English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Devon

Devon translate Turkish

1,356 parallel translation
Calma. Porque iria o Sean falar comigo sobre ela?
Sean bana Devon Greco'dan niye bahsetsin ki?
A mãe dela, o pai da Devon Greco.
Kızın annesi, Devon Greco'nun babası.
A Devon Greco?
Devon Greco mu?
- Omar Devon Little.
- Omar Devon Little.
Chama-se Austin Devon Jones.
Adı Austin Devon Jones.
Aquilo foi fantástico.
Bu harikaydı. Helen ve Devon.
Helen e Devon. Já chega.
Bu kadar yeter.
O Devon conseguiu a campanha para o novo Polo.
Devon yeni Polo kampanyasını kaptı.
Hei, Devon.
Hey, Devon.
Devon Malton, cinco anos, a última residência conhecida foi a casa de acolhimento de uma Lorna Tenney.
Devon Malton, 5 yaşında, son bilinen adresi Lorna Tenney adlı kadın tarafından işletilen Bakıcı Aile eviymiş.
Nós estamos aqui por causa do... Devon Malton.
Buraya ıhh, Devon Malton için geldik.
Os registros mostram que o Devon reside aqui.
Kayıtlar Devon'ın burda kaldığını söylüyor.
Lembras-te de uma criança chamada Devon?
Devon adlı küçük çocuğu hatırlıyor musun?
A tua mãe de acolhimento diz que o Devon saiu à meses.
Bakım Annen Devon'ın 6 ay önce ayrıldığı söyledi.
Glynnis... o Devon tinha irmãos nessa casa de acolhimento?
Glynnis... Devon'ın bakımevinde kardeşleri var mıydı.
Muito bem, Devon! Certíssimo!
- Çok güzel Devon, bu doğru.
- Devon?
- Devon.
Deixei o coração, em Devon.
Kalbim Devon'da kaldı...
Devon...
Devon.
Devon?
Devon?
Devon
Devon!
Kevin!
Devon!
Kevin!
Devon.
Kevin?
Devon?
Devon anda sobe.
Devon, hadi bakalım.
Ashley!
Devon öldü.
Empreguei-me junto da Sra. Deering, em Devon.
Ben de Devon'a, Bayan Deering'in yanına gittim.
Porque deveria ver o horário da Chloe, Devon?
Chloe'nin programını neden görecekmişim, Devon?
Devon, não deixes que o Jordan te ouça a dizer isso.
- Devon, sakın bu söylediğini Jordan duymasın.
Porque iria a Devon tentar matar-se?
Devon neden kendini öldürmek istesin ki?
O meu nome é Devon.
İsmim Devon.
Sem habilidades. Passa-o à Devon.
Yeteneği yok, onu Devona havale et.
O meu nome é Devon.
Benim adım Devon.
A vítima chama-se Alana Devon, faria 40 anos no mês que vem.
Kurbanın adı Alana Devon. Gelecek ay 40 yaşına basacakmış.
Agora vamos falar da Alana Devon por um momento.
Şimdi biraz da Alana Devon'dan konuşalım.
A Alana Devon disparou o tiro que matou o segurança.
Korumayı öldüren tabancanın tetiğini çeken de oydu.
Estas são as minhas meninas, a Devon e a Teagan.
Bunlar benim kızlar, Devon'la Teagan.
Afinal, despedir o Devon sempre teve um lado bom.
Sanırım Devon'ı kovduktan sonra işler iyiye gitmiş.
Recebi um grande bónus por ter despedido o Devon e usei-o para comprar algo espectacular! Processem-me!
Devon'ı işten çıkardığım için bir bonus verildi..... ve bende bu parayı harika birşey almak için harcadım, beni tutuklayın hadi.
Despede o Devon.
Mesela Devon, berbat ötesi biri.
É horrível. Sou muito melhor no meu trabalho que o Devon.
İşimde Devon'dan çok daha iyiyim ben.
Devon, posso falar contigo?
Devon, bir saniye gelir misin?
Devon, espera.
Devon, bekle lütfen.
Tenho música de fim de discurso e não tenho medo de a usar. Kevin...
Yoksa elimdeki müziği kullanmaktan çekinmeyeceğimi de bilmenizi isterim, Devon.
- Não entrem em pânico!
Devon, kapıya git dedim, Panik yapmayın.
Compus um gangster rap sobre matar o Devon Rensler com uma fusca.
Tüfeğimle Dev on Rensler'ı öldürmek hakkında bir gangster rap'i yazdım.
Devon.
Devon.
Devon.
- Devon.
Pois... deixei o coração em Devon.
- Evet, kalbim Devon'da kaldı...
Devon
Devon?
O Devon é horrível.
Devon berbat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]