Translate.vc / Portuguese → Turkish / Detroit
Detroit translate Turkish
1,325 parallel translation
Morei em Detroit, Canadá...
Detroit'te yaşadım ve Kanada'da,..
Quando é que a Detroit vai construir um tecto de abrir para tipos fortes?
Detroit, iri kıyım adamlar için ne zaman açılır tavan yapacak?
- Detroit?
- Detroit.
Vão para Detroit e para Filadélfia.
Detroit Ve Philadelphia'ya gidiyorlar.
- Mitch Ryder e os Detroit Wheels? - Não!
- Mitch Ryder ve Detroit Wheels mı?
Levar esta porcaria de volta a Detroit e receber o nosso dinheiro.
Bu haltı Detroit'e geri götürmeyi ve lanet paramızı almayı.
DETROIT NÃO PRESTA... reescrevem-nos e transformam-nos numa porcaria.
DETROIT BERBAT BİR YER Baştan yazarlar, zırvalarlar.
Crescendo-se em Detroit amadurece-se depressa.
Evet. Küçük yaştaki kızlara bakarsak tezin haklı çıkabilir.
O gabriel conhece uns tipos em Miami e Nova Iorque, a quem ajuda a levar armas para Detroit ;
Onlar için Detroit'e kaçak silah götürüyor.
Não costumo criticar o estilo dos quarterbacks, mas tens de correr muito no jogo contra Detroit, especialmente com o Prescott na retaguarda.
Genelde oyun kuruculara öğüt vermem ama Detroit karşısında ileri koşmalısın, özellikle Prescott varken.
Uma chefe da claque de Detroit contou-me.
Detroit'un amigo kızlarından biri tüyo verdi.
Detroit comprou uma equipa inteira de semi-profissionais.
Detroit, grev başladığında yarı profesyonel bir takımı işe aldı.
Detroit ganha a posse da bola numa excelente posição.
Detroit topu kazanıyor ve mükemmel bir saha konumunda.
Ensaio para Detroit!
"Touchdown", Detroit!
Washington 3, Detroit 14.
İlk yarının skoru... Washington 3, Detroit 14.
A bola pertence a Detroit quando falta um minuto de jogo.
Top Detroit'te ve sadece bir dakika zaman kaldı. Haydi!
Washington 10, Detroit 14.
Washington 10, Detroit 14.
Trabalhou para uma equipa em Detroit.
- Evet, lanet bir çetenin...
Quando estava no meu liceu em Detroit...
- Hatırlıyorum da.
Ou pode ser algo sujo e obsceno em um banheiro de uma estação de ônibus entre dois anônimos numa parada em Detroit, e que ninguém nunca vai saber.
Ya da.. .. kirli, pis bir parti gibi.. .. otobüs istasyonlarının tuvaletlerinde..
O Greg cresceu em Detroit.
Baba. Greg Detroit'te büyümüş.
Há muitas fazendas em Detroit?
Detroit'te çok çiftlik var mı?
Liguei para os pais do Gaylord, vulgo Greg, em Detroit.
Gaylord'un, nam-ı diğer Greg'in Detroit'teki ailesini aradım.
E se ele estiver ainda de fora com aquele problema no joelho, temos de mudar a aposta de Detroit, certo?
Ve hâlâ dizindeki şey yüzünden oyun dışıysa Detroit'teki işi değiştirmek zorundayız tamam mı?
Mal posso esperar que venham a Detroit.
Dostum, Detroit'i sallamaları için sabırsızlanıyorum.
Vivemos mesmo ao lado de Detroit, e não acham um para-choques?
Detroit'in hemen dışında yaşamamıza rağmen bir tampon bulamıyorlar mı?
Directamente de Detroit, pessoal.
Hemen Detroit'i terk edin!
Para onde é que havia de ir, Detroit?
Yani? Nereye gidecektim? Detroit'e mi?
Pois e para onde é que ele haveria de ir, Detroit?
Evet de, nereye gidecekti, Detroit'e mi?
E para onde havia de ir, Detroit?
Evet, peki nereye gidecektim ki? Detroit'e mi?
Para onde é que havia de ir, Detroit?
Ee nereye gidecektim ki? Detroit'e mi?
Como em Detroit, em 1997?
Yetenek? 97'deki Detroit gibi mi?
GRANDE PRÉMIO DE DETROIT Bem-vindos ao Grande Prémio de Detroit.
Grand Prix'e hoş geldiniz.
Vamos ter uma boa partida aqui, em Detroit.
Çok güzel bir start oldu.
Diria que o Sussurro ensinou-nos algo a todos, aqui em Detroit.
Bugün Detroit'te "Mırıltı" bize bir şeyler öğretti.
Linda senhora em Detroit, Motown.
Detroit Motown'dan tatlı bir kadın.
- Dois gins tónicos, porfavor.
2 cin-tonik lütfen canım. Detroit, 1982.
Detroit, 1982, Finais do Concurso Mundial de Penteado.
Detroit, 1982. Dünya Stilistlik Finalleri.
900 cavalos de músculos de Detroit.
900 beygir gücünde bir Detroit mucizesi.
Estávamos em Detroit.
Detroit'deyken.
Senhoras e senhores, é um prazer para mim estar aqui, num dia tão bonito, na grande cidade de Detroit.
Bayanlar ve baylar böyle harika bir günde burada, güzel Detroit şehrinde olmak benim için büyük bir zevk.
Avisa a Polícia de Detroit.
Detroit emniyetini uyarın!
É provável que já tenham visto o meu programa :
Beni Detroit A.M. adlı programımdan hatırlarsınız.
Bom dia e bem-vindos a Detroit A.M. com o Henry Wayne.
Günaydın. Detroit A. M.'e hoşgeldiniz.
Vao-me enviar para Detroit.
Detroit'e gidiyoruz.
Disseste-lhes que nao conseguiremos sobreviver em Detroit?
Ama ben Detroit'te yaşamak istemiyorum. Bunu ona söylemedin mi?
E depois comecamos uma nova vida, compramos uma grande casa nova, de preferencia lonje de Detroit, para ti, para mi e para os meninos.
Yeni bir hayata başlarız. Tercihen Detroit olmayan bir yerde kendimiz ve çocuklarımız için büyük bir ev alırız.
Em Detroit!
- Detroit'te!
So queria dizerr que nao vou para Detroit, ok?
Ben Detroit'e gitmeyeceğim.
Parece amadurecida para vinte e cinco anos...
Evet Detroit'te yetişirsen kolayca olgunlaşırsın.
- Dirige-se para Detroit.
Yani Detroit'e doğru.