Translate.vc / Portuguese → Turkish / Dossier
Dossier translate Turkish
491 parallel translation
Se faz, as queixas que tenho neste dossier são quê, mentira?
Dosyada yazanlar espri mi yani?
Na ala ocidental, encontra-se uma exposição dos registos criminais que contém, por exemplo, o dossier dum homem a cumprir pena por assalto.
Batı Galerisi'nde, Adli Sicil Bürosu'nca hazırlanan bir sergi göreceksiniz... Sergiden örnekler şunlar : Bir eve izinsiz girdiği için hapis yatan bir kişinin gerçek dosyası.
Se ela deixar cair o lápis, apanha-o, mas não olhes para as pernas dela senão fica registado no teu dossier.
Kalemini yere düşürürse, yerden al... ama sakın bacaklarına bakma yoksa dosyana işler. - Dosyam mı?
- No meu dossier?
Ne dosyası?
Que dossier? Eles sabem tudo sobre ti.
- Hakkındaki düşüncelerini yazıyorlar.
Eu já conheço o meu dossier de cor.
Ben kendi dosyamı ezbere biliyorum.
Está no seu dossier, reportei-o.
Dosyasında yazıyor. Raporda belirttim.
Vou buscar o'dossier'da Ilha Garth.
Garth Adası dosyasını getiriyorum.
- O dossier dele.
- Dosyası. - Güzel.
Estava a fotografia desse homem neste dossier que nos deu.
Bize verdiğiniz dosya içinde bu adamın resmi vardı.
O seu dossier sobre mim não está completo.
Hakkımdaki dosyanız tam değil.
Um caso nunca fica totalmente encerrado. Um dossier fechado pode voltar a abrir-se.
Biliyorsunuz, bir dava asla tamamıyla kapanmaz.
Quero um resumo de cada dossier.
Hepsinin geçmişlerini istiyorum.
É o dossier que me deram.
Bu bana verdikleri dosya.
Sargento, traga-me o dossier sobre a Clare Harrison E leva isto daqui!
Memur, bana Claire Harrison un dosyasini getir ve sununla ilgilen!
- Preparamos um "dossier" completo sobre todas as pessoas que entram em contacto com o Director.
Direktörle temasa geçmiş her kişi için birer dosya hazırlıyoruz.
Tony, preciso do dossier dela!
Tony, o kızla ilgili tüm dosyaları istiyorum.
Para quem era o dossier?
Seni buraya bunları alman için kim gönderdi?
Ao princípio pensei que me tivessem dado o dossier errado.
İlk başta bana yanlış dosya uzattılar sandım.
Mas sentia que sabia umas coisas sobre o Kurtz que não estavam no dossier.
Fakat sanki Kurtz hakkında dosyalarda yazmayan bir iki şey biliyor gibiydim.
Senhor Ministro, como sabe, esta semana houve imensos protestos quanto ao dossier que a burocracia da Função Pública tem vindo a construir sobre cada cidadão deste país.
Bakanım, bildiğiniz gibi Hükümetin ülkedeki vatandaşlar ile ilgili oluşturmakta olduğu proje hakkında bu hafta büyük yaygara koptu.
É um dossier de livre acesso.
Farklı yerlerde dolaşıyor.
Se o Sr. Vaudoyen telefonar, diga-lhe que eu levo o dossier assim que possa.
# Bay Vaudoyen ararsa, en kısa zamanda dosyayı götüreceğimi söylersiniz.
O dossier Blondel?
Blondel dosyası mı?
Já têm um dossier, conhecem os depoimentos.
Dosyayı alın ve ifadeleri okuyun.
Nós vimos o'dossier'dela.
Kayıtlarına baktık.
Dossier H-10.
Türkçe Çeviri : aRToS 25 Haziran 1965 Dosya H-10 :
No dossier que tenho sobre si, diz que ela morreu quando tinha 5 anos.
Elimdeki dosyada, annenizin siz beş yaşınızdayken öldüğü yazıyordu.
O seu dossier chegou da América há 10 minutos.
10 dakika önce Amerika'dan dosyan geldi.
Em segundos irá ter um dossier completo com fotos de oito por dez e também tipo passe para a sua colecção familiar.
Kısa bir süre içinde, aile albümünüz için 8x10 ve vesikalık boylarda parlak fotoğraflara sahip olacaksınız.
Passaste a noite a analisar o dossier que me deste.
Bana verdiğin kağıdı analiz etmek için uyanık kaldığına behse girerim.
O dossier está na secretária, Marie.
Dosya masanın üzerinde, Marie.
Onde está o teu dossier?
Dosyaların nerede?
E li o seu dossier, Sr. Intelectual.
Dosyanı okudum Bay Çok Bilmiş.
DOSSIER
DOSYA
Passem-me o dossier e vamos para a frente.
Bana evrakları verin ve şunu halledelim.
O dossier sobre meus pais?
Ailemle ilgili dosyayı getirdin mi?
Vi o teu dossier.
Karargahta 201 dosyana baktım.
Sr. Dalton, pode acrescentar às nove páginas do seu dossier de trinta e um braços partidos... duas feridas de bala, nove perfurações e quatro compressões.
Evet Bay Dalton, 31 kırık kemiğe, iki kurşun yarasına dokuz yumruk ve dört tornavida yarasına dokuz dikiş daha ekleyebilirsiniz.
No dossier não constava como seu parceiro.
Özür dilerim, dosyamda ortağının adı yoktu.
Que faria ela com um Dossier B?
Bu R dosyasıyla işi neymiş?
Mas o dossier não está nos ficheiros dela.
Ama dosyanın kendisi evraklarının arasında yok.
Mac, diz-me a razão porque a Carolyn tinha um "dossier" de corrupção.
Mac... söylesene Carolyn Polhemus'un bir rüşvet dosyasıyla ne işi vardı?
Há um dossier em falta.
Bir dosya eksik.
Estava em lista como Dossier B.
R koduyla girilmiş.
Eis o Dossier B. Leia-o e depois falaremos.
İşte rüşvet dosyası aslanım. Oku da konuşalım.
Há dossier de julgamento do caso?
Eksik dosyanın mahkeme kayıtları duruyor mudur?
Vou fazer um dossier.
Güzel.
O dossier.
Dosyalar!
Está no dossier Blondel...
Blondel dosyası...
Está no dossier.
Bu dosyasında yazıyor.