English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Divide

Divide translate Turkish

498 parallel translation
Divide os homens em dois turnos, Mac. Salário a dobrar para horas extraordinárias!
Adamları iki vardiyaya ayır Mac mesai ücretlerini de ver!
Uma barreira montanhosa que divide o África conhecida... de um território que nenhum ser vivo alguma vez voltou para o contar, excepto eu.
Bildiğimiz Afrika'yla, benim dışımda hiçbir beyazın... gidip de sağ dönemediği ülkeyi ayıran bir dağ sınırı.
Apostado. - Divide os lucros.
- Kazancı bölüşürüz.
Divide isto como te apetecer.
Bunu istediğin gibi bölüştür.
- Divide-o com outras sete?
- Yedi kızla beraber mi?
O Cody Jarrett divide a meias?
Cody Jarrett 50-50 ortak oluyor, ha?
O dinheiro divide-se melhor em duas partes, em vez de três.
Para üç yerine iki kişiye daha çok yarar değil mi?
Já passei um inverno com o Pete no Divide. Um tipo impecável.
Yaşlı Pete ile bir kere ayrılmıştık birbirimizden kışın.
Vê, a casa divide-se em quatro apartamentos.
Gördüğünüz gibi efendim bina katlara ayrılmış.
É a figura 6. O O ângulo divide-se em três partes.
Sayı 6, açı ise 3 kenarlı.
Divide os oceanos em áreas de 5 graus de latitude por 5 de longitude.
5 derece enlemindeki okyanus alanlarını 5 boylama taksim ediyor
Este pedaço nebuloso de ectoplasma... formando-se dentro da tela de seu televisor... é um tal Alfred Hitchcock... atravessando a grande barreira que divide os vivos dos mortos... o Oceano Atlântico.
Televizyon ekranınızın içinde belirginleşmeye başlayan bu bulanık dış plazma parçası Alfred Hitchcock'tur diriyi ölüden ayıran o büyük bariyerin yani Atlantik Okyanusu'nun ötesinden seslenmektedir.
Por que divide tão generosamente?
Neden bu kadar cömertsin?
Divide tudo igualmente.
Evet, evet, evet.
Há uma velha lei em política que diz que nunca se divide a celula de voto por...
Politikada eski bir söz vardır : "Güçlerini asla bölmeyeceksin..."
Já reparaste que a raça humana se divide em dois grupos distintos e irreconciliáveis?
İnsan ırkının iki ayrı ve uzlaştırılamaz gruba ayrıldığını fark etmiş miydin?
Um lago bonito, o Léman, divide ao meio a cidade.
Léman Gölü, şehri 2'ye ayırır.
Mas Comodus já divide o trono com o senhor...
Ama hakimiyeti Commodus'la çoktan paylaştınız? Sorumluluk duygusunun ve o mevkinin
Mas uma mulher bonita não se divide nem com o seu melhor amigo.
Ancak güzel bir kız paylaşılmaz, en iyi dostlarınızla bile!
O mundo divide-se em duas partes.
Dünya iki bölüme ayrılmış.
Quando estiveres no sítio certo, com as pessoas certas divide isto.
Doğru insanlarla, doğru yere gittiğinde bunu dörde böl.
Divide a diferença.
Farkı bölüşelim.
À esquerda, a dama sueca, a Srta. OhIsson divide com a Srta. Debenham.
Solunuzda 7 numarada İsveçli Bayan Ohlsson var odasını İngiliz Bayan Debenham ile paylaşıyor.
"É a religião do ser unitário a que lhe divide em dois... " para atuar e para ser.
Bu, harekete geçmek ve varolmak için kendini ikiye bölen bir bünyenin tek dinidir.
" a unidade que se divide e segue sendo unidade.
Önce teklik kendini ikiye bölse de hâlâ tek bir bütün olarak kalıyor.
Apanhas uma recta até uma auto-estrada que se divide em três.
Üç sapaklı otobana kadar düz git.
É onde a auto-estrada se divide em três.
Otobanın üçe ayrıldığı yer burası.
O teu mestre, ele divide os lucros contigo?
Şu işe yaramaz sahibin, seninle parayı paylaşıyor mu?
Sinto que a vida se divide em horrível e infeliz.
Eğer çıkacaksak bunları bilmelisin. Hayatın korkunç ve sefil olarak ikiye ayrıldığını düşünüyorum.
E no desfiladeiro Borgo... a luz se divide de repente... a terra começa a erguer em direção ao céu... e cai de repente.
Bundan kurtulsanız bile, sarp, kayalık bir uçurumdan kurtulamayacağınızı söylüyor. Ve, Borgo geçidinde ışık birdenbire çatallanır toprak göklere doğru yükselmeye başlar ve sonra düşer.
A Terra se divide em 7 continentes principais.
Bu alanlar yedi ana kıtaya bölünmüştür.
O mundo do pensamento divide-se aproximadamente em dois hemisférios.
Düşünce dünyamız iki yarı küreye ayrılmış durumda.
São da ordem dos araneídeos, que se divide em três subordens.
Araneae familyasında yer alıyorlar. Üç alt gruba aitler.
Compartilha e divide de acordo.
Kardeş payı olsun.
A auto-estrada divide-se à saída da vila, vai para...
Bakın, anayol kasabanın hemen dışında ikiye ayrılır, sonra da...
A coluna divide-se, metade aqui, metade ali.
Sıra dağılıyor - yarısı buraya, yarısı buraya.
O mundo já não se divide em Leste e Oeste.
Bay Price, artık dünya batı-doğu diye ayrılmıyor.
Divide-se em Norte e Sul.
Kuzey ve güney diye ayrılıyor.
Iremos para Norte, onde existe neve e o ano divide-se em estações.
Kuzeye, karlı ve yılın mevsimlere bölündüğü yere gidiyoruz!
Que divide a praia, onde dois novos seres Diariamente vêm até as margens, e, ao assistirem Retornar o amor, mais abençoada se torna esta visão ;
Birbirinden ayırdığı kıyılara her gün gelen İki yeni nişanlı, sevginin dönüşünü görünce Bir kat daha coşsunlar, doyum olmasın sevinçlerine.
Agora, mete-se o Jason no meio do baralho, e divide-se em montinhos.
Şimdi Jason'ı bu kağıtların arasına karıştır ve kağıtları kes.
A imagem divide-se em pixels, o elemento mais pequeno da emulsão, tipo átomo da imagem.
Orijinal fotoğraf piksellerden oluşur. Piksel emülsiyondaki en küçük parçacıktır. Fotoğrafın atomu denebilir.
Divide com o teu irmão, está bem?
Birazını da kardeşine var. - Teşekkürler.
O mundo se divide em dois grupos, trabalhadores e chefes.
Dünya iki gruba ayrılır : ... çalışanlar ve patronlar.
Você não tem medo da morte, Thorfinn Divide Cabeças?
Ölümden korkmuyor musun, Thorfinn Kafatası-Kırıcı?
Uma fronteira que divide duas nações todavia marca o seu solo amistoso, o paralelo 49 : A única fronteira sem defesa no mundo.
49'uncu paralel — dünyadaki savunmasız tek hudut
- Bem, a Sra. Frank... divide melhor as coisas.
Siz ne demek istiyorsunuz?
Bem-vindos a um novo programa de conversa de meia hora em que eu, Viz, o homem que vos fala neste momento, e o Brooky, que apenas divide o apartamento comigo, e nada mais... Estou bem.
Yarım saatlik sohbete hoş geldiniz.
Este é o camarote que divide com...
Burası sizin kompartımanınız...
Então, divide-as.
- Pekala öyleyse, dök bakalım.
Caso contrário, divide.
Değilse parçala.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]