Demand translate Turkish

A semana passada a Enron cativou Wall Street com o seu audaz movimento para a banda larga, associando-se à Blockbuster para vender filmes pela Internet ( video-on-demand )

Enron ` un geniş bant atılımı ve BlockBuster ile ortak olarak "isteğe bağlı video" girişimi konuşuldu.

A verdade é que a Enron tinha problemas com a tecnologia para o video-on-demand.

İşin aslı Enron, "isteğe bağlı video" teknolojisinde bir hayli zorlanıyordu.

Summer, temos HBO On Demand.

Summer, HBO kanalına aboneyiz ;

Isso é "vídeo on demand"?

Paralı kanal mı o?

Lembras-te de ontem à noite, quando disse que tinha conseguido arranjar o cabo do "vídeo on demand" da televisão?

Dün akşam televizyondaki paralı kanalı, kaçak olarak izletebildiğimi söylemiştim, hatırladın mı?

- Pois. Não é bestial podermos ver estas coisas on demand?

Canın istediğinde izleyebiliyor olmak ne harika, değil mi?

Não há álcool no minibar, nem televisão on-demand.

Mini barda içki yok. Televizyonda izle öde yok.

Tem ar condicionado, filmes on-demand, dedos mágicos, não necessariamente por essa ordem.

Kliması var. Film kanalları var, becerikli eller var- - Ve siparişe de gerek yok.

E On-Demand.

Talep üzerine.

E sobre os resultados de Ransom do FBI e banco de dados Demand?

FBI'ın Fidye ve İstekler veri tabanından ne haber?

O procurador Stephen Heymann, mais tarde, disse ao conselho externo do MIT que a última gota foi um comunicado divulgado por uma organização fundada por Swartz chamada Demand Progress.

Anlatılana göre, Steve Heymann, MIT danışmanına bardağı taşıran son damlanın Demand Progress adlı oluşumun basın açıklaması olduğunu söylemişti. Aaron bu oluşumun kurucularındandı.

Ajude-nos a Impedir a NDAA A Demand Progress é uma organização online de ativismo. Neste momento, temos cerca de um milhão e meio de membros...

Demand Progress bir online aktivizm topluluğudur.

FUNDADOR DA DEMAND PROGRESS AMIGO DO AARON... mas começámos no outono de 2010.

Şu an bir buçuk milyon üyemiz var. 2010 sonbaharında kuruldu.

E nada daquela treta "on demand".

Hem de sinema kuşağı filmlerinden biri değil.

E fundou a Demand Progress.

Gidip Demand Progress'i ( İlerleme Talep et ) kurdu.

Swartz e a Demand Progress...

Swartz ve Demand Progress, devasa bir destek oluşturmuştu bile.