Translate.vc / Portuguese → Turkish / Dominá
Dominá translate Turkish
716 parallel translation
Assim que Hutter atravessou a ponte, as faces fantasmagóricas de que ele tanto me falou, começaram a dominá-lo.
Az sonra Hutter köprüyü geçtikten sonra, çirkin surat ona benden bahseder ; onu tutup, alır.
Sabia que ias dominá-lo, mas queria ver.
Onu alt edeceğini biliyordum, ama görmek istemiştim.
Apesar de Dorian ter colocado guardas à volta da quinta, a sensação de ser procurado, acossado, perseguido, começou a dominá-lo.
Dorian, evin etrafına korumalar yerleştirmiş olsa da avlanma, tuzağa düşürülme, bulunma korkusu içini kemiriyordu.
- Não consegui dominá-lo.
Arkada kaldım.
Tomará de assalto a guarnição, dominá-la-á... E guardá-la-á até serem rendidos.
Garnizona saldırıp yenilgiye uğratacaksınız ve devralınana kadar dayanacaksınız.
No entanto, a Comissão atende a convicção do Dr. Hesselein de que a descendência destes símios pode, em séculos futuros provar ser uma ameaça crescente à raça humana e até se pode imaginar que acabe por dominá-la.
Bununla beraber komisyon, Dr Hasslein'ın, bu maymunların torunlarının bir kaç yüzyıl içinde dünyaya egemen olup, insanlık için bir tehdit oluşturacakları ve onu yokedeceklerine dair inancına..... olumlu bakmaktadır.
! - Ouve. De acordo com Sahala, ele revoltou-se contra eles, tentou dominá-los.
Sahala yönetimi devralmak için insanları kışkırttığını söylüyor.
Tirou uma pistola, por sorte pude dominá-lo.
Ve sonra bir silah çekti. Neyse ki onun hakkından gelmeyi başardım.
Ai vamos dominá-los?
Sadece haklarından geleceğiz. Doğru.
Seja como for, não é um monstro nem um homem, é algo monstruoso, todo-poderoso e que ainda vive, ainda domina aquela ilha através de um terror grandioso...
Hâlâ yaşıyor ve hâlâ adayı ölümcül bir korkunun pençesinde tutuyor.
Canção que me domina
Sabırlı ve doğrulukla dolu Bir aşk
Desfrutá-las, dominá-las.
Onları kullanmak istiyorum.
Daí, a perda do sono, a fraqueza, a ligeireza, e, nesta sucessão, chegou à loucura que hoje o domina e que nos motiva tantas lamentações.
Derken güçten düştü ve gittikçe kötüleşip bu hepimize dert olan daldı deliliğin karanlığına.
Querida, domina-te.
Sevgilim, topla kendini.
Você não sabe que Nuvem Vermelha domina toda a nação Soul, Col.?
Red Cloud'un bütün Sioux Ulusunun lideri olduğunu bilmiyormusunuz?
Domina a estrada de Bardia e a estrada de abastecimento do porto.
Bardia yoluna hakim ve bizim limana olan ikmal hattımız üzerinde.
Querida, domina-te.
Kendine gel hayatım.
Domina-te!
Kendine gel be adam!
Domina as palavras que saem de tua boca.
Ağzının kelamı üstünde gücün olsun.
A americana domina o homem, a francesa ainda não.
Amerika'li kadin erkege hakimdir. Fransiz kadini bunu henüz yapamiyor.
- Gan Dafna domina o vale de Jezreel.
- Gan Dafna İsrail Vadisi'ne hüküm ediyor.
Ali está o poder que domina o mundo conhecido como um colosso.
Bilinen dünyanın sırtına binmiş güç işte orada.
" Indisciplinado falta de pontualidade falta de apresentação domina várias línguas sabe Música sabe Literatura.
" Disiplinsiz. Dakik değil. Dağınık.
Ela domina-te a seu bel-prazer há dois anos.
İki yıldır seni elinde oynatıyor.
É óbvio que ele domina a situação.
Şu anda belli ki çok iyi durumda.
"Britannia domina os mares, mas não domina os céus."
Biliyorsun, Britanya denizlere hükmediyor... ama göklere hükmedemiyor gibisinden şeyler işte.
A Britannia pode dominar os mares, mas não domina os ares. - Por enquanto.
Britanya dalgalara hükmediyor olabilir, efendim... ama göklere değil, henüz hiç değil.
Uma corrida aérea que mostre que a Britannia não só domina os mares, mas tenciona futuramente dominar os ares.
Britanya'nın sadece dalgalara değil, gelecekte göklere de hükmedeceğini... gösteren bir hava yarışı.
Um peixe gigantesco que domina as águas.
Dev gibi bir turna balığı.
Mas será que algum de vós a domina?
Ancak hepiniz de dilin ustası mısınız?
A Natureza domina com austeridade estas pedras e vales escarpados.
Doğa, bu sarp ve yalçın kayalarda ustalığını sergiler.
Ela é roliça, trabalha no duro, mas domina-o completamente.
Karısı tombul, çalışkan bir kadın ama onu kılıbık yaptı.
Domina-te.
Kendine gel.
- Atrás desta parede há um passagem, que nos pode levar à cúpula que domina o forte.
Biz doğmak Eğer o zaman üstüne sağ olsun edebilirsiniz.
À dez anos que essa besta me domina e irrita!
Bu hayvan, on yıldır, bana hakim oldu ve beni kızdırdı!
E agora Pratt tem a bola, mais um passe para Pratt, que domina com facilidade e faz o passe em desmarcação para Pratt.
Şimdi Pratt topa bastı, Pratt'a kısa bir pas rahatça aldı ve ilerideki Pratt'a geçirdi.
"O paraíso terrestre se encontra em seu seio... e a lua no céu domina a sua colina".
Yeryüzünde cenneti onların göğüslerinde bulursun ve ay da popolarında parlar.
"Saturno domina Capricórnio".
Oğlak, Satürn tarafından yönlendiriliyormuş.
Agora que o ano lectivo está a terminar, muitos de vocês esforçar-se-ão por provar com quanta esperteza se domina o mundo.
Okul yılı sona erdi, şimdi birçoğunuz... dünyayı parmağınızda oynatabileceğinizi kanıtlamaya çalışacaksınız.
O Reg domina-nos há tempo a mais!
Çok haklısın! Reg bize çok hükmetti.
Muitos Jónios acreditavam, que a unidade e harmonia subjacente do universo eram acessíveis, através da observação e experimentação, o método que domina a ciência dos nossos dias.
Çoğu İonyalı evrendeki uyumu gözlem ve... deneylerle çözebileceklerine inanıyordu, ki bu gün de çağdaş bilimin temeli budur.
Inicia-se aqui o inexorável colapso gravitacional, que domina a vida das estrelas.
İşte burada kaçınılmaz olan,... yıldızların yaşamına etki eden kütle çökmesidir.
O papai não se domina com o medo!
Papa, Papa! Papa kendi gölgesinden korkuyor!
O QUARTETO DE CAMBRIDGE DOMINA A COMPETlÇÄO
CAMBRIDGE ÜNİVERSİTE DÖRTLÜSÜ OLAYLARI YÖNETİYOR
Agora.. domina o não-racional, os impulsos artísticos e criativos.
Sağ yarım kürede akılcı olmayan, sanatçı ruh, yaratıcı dürtüler baskındır.
Eva domina, vê?
Gece hükmediyor, bakın.
O sonho domina o sonhador.
Hayal, hayalciye hakim oluyor.
... domina e remata.
... topu aldı ve şut.
A tripulação domina a situação.
Mürettebatımız duruma tamamen hakim.
Nunca admitiria que o Nono me domina só porque me fode.
Sadece, Nono beni becerdiği için beni domine ettiğini asla kabul edemem.
- Não domina o jogo de pés de Rocky. - É absolutamente incrível.
- Süzülen ayakları olan boksörü sıkıştıramıyor.