Translate.vc / Portuguese → Turkish / Diddy
Diddy translate Turkish
78 parallel translation
"Doo Wah Diddy"!
"Du va didi!"
Que é um "doo wah diddy"?
"Du va didi" nedir?
Manford Mann e "Do Wah Diddy."
Manford Mann ve "Do Wah Diddy".
a casa de Marge e do Homer Simpson, também conhecidos por "H-Diddy" e a sua tipa assassina. "
Bu ev ayrıca "H-Diddy'nin Ölüm Evi" olarak da bilinir.
É onde a J-Lo bateu no P Diddy com o Garry Coleman.
J-Lo orada Gary Coleman'a kafa atmıştı.
Ninguém diz que o espírito escolar parece um anel roubado a P. Diddy.
Lise ruhumuzu açıklamak için, P. Diddy'nin yüzüğü gibisi yoktur.
Excelente. Eu vi a casa do P. Diddy no mtv Cribs.
İçgüdülerine güven, tamam mı?
Meu, isso é tão patético, P.Diddy. Mas sabes o quê?
Dostum, bu söylediğin çok salakça, P.Diddy. Ama biliyor musun?
Este lugar é grande, P. Diddy.
Burası tam bir pezevenk işi, P. Diddy.
Esta boazona vai apresentar-me ao Dr. Dre, ao Master P ao P. Diddy, Jay-Z, ao chefão em pessoa!
Yo, sizler, bu güzel elmas beni Dr.Dre, Master P ile tanıştıracak P. Diddy, Jay Z ve Big Boyla da!
Imagine só, este P. Diddy... diz que é o Sinatra negro.
Düşünebiliyor musun, şu P. Diddy siyahi Sinatra olduğunu söylüyor.
Era isso que ela estava a fazer na suite da P. Diddy com os teus colegas?
Onun yukardaki suitte sen ve kankalarınla bulunmasının nedeni de bu muydu?
Vou discursar num jantar de gala, não vou curtir para o P. Diddy's Crib.
Resmi bir yardım gününde konuşuyorum, P. Diddy's Crib'de eğlenmiyorum.
Whitney, P Diddy.
Whitney ve P.Daddy'le.
Ora, se não é o Frio Diddy.
İşte Flea Diddy.
É P. Diddy. Não te ponhas com a mania de que percebes de rap.
P Diddy. rapten çok anlarmışsın gibi konuşma.
Olha para o sumo de uva.
P. Diddy nektarına bak.
Não sei peva, P. Diddy.
Ben hiçbir şey bilmiyorum P. Diddy.
Eu vi-te nos Grammies sentado ao lado de P Diddy.
Seni Grammy de gördüm.
Ele mudou para P-Diddy para encurtar.
Kendisine kısaca P-Diddy diyor.
- Que tal nos saímos, Dr. Diddy?
Bu nasıldı Dr. Ditty?
Dr. Diddy, tenho 3 sugestões para nomes da banda.
Pekala, Dr. Ditty. Senin grubunun ismi için elimde 3 tane seçenek var :
Na verdade, é um barco enorme, como o do P Diddy.
Aslında, kocaman bir P Diddy tarzı tekne.
A que andou enrolada com o Diddy e o actor do "Pearl Harbor".
Hani bir ara Pearl Harbor'daki şu herifle bir şeyler yaşamışlardı.
Desde que cantei karaoke com o Puff Daddy e o Henry Kissinger, soube que tinha de trazer o micro ao Mystique.
P. Diddy ve Henry Kissinger ile karaoke söylediğimden beri Mike'ı buraya getirmem gerektiğini biliyordum.
Tu cantaste karaoke com o Puff Daddy e o Henry Kissinger?
P. Diddy ve Kissinger ile mi söyledin?
Está tudo fixe, Sai-diddy?
N'aber, Sai-diddy?
Para quando o Diddy está aqui.
Diddy için saklıyorum.
Oi, Diddy!
Diddy.
Queria um Diddy, deram-me um ingénuo.
Harika. Şansıma izci çıktı.
Eu me sinto como o P. Diddy com pêlo.
Kürklü P. Diddy gibiyim.
A-Train, me passe o Playstation e venha para cá com B-Diddy.
A-Tren, PSP'yi bana ver oraya Diddy'nin yanına git.
Olá, T-Diddy!
Selam, T-Diddy!
Pensa que é um Puff Diddy, caso não tenha reparado ontem à noite.
Belki dün gece fark etmedin ama kendisini rap'çi Puff Diddly sanıyor.
Podemos pedir que se vistam de branco como na festa do Diddy.
Diddy'nin partisindeki gibi herkesin beyaz elbise giymesini sağlarız.
- Diddy?
- Diddy?
O meu nome completo seria Goldilocks, pronuncia-se "Cristal" tal como a bebida do Diddy.
Tam adım Goldilocks olabilir "Cristal" gibi okunuyor, sanki Diddy içmiş gibi.
P. Diddy pagará bem assim que o colocar no capô do Bentley.
P. Diddy onu Bentley'inde mıhladığımda bunun bedelini ödeyecek.
P. Diddy. Eu saquei do meu Bar Mitzvah. Então poderei comprar 100.
Ben de ergenlik törenimdeki çeklerden bazılarını bozdurup 100 çiçek alacağım.
Acordo de manhã a sentir-me Como o P Diddy
Sabah kendimi P. Diddy gibi hissederek uyandım
- Deixa-me falar com ele. - Também deste ao Diddy?
- Diddy'ye de verdin mi?
Que tipo de coisa gosta de virgens e ouro? O P. Diddy?
Nasıl bir şey altın ve bakireleri sever?
Wake up in the morning feeling like P. Diddy
* Kendimi P. Diddy gibi hissederek uyandım bu sabah *
Certo... bem, isto é... se o Puff Daddy se pode transformar em Diddy e... o Prince pode dizer que aquela coisa aos rabiscos.
Tamam sanırım Puff Daddy, Diddy oluyor sonra Prince şu kıvrımlı şey olduğunu söylüyor.
Sou mais do tipo, Jamie Foxx, P. Diddy, ou talvez, o T.I.
Jamie Foxx olabilir, P. Diddy de. Ya da T.I.
Dá mais festas do que o Diddy.
Uyuşturucu partilerini, Diddy'den fazla düzenleyen biridir.
Contrariamente às tuas amigas, é importante para mim que tu não acabes nas primeiras páginas das revistas cor de rosa.
Diğer arkadaşlarının aksine önemli olan, sonunun "Altıncı sayfa" haberlerinde Diddy'nin jakuzi partilerindeki gibi olmasını istemiyorum.
O Diddy chamou-o "Imperdoável" por alguma razão.
Bir sebeple Diddy buna "Affedilemeyen" diyor.
E se no final do ano continuares a não querer ficar cá.. se quiseres ir para LA e ser como o P. Diddy bem, então, podes desistir da faculdade.
Yılın sonunda hala burada olmak istemiyorsan Los Angeles'a gidip P. Diddy olabilir üniversiteyi bırakabilirsin.
Antes de ir, quero roubar um dos jóqueis brancos do relvado do P. Diddy.
Tanrı seni korusun Ayrılmadan önce, P. Diddy'nin beyaz çim aletlerinden birini yürütmek istiyorum.
Valeu.
Teşekkürler P.Diddy.