, não vejo como alguma coisa tenha mudado.
Kız kardeşim hâlâ toprağın altında çürüyor. Deirdre da öyle. Bir şeyin değiştiğini sanmıyorum.
Deidre, basta comprar o papel.
- Sen satın al işte.
Deidre Hearn. Oh!
Stüdyodanım ben, Deidre Hearn.
Deidre? Estás a dormir com alguém?
Birisiyle yatıyor musun şu an?
A Deidre Hearn tem andado a tua procura.
Deidre Hearn size ulaşmaya çalışıyordu.
Devo ir buscar a Deidre Hearn para ti? Não.
- Deidre Hearn'i arayayım mı peki?
Pessoal, Deidre Hearn do estúdio.
Beyler, bu Deidre Hearn, stüdyodan.
Associado. Nós todos sabemos que um filme do Bobby Mason não é grande arte, e temos um belo papel de horrorosos, mas Deidre, esse é pura merda.
Her neyse, Bobby Mason filmi tüm dünyada yayımlanır ve senaryo ile ilgili bazı şeyler var.
A Deidre Hearn gostou do teu papel. E ela é inteligente.
Deidre senaryonu beğenmiş.
- Onde está a Deidre Hearn?
- Deidre Hearn nerede?
A Deidre Hearn não vem?
- Deidre Hearn gelmiyor mu?
Diz-lhe que o Bobby Mason realmente insiste... que a Deidre Hearn seja designada para executiva do estúdio neste filme.
Bobby Mason'un bu filmde Deidre Hearn'i asistan olarak istediğini söyleyin.
Charlie? Deidre?
Charlie?
Acho que a Deidre tem razão. Vamos fazê-lo! Ei, Levy, ganhaste uma!
Bence Deidre haklı ve çekelim.
Esta é Deidre Hearn.
- Charlie Berns. Bu da Deidre Hearn, stüdyodan.
Fiona, Deidre Hearn do estúdio.
Fiona, Deidre Hearn stüdyodan.
Deidre, desculpa. Sinto-me como uma idiota. Pelo menos atravessamos isso.
Üzgünüm, aptal gibiydim.
Charlie Berns, Deidre Hearn.
- Charlie Berns, Deidre Hearn.
Deidre queria mais segurança. Eu disse não.
Deidre daha çok güvenik dedi, ben hayır dedim.
Esta é Deidre Hearn. Levy, o nosso director.
Bu da Deidre Hearn.
Olá, fala o Deidre.
Merhaba, Deidre ben.
Deidre, é só um filme. Isso é realmente doente.
- Deidre, bu sadece bir film.
Deidre?
Deidre?
Telefona à Deidre!
Deirdre'yi ara!
- Muito bem, Deidre.
- Çok güzel, Deirdre.
A Deidre é um bocado maluca.
Boşanalı bir yıl kadar oluyor ama kocasının soyadını bırakmadı. Deirdre biraz çatlaktır.
Tira uma para a Deidre Hearn.
Birini de Deidre'ye ver.
De maneira nenhuma nós vamos fazer isso.
Deidre, ne düşünüyordun ki? Bu rezalet. Yapmamız mümkün değil.