English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Design

Design translate Turkish

720 parallel translation
É um design lindíssimo.
Çok hoş bir tasarımı var.
Negocios de design industrial?
Endüstri tasarımcılığı işi mi?
Mande o pessoal de vendas, texto e design para o meu escritório. Já!
Pazarlama, metin ve grafik uzmanları hemen büroma gelsin!
Pessoal de vendas, texto e design para a Miss Templeton.
Pazarlama, metin ve grafik Bayan Templeton'un bürosuna.
A cúpula da Catedral de São Pedro, um triunfo da engenharia, uma maravilha do design.
San Pietro Bazilikası'nın kubbesi. Bir mühendislik zaferi, bir tasarım harikası.
o seu design de admirável rigor, a sua linha, potente, e sóbria Uma elegância rara são a prova de que a beleza é compatível com uma performance "quente".
Mükemmel tasarımı diğerlerinden geri kalmayan performansı ve parmak ısırtan zerafeti ile güzelliğin güçle buluşmasının kanıtı olarak bize sunuluyor.
As nossas naves eram de design multigeracional.
Gemilerimiz çoklu nesil tasarımına sahipti.
Que design?
Ne dizayn?
Há informações de que os romulanos usam um design Klingon.
Rapora göre Romulanlar Klingon tasarımı kullanıyor.
O design da nave é o mesmo.
Bu geminin tasarımı aynı.
O design dos computadores de bordo é dele.
Tüm gemi bilgisayarlarımızın temel tasarımı ona aittir.
Esta tem um design moderno.
Bu yeni bir tasarım.
Posso fazer isso, mas é uma questão de design.
Bu mümkün, ama tasarıma göre değişir.
É o único regimento que está a fazer algo de novo com o design, com a cor, com a textura, com a linha e tudo isso.
İç dekorasyonda gerçekten yeni bir şeyler yapan tek alay o. Renk, doku, çizgi vesairede. Evet.
O design de Hughes para um filme dirigido por Hughes era, para os homens da América, a causa da grande "sustentação".
Hughes'ün bu icadı, amerikan halkı için adeta... kendisinin yazıp yönettiği bir filmde... yürek oynatan bir sahne gibiydi.
Está algo errado com o design desta unidade P-84.
P-84 ünitesinin dizaynında bir sorun vardı.
Oficinas, hangares, edifícios para design e experiências,
Atölyeler, hangarlar, dizayn ve deney binaları,
Por fora, design moderno.
Dışarıdan, eskimeyen tasarım.
Licenciada em Design de Sistemas, Universidade de Oxford, 1980.
Ph.D. Oxford Üniversitesi Sistem Tasarımı 1980.
O design é não-contextual.
Planı oldukça sıra dışı.
No meu caso, Deus. No teu, Deus sabe, mas ficaria surpreendido se ele tivesse ganho algum prémio de design.
Benim durumuma göre Tanrı, senin durumuna göre ise Tanrı bilir, ama tasarım ödülü kazanmışsa hiç şaşırmazdım.
É um design original.
Orijinal bir tasarım.
Bem, podemos falar de design e outras coisas mas quando trabalho, tenho de o fazer sozinho. Claro.
Hollywood, seninle tasarımlardan bahsedebiliriz ama çalışırken yalnız çalışmak zorundayım.
O 607 representa a vanguarda em design dinâmico adaptativo.
607, dinamik ve uyum sağlayan bir dizayn şaheseridir.
Art director nizo yamamoto character design music yoshifumi kondo michio mamiya
Art Director NIZO YAMAMOTO Character Design Music
Layout director of photography yoshiyuki mamose nobuo koyama character color design sound design michio yasuda yasuo urakami
Layout Director of Photography YOSHIYUKI MAMOSE NOBUO KOYAMA Character Color Design Sound Design
Seria de esperar que o design da Ponte nesta época fosse algo tosco, incómodo.
O çağda Köprü planının acemi işi, hatta... kullanışsız olmasını beklersin.
Senhor Worf, consiga imagens de tricorder do design táctico da nave.
Bay Worf, taktik ekranlarının trikorder görüntülerini alın.
Aceder aos arquivos de design subespacial.
Altuzay model kayıtlarını çağır.
Especificações de design ou esquema de protótipo.
Model özellikleri, ya da prototip taslakları.
Trata-se do meu design, eu mesma fiz os cálculos.
Konuştuğumuz benim tasarımım, hesaplamaları bizzat ben yaptım.
Criei um modelo design de propulsão para me auxiliar.
Bana yardımcı olabilmesi için bir itiş tasarım modeli yarattım.
As Catedrais Góticas fazem parte de um design cósmico.
Gotik katedraller kozmik tasarımın bir parçasıdır.
E isso não faz de mim uma mulher casada com um homem de sucesso que dedicou a sua vida a ele e aos filhos e que depois tenta dar sentido à vida, porque os filhos vão-se embora, estudando fotografia ou abrindo uma galeria de arte ou dedicando-se ao design de interiores no gabinete do marido.
Ve bu beni, başarılı bir erkekle evli olan kadınlardan biri yapmaz, ayrıca hayatını kocasına ve çocuklarına adayan ve sonra da çocukları ondan ayrıldığı için, kendini insanoğlu olarak kabul etmek zorunda kalan, fotoğrafçılık çalışarak ya da bir sanat galerisi açarak çalışan ya da kocasının ofisinde iç dizayn işine giren bir kişi yapmaz.
- E design?
- Ya resim?
Esta é uma oferta inacreditável, Uma oferta inacreditável de qualidade, e de design para si e para a sua família,
Bu inanılmaz bir teklif, sizin ve aileniz için kalite ve el emeğinin inanılmaz bir teklifi.
Como podes ver, a pseudo-fachada foi arrancada, para revelar o design rococó minimalista.
minimalist rokoko tarzını ortaya çıkarabilmek amacı ile ön cephe sökülüp atılmış.
O design leve das suas asas traseiras torna-o extremamente manobrável e ágil.
Çok hafif tasarlanmış kanatları ekstra manevra rahatlığı ve çeviklik kazandırıyor.
Um design convencional.
Geleneksel bir tasarım.
O design é mesmo radical.
Gerçekten çok şaşırdım.
Eu posicionei-me como empresário independente. a vender software design.
Kendimi bilgisayar tasarımları satan biri gibi tanıttım.
Do Colégio de Design de Los Angeles.
Dizayn Yüksekokulundan bir burs.
Conheço o teu design.
Tarağını aldım. Şe...
Podemos replicar o outro design.
- Diğer tasarımı çoğaltabiliriz.
Embora esta agente possa corroborar o relato do agente Mulder de dois objectos voadores não identificados no céu, a norte da base aérea de Ellens, a sua natureza ou design exactos não podem ser determinados.
Her ne kadar ajan Mulder'ın bu teorisi Ellens Hava Üssündeki tanımlanamayan uçan objeleri açıklamaya yardımcı olsa da bu 2 objenin gerçek yapıları ve dizaynları belirlenemedi.
O Norville mostrou-me o design logo depois de o conhecer.
Onunla tanıştığım gün Norville bana kendi tasarımını gösterdi.
Encontrei o design num ficheiros de dados muito, muito velho.
Tasarımını çok ama çok eski veri dosyalarında buldum.
A geração do futuro no design de motores a jacto capazes de duplicar as velocidades actuais com metade do combustível.
Yeni nesil içten yanmalı motor tasarımı. Yarısı kadar yakıt kullanarak mevcut süpersonik hızların iki katına çıkabiliyor, en azından teoride.
E devido a um milagre do design que ainda não foi analisado, cada ser vivo é creado a partir destes quatro básicos blocos de construção.
Ve mucizevi bir tasarımla,... her canlı varlık, bu dört temel yapı taşlarının değişik kombinasyonlarıyla yaratılmıştır.
Gostava de discutir consigo o design e a aplicação do SAS.
İnan bana birara seninle konuşmak istiyorum özellikle tasarım ve uygulama konularında.
Alguns dos monumentos fotografados por Maudslay revelaram a riqueza do design das gravações na pedra.
Maudslay tarafından çekilmiş bazı anıt fotoğrafları, taşlara kazınmış desenin zenginliğini gözler önüne serer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]