English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Dollar

Dollar translate Turkish

220 parallel translation
Depois apanhou um autocarro até à 42nd Street e Times Square, andou até ao Silver Dollar na 46th Street e bebeu uma chávena de café...
Otobüsle 42. Cadde ve Times Meydanï'na gittin. Silver Dollar'a yürüdün ve bir kahve ictin.
O Walrus tem quase mil dólares na algibeira.
İhtiyar Walrus burada, cebinde neredeyse bin dollar parası var.
Um jogador fanfarrão Grunhiu que nem um porco degolado... porque perdeu umas centenas de dólares.
Birkaç yüz dollar kaybetmiş serseri bir kumarbaz... sıkışmış domuz gibi bağırıyordu.
50.000 dólares?
Elli bin dollar mı?
É um detective particular chamado Johnny Dollar.
Johnny Dollar adında bir özel dedektif.
Dólares?
- Dollar mı?
Menina Dollar, vi-a a vir para aqui.
Bayan Dollar, Sizin buraya geldiğinizi gördüm de.
Eu não sou um deles, menina Dollar.
Ben onlardan biri değilim, bayan Dollar.
Já não sou um jovem, menina Dollar.
Unutmayın, ben çocuk değilim, Bayan Dollar.
Cheira muito bem, menina Dollar.
Nefis, yemek kokuları geliyor. Bayan Dollar.
- Morreu, menina Dollar.
- Annem öldü. Bayan Dollar.
- No Lucky Dollar.
- Sokakta bekliyorlar.
- 30 dólares, Federais.
- 30 dollar, Yankee'ler için.
E 10.000 por ter a boca fechada.
10.000 dollar, çenemi kapamam için.
um dollar.
Bir dolar.
Ganha sete mil ao ano a brincar.
Yılda ancak yedi bin dollar ciro yapıyor.
Saloon Silver Dollar.
Gümüş Dolar Meyhanesi'nde.
Um dollar.
Bir dolar.
One more dollar One more day
* Her günün kazancı, gider her biten günle *
Don't need my pockets stuffed With hundred-dollar bills
* İhtiyacım yok cebimi doldurmaya * * Yüz dolarlık banknotlarla *
Na lista de audiências de Nielsen o "Programa de Howard Beale", foi o quarto programa com mais audiência do mês, ultrapassado somente pelo "Homem de Seis Milhões de Dólares",
Nielsen reytinglerine göre Howard Beale Show o ayın en çok izlenen dördüncü programı oldu ve sadece "Six Million Dollar Man", "All in the Family" ve "Phyllis" programlarına geçildi.
Mas tu gostas do Dólar, não gostas?
Ama Old Dollar'dan hoşlandın değil mi?
Toma bem conta do Dólar.
Sadece Old Dollar'a iyi bak.
Oh Poderoso Dolaro, te rezamos
" Yüce Dollar, Sana dua ediyoruz,
- Steve Phillips, do Clube Million-Dollar.
Steve Phillips Milyon Dolar Klübü'nden.
"Dez dóla!"
"10 dollar. 10 dollar!"
De certeza que "dollar" tem dois "L" s, Gideon?
"Dollar" da iki tane "L" olduğundan emin misin, Gideon?
Grandes filmes. Anda daí, rapaz.
Million Dollar Sineması'nda Goril Haftası var.
Tem troco de 1 Dollar.
Bozukluğunuz var mı?
Tinha o desenho do "Six Million Dollar Man".
Üzerinde de "Altı Milyonluk Adam" vardı.
Com certeza, são dois dólares.
Elbette, iki dollar ediyor.
Cento e vinte francos e é seu, meu jovem.
25 dollar verin ve sizin olsun.
- Setecentos! - Oitocentos!
- 70 dollar.
não te esqueças, estás-me a dever um dollar pelos sapatos.
Unutma, ayakkabılar için bana bir dolar borcun var.
Que tal, um dollar por ponto?
Her puan için bir dolar nasıl?
dollar!
Dollar!
Anda lá, Dollar.
Gidelim, Dollar.
Billion Dollar One, recebido e a desligar.
Milyar Dollar 1, tamam ve bitti.
- Anda, Dollar.
- Gel, Dollar.
É como se fosse prisioneiro, Dollar, na minha própria casa.
Sanki ben bir tutuklu gibi oldum, Dollar, hem de kendi evimde.
Empresta-me 200 dólares?
200 dollar borç versene.
Aqui impediram-me de ser a Esther Williams no Million Dollar Mermaid, e de estragar o piquenique anual dos metodistas.
İşte burada, genç Vida'dan Million Dollar Mermaid filmindeki Esther Williams rolünü yapmayı kesmesini istediler böylece Methodist geleneksel pikniğini de barbat ettiler.
A caminho, podemos fazer aquela coisa do homem dos 2 mil dólares.
Yoldayken şu'2000-dollar-man'şeyini yapabiliriz.
Tenho uma mãe, mas ela está a trabalhar no Hoochy's Dollar Store.
Annem var. Ama şu anda Hoochy's Dollar Store'da mesaide.
Ia ter agora com a minha mãe ao Hoochy's Dollar Store.
Hoochy's Dollar Store'da annemi görecektim.
A Melinda foi eleita a empregada do mês no Dollar Store, Fevereiro passado.
Melinda, Dollar Store'da geçen Şubat, ayın çalışanı seçildi.
Aquela rapariga que foi eleita empregada do mês no Dollar Store.
Dollar Store'da çalışan bayan.
Dólares.
Dollar.
Têm lá um "Golden Nugget"?
Buralarda her yerin adı ya "Golden Nugget" ya da "Silver Dollar" dır ta ki Rosie's Canteena'ya kadar. Orada "Golden Nugget" diye bir yer var mı?
- Novecentos!
- 80! - 90 dollar.
Nós devemos-lhe 200 dólares.
200 dollar borcumuz var. Eğer parayı ödemezsek, bizi öldürecekmiş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]