Dot translate Turkish

Dot, tu seguiste em frente.

Ah Dot, sen ilerledin. Sen başardın.

- Dot, como estás?

- Ah, Dot, nasılsın?

Tens razão, Dot.

Haklısın Dot.

Sim, Dot.

Evet Dot.

Oh, Dot...

Ah, Dot...

O Jim Palem já está na sela, pronto para montar o Polka Dot, porta 1.

Jim Palem eyerin üzerinde, şimdi Polka Dot çıkışa hazır, birinci kapı.

Adeus, Dot.

Hoşça kal Dottie.

E a tia Dot e o tio Ted.

Ya Dol Teyze ile Ted Enişte.

Eu e a Dot queríamos adoptar - o meu sémen tem defeito.

Dot'la ben sperm sorunum yüzünden evlat edinmek istemiştik.

Talvez nos possa ajudar.

Belki Dot'la bana da yardım edebilir.

Eu não queria mais, mas a Dot diz que estes já estão crescidos para andar ao colo.

Aslında başka çocuğa ihtiyacım yok ama Dot kucağa almak için çok büyüdüklerini söylüyor.

- Para quê, Dot?

- Peki bu ne için, Dot?

E disse à Dot que perdesse peso, mas ela não liga.

Dot'a hep kilo vermesini söylerim ama beni dinlemek istemiyor.

"O que achas da Dot?"

"Dot hakkında ne düşünüyorsun?"

O caso é que a Dot... Disse-me que te acha...

Dot kendisine gerekeni bana söyledi.

Eu e a Dot alinhamos nessa.

Dot'la benim heyecan arayışımızdan bahsediyorum.

Ia entregar-te pela recompensa, mas a Dot quer dar miminhos.

Seni ödül için ihbar edecektim ama Dot kucağına alacak bir şey istiyor.

A Dot vem cá amanhã buscá-lo.

Dot bebeği almak için yarın burada olacak.

Que é da Dot?

Dot nerede?

Dot!

Dot!

Dot Matrix!

Dot Matrix!

- Nada de perguntas, Dot.

- Soru sorma, Dot.

- Anda cá, Dot!

- Geri dön, Dot!

Sou a Kelly Bundy e o meu sonho é ser uma Polk Dot. Aqui têm um viva inventado por mim.

Ben Kelly Bundy, ve hayatımın rüyası Polk kızı olmak, ve işte size kendi yazdığım tezahürat.

Parabéns, Menina Bundy. É uma Polk Dot.

Tebrikler, Bayan Bundy, artik bir Polk-Dot'siniz.

Passámos a inspecção, mas não as normas do ambiente.

Biz DOT'u geçtik, ama EPA'da kaldık. Ben hala paramı alamıyorum..

O Pacific Internacional Bank enviou-me a Roma, para instalar a ligação X-Dot à sua subsidiária em Roma.

Pacific International Bank,.. ... Avrupa'daki bağlı kuruluşun X. bağlantısını yapmam için beni Roma'ya göndermişti.

Todos os computadores europeus trabalham na rede Dot-25.

Avrupa'daki tüm bilgisayarlar X.25 protokolüyle konuşur.

Olá, Dot.

Merhaba Dot!

Posso falar contigo a sério? Claro, Dot.

- Seninle gerçekten konuşabilir miyim?

- Olá, Dot

Nasılsın?

A Dottie está zangada.

Dot sinirli.

O que se passa Dot?

Ne oldu Dot?

Mas levo este também. Dot, o que é que se passa contigo?

Bunu alıyorum.

Jesus, Dot.

Tanrım Dot!

Dot, Jesus, o Vinnie é meu amigo, Dot

Arkadaşıma ne yapıyorum ben Dot?

Isto não está certo. Dot, não

Bu doğru değil Dot.

Não, Dot, isto não está certo.

Hayır, bu doğru değil.

Dot, quero que pares.

Dot! Lütfen yapma!

O que eu sei, é que no dia a seguir à Dot e ao Vinnie irem para Las Vegas A temperatura baixou dos 32º pela primeira vez em 2 semanas.

Bildiğim tek şey, Vinny ve Dot'un gittiği günün ertesinde iki haftadır ilk defa hava sıcaklığı 32 derecenin altına düştüğü.

Oh, Deus! Dot!

Tanrım, Tanrım!

- Só cartões da Pro-Jam Blue Dot.

- Sadece Pro-Jam Mavi Nokta kartı olur.

E o T.O.D. 3 é a resposta.

DOT 3 bu sorunun cevabı.

Warren, Melvin, Gary, Dot, Gordy.

Kesin. Warren, Melvin, Gary, Dot, Gordy.

Olá, Rudy.

Rudy. Selam. Selam, Dot.

Espere, Dot.

Bir saniye, bekle, Dot.

Ludovic Grayson, o homem que marcou seis golos na vitória do Arsenal por 1-0 ao campeão turco, FC Botty.

Arsenal'in Türkiye şampiyonu Döt SK'ya karşı 1-0'lık zaferinde altı gölü de atan adam.

Regressa com uma grande vantagem.

Bu sizi Döt'e açık farkla gönderir.

- Galopeva?

- Döt nala?

Dot. "

Dot.

Viste a Dot?

Dot'u gördün mü?