Translate.vc / Portuguese → Turkish / Duman
Duman translate Turkish
3,450 parallel translation
Viste o fumo?
Şu dumanı görüyor musun?
Então achaste que onde há fumo... - há um Eberhart?
- Sen de duman olan yerde Eberhart da vardır mı dedin?
Aquele fumo... É o Speltzer.
Şu duman Speltzer'ın.
A que ainda está a esfumaçar.
Hâlâ dumanı tütene.
São os vapores das nossas fezes para afastar a doença.
Bu yanan dışkılarımızın dumanı bizi hastalıktan korumak için.
Primeiro, a família, o negócio, a honra, e depois a vida, tudo se tornou fumo.
Önce ailesi, sonra işi, sonra da itibarı ve hayatı duman olup yok oldu.
Se não tens muito tempo, usa o material inflamável mais próximo que crie mais fumo, como jornais velhos, encharcados de sabonete líquido.
O kadar vaktiniz yoksa en yakınınızdaki yanıcı şeyleri bulursunuz. Bolca duman çıkartabilecek olanları. Mesela eski gazete ve hazır yiyecek paketlerini.
E o que era aquele fumo?
- Ya o duman neyin nesiydi?
- E o que era aquele fumo?
- Bir de şu duman neydi?
- E o que era aquele fumo? Magia.
- Üstelik o duman da neydi öyle?
O que era a névoa roxa que trouxe?
- Getirdiğin o mor duman neydi?
Fumo e descargas elétricas em ambos os túneis.
Her iki tünelde de duman ve elektrik arızası var.
Deixou-se dormir. Alarme de fumo defeituoso.
Duman alarmının suçu gibi.
Não diria que é bonita porque tem muito fumo, mas...
Güzel olduğunu söyleyemiycem, çünkü çok fazla duman var, ama...
O idiota deve ter desmaiado por causa dos gases.
Mal herif duman yüzünden bayılmış galiba.
Vou comer-te, mastigar-te, digerir-te e depois vou à casa-de-banho largar um grande e fumegante Schmidt!
Seni güzelce yiyecek, çiğneyip yutacak sindirip tuvalete gideceğim ve dumanı üstünde bir Schmidt sıçacağım!
Ele ainda estava vivo?
Çok duman vardı. Hâlâ yaşıyor muydu?
Este fumo acaba com a minha asma.
Lütfen. Bu duman astımımı azdırıyor.
E mesmo que consigas atravessar a lixeira, o fumo acabará por te asfixiar.
Ve eğer çöp yığınını geçmek istiyorsanız mutlaka geberinceye kadar duman yutmanız gerekiyor.
Vi fumo a sair de uma casa.
Evden çıkan dumanı gördüm.
Arranja aí o fogão, tem os bordos partidos e deita fumo.
Biraz kille etrafını kapat, çatlaklardan duman çıkıyor.
Agora aplicamos um pouco de fumo.
Şimdi biraz duman verelim.
Porque andaram a voar pelos campos durante meses sem perturbação, e agora, de repente alguém vem e as enche de fumo, abre as colmeias e tira os quadros, e as trata de forma brusca, e de repente volta a colocar as tampas e a colméia fica muito menor do que costumava estar.
Aylardır rahat rahat uçuyorlardı ama şimdi aniden birisi gelip onlara duman vermeye başladı ellerinden ballarını almaya başladı Yaptıkları işledikleri balları ellerinden aldı. ve yaşadıkları yerler eski hallerine döndü
É um autêntica parede de fumo e chamas.
Sadece duman ve alev duvarı.
Olhem para as brasas e o fumo aqui.
Bakın kömür ve duman gibi.
- Papá, cheira-me a fumo.
Baba, duman kokusu alıyorum.
Vamos todos beber um copo e rebentar com isto!
Hepimiz bir yudum alıp ortalığı duman edeceğiz.
Aviões sequestrados a atravessar um céu limpo de setembro, as Torres Gémeas a ruírem, fumo negro a elevar-se do Pentágono, os destroços do voo 93, em Shanksville, Pensilvânia, onde as ações de cidadãos heroicos evitaram ainda mais dor e destruição.
Kaçırılan uçakların bulutsuz gökyüzünü delip geçtikleri İkiz Kulelerin çöküşü Pentagon'dan yükselen kara duman Shanksville Pennsylvania'da 93 Sayılı Uçuş'un enkazı kahraman vatandaşlarımızın daha büyük acıları önledikleri yer.
E, depois, disse-me que há um espírito, feito de fumo... que o persegue por todo o lado, que o quer caçar.
Bir de bir duman canavarının onu öldürmek için kovalayıp durduğunu söyledi.
Escute... Vou salpicar o seu braço com água benta. E vai fumegar e arder se estiver possuído por um demónio.
Koluna biraz kutsal su dökeceğim eğer şeytan tarafından ele geçirilmişsen duman çıkıp yanacak.
Todos dizem que foi um vendedor de t-shirts chamado Lance Orton que detetou o carro a deitar fumo e ligou para o 112.
Herkes, dumanı tüten arabayı görüp 911'i arayanın Lance Orton adındaki tişört satıcısı olduğunu söylüyor.
- Eu sei, mas o Lance Orton foi alertado por um vendedor de fotos chamado Aliou Niasse, um imigrante senegalês. - Por que não soubemos dele?
- Biliyorum ama meğer Lance Orton'a dumanı tüten arabayı Senegalli bir göçmen olan, fotoğraf satıcısı Aliou Niasse göstermiş.
Não podes obrigar os empregados a serem fumadores passivos.
Çalışanları duman solumaya zorlayamazsın.
- Não sei. Ia só a passar e cheirou-me a fogo.
Buradan geçerken duman kokusu aldım.
Se não estão cobertos para danos de incêndio, não pagamos os danos de incêndio.
Sigortaları duman hasarını kapsamıyor yani duman hasarı için ödeme yapmayız.
"Fumaça no deserto, fogo no céu."
"Dumanı çölde alevi gökyüzünde."
A Maldição atingiu-nos e quando o fumo se esvaneceu, a maioria de nós tinha sido arrancado desta terra.
Lanet altındaydık, ve duman ortadan kalktığında pek çoğumuz bu dünyadan koparılmıştı.
Atiramos fumo aos guaxinins enjaulados e vemos qual deles come mais Cheetos.
Kafesteki rakunlara duman üfleyeceğiz ve belirli bir sürede hangisi daha çok cips yerse kazanacak.
- O fumo está a sair rápido.
Duman çıkmaya başlamış bile.
O fumo está a ficar pior. Corpo de Bombeiros!
Duman kötüleşmeye başladı.
Vamos tirar o fumo dos seus pulmões.
Ciğerlerinizdeki dumanı atacak.
- Está, inalação de fumos.
- Evet. Duman solumuş.
zecacurto
Burak Duman Chrysophylaxz
NEW YORK " - S09E02 - Where There's Smoke... -
Chrysophylaxz Burak Duman
- Então, não houve nenhum fogo?
Yani yangın yok muydu? Sadece duman.
O carro deita mais fumo que o Bob Marley num feriado rastafari.
Bu araba Rasta bayramındaki Bob Marley'den daha fazla duman çıkartıyor.
Primeiro a fundação, depois a chaminé.
Önce temel sonra duman bacası.
Há 4000 anos atrás, os guerreiros desorientavam os seus inimigos ao colocar fogo em punhados de palha embebidos em gordura e transformando-os em bombas de fumo.
4 bin yıl önce savaşçılar, düşmanlarının aklını yağa batırılmış samanları yakarak elde ettikleri duman bombaları ile karıştırıyorlardı.
Legendas : Mónica Moreira
Burak Duman, ladyas, Fraghera
O fumo é mau.
- Çok duman var.
... Legendas em Série...
Chrysophylaxz Burak Duman