Translate.vc / Portuguese → Turkish / Delay
Delay translate Turkish
44 parallel translation
Que indústrias do atraso?
Ne "delay" Endüstrisi?
Mr. Della Guardia... ou, conforme lhe chamam os que trabalham com ele... "Delay".
Bay Della Guardia, ya da... onunla çalışmış olan meşhur "Bay Delay"...
Molto and Delay têm perguntas sobre a investigação Polhemus.
Molto ve Delay'in... Polhemus davasıyla ilgili bazı soruları var.
O Delay tem o seu motivo.
Bay Delay cinayet nedenini de buldu.
Por favor, Mr. Delay Guardia.
Hadi ama Bay Delay Guardia.
Pelo contrário, Mr. Delay Guardia. É questão do tribunal.
Aksine Bay Delay Guardia, bu öncelikle mahkemeye sorulması gereken bir soru.
Que Indústrias do atraso?
Ne "Delay Endüstrisi"?
BEM VINDO A CASA "DELAY"
EVE HOŞ GELDİN DELAY.
Como te sentes, Delay?
Bay Beckwith, neler hissediyorsunuz?
Se se soubesse que testemunhei a favor do Byron "Delay" Beckwith... Suponho que tu chefe e eu temos o mesmo problema.
Byron De La Beckwith adına tanıklık yaptığım anlaşılırsa, sanırım, patronunuzla aynı sorunu paylaşıyoruz.
Era aproximadamente 1 : 03 da manhã e o velho Delay estava enchendo de gasolina a sua Valiant.
Saat yaklaşık gece 1 : 03'tü ve Beckwith, Valiant'ına benzin alıyordu.
Chamado pelo Todo-Poderoso para dar-nos "O Mundo Segundo Delay".
Dağın tepesinden, hepimize meydan okumaya devam ediyor.
Sr. Holley na noite em que diz ter visto o Byron De La Beckwith em Greenwood "Delay", creio que assim lhe chamou, verdade?
Bay Holley Byron De La Beckwith'i, Greenwood'ta gördüğünüzü söylediğiniz gece, ki ona Delay lakabını takmıştınız, bu doğru mu?
Delay Beckwith, sim, senhor.
Delay Beckwith, evet efendim.
Porquê Delay?
Ona neden Delay adını taktınız?
"Observamos a Delay e o carro de Delay na bomba de gasolina".
"O zaman Delay'in arabasını fark ettik. Delay ve yardımcısı istasyondaydı."
"Delay".
"Delay."
Esqueçam que se trata de Byron "Delay" Beckwith.
Byron "Delay" Beckwith olmadığını, farz edin.
O delay não funciona Mas o cabo...
Örnekler gecikmez Fakat bu kablo -
O Jack não é amigo do Tom DeLay?
Tom DeLay, Jack'in arkadaşı değil miydi?
Vou sair com o Tom DeLay?
Tom DeLay'le mi çıkacağım?
Mas se for o Tom DeLay e fores com ele para casa, prepara-te para a exuberância.
Adam gerçekten Tom DeLay'se ve evine gidersen işlerin garipleşmesine hazırlıklı ol.
Como o líder da maioria, Tom DeLay, que levámos às Marianas Setentrionais no Pacífico Sul, um território dos EU A onde os meus clientes fabricam roupa de designers americanos sem ter de pagar o ordenado mínimo.
Mesela Çoğunluk Partisi lideri Tom Delay'i Güney Pasifik'teki Mariana Adalarına götürmüştük. Tekstil sektöründeki müşterim, orada Amerikan yapımı elbiseler üretiyor. Hem de asgari ücret tarifesine uymak zorunda kalmadan.
O Jack está a pressionar o Sr delay para garantir que o Congresso não mexe no ordenado mínimo.
Jack, asgari ücret yasasını, meclis gündeminden çıkarmak için Bay Delay'i sıkıştırmaya devam ediyor.
Ó trogloditas, entreguem os últimos dados de exportação ao delay, não vá o Senado opor-se à decisão.
Hey, trogloditler, senatonun işimizi engellemeye çalışması durumunda Will'in son ihracat rakamları Delay'in elinde olsun.
Enid, ligue ao delay, sim?
Enid, bana Delay'i bağlar mısın?
É o Líder de Maioria, Tom DeLay.
Çoğunluk Partisi lideri Tom Delay.
E põe o delay a chatear o Jeb Bush na Florida.
Delay'e söyle, Florida'da Jeb Bush'u sıkıştırsın.
Conseguiu trepar até Líder de Maioria e agora tem os olhos na Casa Branca.
Adam çoğunluk liderliğine tırnaklarıyla geldi. Şimdi de gözünü Beyaz Saray'a dikti. Delay mi?
O delay? Falamos do mesmo tipo?
Aynı adamdan mı bahsediyoruz?
Nunca antes... um indivíduo tão fiel aos nossos princípios chegou a Líder de Maioria, como Tom DeLay.
Daha önce kimse, Çoğunluk Partisi lideri Tom Delay kadar bizim prensiplerimizi yüceltmemişti.
O Tom DeLay é o mais eficaz...
Tom Delay çok etkin biridir.
Quero só acrescentar mais uma coisa porque queremos é ouvir o Sr delay :
Son bir şey söyleyip gideceğim. Çünkü eminim hepiniz Bay Delay'i dinlemek istiyorsunuzdur.
o Tom DeLay é aquele que todos queremos ser quando formos crescidos.
Tom Delay, büyüyünce olmayı hayal ettiğimiz kişidir.
Tive a honra de conhecer o Tom DeLay, o melhor Líder de Maioria que jamais passou pelo Congresso.
Tom Delay'le tanışma şerefine erdim. Amerikan tarihindeki en iyi Çoğunluk Partisi lideri.
O Congressista delay precisa que venha falar com ele.
Vekil Delay, sizi ofisine çağırıyor.
O Sr Congressista diz que largue o que estiver a fazer e venha imediatamente.
Vekil Delay, bütün işlerinizi bırakıp, acilen ofisine gitmenizi söyledi.
Por que é que o "The Washington Post" ligou ao delay devido aos chippewa?
Washington Post, neden Chippewalar hakkında konuşmak için Delay'i arıyor?
Em 2006, Tom DeLay renunciou ao cargo de Líder de Maioria e abandonou o seu lugar no Congresso após ter sido indiciado por um grande júri no Texas.
2006 yılında, Texas büyük jurisinde yargılandıktan sonra Tom Delay, Çoğunluk Partisi'nden ve meclisteki görevinden istifa etti.
Envie viaturas aos prédios Board of Trade e Daley.
Ticaret Şurası ve Delay binasına birimler gönder.
Sr. Director, esta é a agente Vivian Delay.
Müdür Bey, karşınızda ajan Vivi Delay.
Eu ligo-lho.
Delay'i ben ararım.