Translate.vc / Portuguese → Turkish / Dmv
Dmv translate Turkish
156 parallel translation
Bastava sujeitá-las ao vulgaríssimo teste de condução só que com as moedas e um pedaço de pizza sobre os olhos.
Çok da zor olmaz. Onlara klasik DMV testini veririz ama gözlerine gümüş para ve pizza hamuru koyarak.
Consultei o DMV.
Ruhsat doğrulandı.
Segundo o computador da Direcção de Viação de Califórnia, o seu nome é Ruth Marx.
O zaman California DMV bilgisayarlarına göre siz Ruth Marx'sınız.
Verificaste se tem carro registado na Direcção de Viação?
Onunla ilgili birkaç ipucu var. Araç kaydı için DMV'yi kontrol etmen gerek.
- O DMV diz que tinha sido roubada no dia antes perto de...
DMV aracın önceki gün çalındığının rapor edildiğini söylüyor.
FBI, Polícia do Tennessee e DMV.
FBI, Tenesse polisi ve de motorlu araç kayıtları.
Pede à DGV que me envie esta carta de condução.
DMV, Washingtonlu bir adamın ehliyetini bana fakslasın.
Pedi à DGV de Washington que me enviasse a fotografia da carta de condução de Nicholas Parsons.
Onun için Washington Eyaleti DMV'sinden - - Nicholas Parsons'ın ehliyetindeki fotoğrafını yollamalarını istedim.
Eu fiz o prova de meu motorista semana passada ao DMV.
Geçen hafta DMV sürücü testinin sonucu geldi.
Pedi a um amigo meu da Direcção de Viação que averiguasse.
DMV'den bir arkadaşım bunu araştırdı.
Não houve hipótese. A DGV tem medo de perseguidores e... pareces meio morto!
DMV tamamen avcı-fobik ve sen yarı ölü gibi görünüyorsun.
Fiz uma busca pela DGV.
DMV araması yaptınmı.
- Liga para a DGV.
- DMV'yi ara.
Sabes quem é esta mulher?
Açıklamaya çalış. - DMV yok, pasaport yok.
Chamei a ficha da DGV à procura de uma morada.
Bir adres bulabilmek için DMV kayıtlarına ulaştım.
Vou ligar pessoalmente para o Departamento de Veículos Automotores e não obterá a sua licencia de condução!
DMV'ye kendim gideceğim Ehliyet sahibi olamayacaksın
Está bem. Vou comparar esta lista com os registos da DGV.
- Ben DMV'den bu listeye bakacağım.
O Shane cruzou a lista de clientes de pornografia infantil com a DGV.
Shane DMV listesiyle çocuk pornosu listesini karşılaştırdı.
- Gardez, vê-me uma coisa na DGV.
DMV kontrolü yapar mısın?
Albert Riccardo, sub-Secretário da Justiça, passageiro deste táxi, e vou participar de si à DMV.
Albert riccardo, bölge savcs asistan, bu taksinin yolcusu, ve seni trafik bakanlg'na sikayet edecegim.
Dá-me uma leitura DMV... - Frank Cassar.
Şu isim üstünde plaka araştırması istiyorum :
Ran Mathers pela DMV.
Trafik kayıtlarında da Ran Mathers adına kayıtlı.
Procuramos por ele no autotrack, DMV, até nós registros militares.
Ehliyetinden asker kaydına kadar her şeyini gözden geçirdik.
DMV é o verdadeiro canal para toda a humanidade, e todos os seres humanos que nós procuramos têm um registo na base de dados do DMV.
İzini sürdüğümüz herkesin MAD veri tabanında kaydı vardır.
Seja a Polícia, Serviços Sociais, Agências de Crédito, ou o FBI, todos eles usam a base de dados do DMV como fonte.
Los Angeles Polis Departmanı, Sosyal Hizmetler Kredi Ofisi, FBI hepsi bilgi kaynağı olarak MAD'nin veri tabanını kullanıyor.
o DMV.
MAD.
Você levou a filha da Lateesha à escola, e depois deixou-a no DMV.
Lateesha'nın kızını okula götürdün. Kendisini de MAD'ye bıraktın.
A mãe dele, Edna, trabalhava no DMV de Needles.
Annesi Edna, Needles Motorlu Taşıtlar'da çalışıyordu.
Deixa-os no DMV de Needles, ao pôr do sol, no monumento de Sam Kinison.
Şimdi onları Needles Motorlu Taşıtlar'a Sam Kinison anıtına götürün.
Passei o nome dela pela DMV de Ohio.
Ohio motorlu Taşıtlarda aradım.
A DMV de Indianapolis tem um ficheiro.
Indy motorlu Taşıtlarda bir dosya çıktı.
Fui recentemente às instalações da Direcção Geral de Viação, sendo que conduzi alguns quilómetros.
Pekala, başka bir gün de DMV'deyim. Uzun çizgiler. DMV'de uzun çizgiler.
E agora, tudo o que temos a fazer é cruzar a imagem com o DMV, e teremos a nossa rapariga.
Şimdi tek yapmamız gereken polis dosyalarıyla karşılaştırmak. Böylece kızımızı yakalayacağız.
Deram-me a minha licença de aprendizagem outra vez.
DMV ( motorlu taşıtlar bölümü ) deydim. Öğrenci belgemi yine geri verdiler.
Segundo a DGV, a tua carrinha preta misteriosa não existe.
Dmv'ye göre, senin gizemli araban yok.
Recebemos algumas edições com as novas holografias da DMV.
Yeni ehliyet hologramları ile ilgili ufak sorunlarımız var.
Pesquisei na DMV e encontrei a última morada conhecida da vítima.
Kayıtları incelediğimde kurbanın son adresini buldum.
Fiquei preso na DGV.
DMV'de takılıp kaldım.
Que estavas a fazer na DGV?
DMV'de ne işin vardı ki?
Estou no banco de dados do DETRAN, a verificar modelos de pick-ups da Ford, em Baltimore.
DMV veri tabanındayım... Baltimore'daki eski model Ford kamyonetleri kontrol ediyorum.
Não há registo nenhum no departamento de trânsito ou na Base de Dados.
Ama DMV'de veya AFIS'ta Bu adama ait bir kayıt yok.
Como o DETRAN da Rua Union?
Union Street'teki DMV gibi? [DMV : Motorlu Taşıtlar Dairesi]
DETRAN!
DMV!
DMV fecha às 17 : 00, por isso temos até lá para cometer outro delito
Motorlu Taşıtlar 5 : 00'te kapanıyor, yani başka bir cinayet daha işlememesi için o kadar zamanımız var.
Aposto que tu... tremes quando meus garotos e eu entramos na DMV, não?
Bahse varım ben bizim çocuklarla işyerine girdiğimde çok korkuyorsundur.
A menos que eles recebam um telefonema do Supervisor Distrital... ninguém se mexe. É como ir à DGV.
Karşıdaki DMV gibi.
Os pilotos dos helicópteros devem ter atravessado. Os Drones estão além da DMZ ( Zona Desmilitarizada ). Estão em grande número.
DMV ekibi arkada ve iyi iş çıkarıyorlar.
O meu amigo na DGV acabou de receber um pedido de licença de um revendedor em North Vegas, em nome de Tom Grabowski.
DMV'deki arkadaşım az önce Kuzey Vegas'da bir bayiden lisans başvurusu almış. Tom Grabowski adına.
Sr. Monk, exame é a dois quarteirões daqui na Rua Vinton.
Mr. Monk, DMV Vinton Caddesinde dört blok ileride.
- Certo, nós verificamos com a DGV.
Tamam, DMV'yi kontrol ettik.
O demónio do DMV estava de folga.
Motorlu Taşıtlar iblisi tatile çıktı.