Translate.vc / Portuguese → Turkish / Dyad
Dyad translate Turkish
163 parallel translation
Isto é um contrato de trabalho, para o Instituto Dyad.
Bu, Dyad Enstitüsü için iş sözleşmesi.
Uma carreira no Instituto Dyad.
Dyad Enstitüsü'nde iş hayatı demek.
No Instituto Dyad.
Dyad Enstitüsü'nde.
Eles são do Instituto Dyad?
- Evet. Onlar Dyad Enstitüsü'nden mi?
Por favor, vê o nosso trabalho na Dyad. Adeus.
Lütfen Dyad'daki çalışmalarımıza bir göz gezdirin.
Alguma de vocês conhece o nosso trabalho no Instituto Dyad?
Dyad Enstitüsü'ndeki çalışmalarımızla ilgileniyor musunuz peki?
Sabias que o Doutor Leekie criou um departamento dedicado a transplantes de órgãos transgénicos?
Dyad Enstitüsü ile ilgili bir şeyler okuyordum ve Dr. Leekie'nin gen aktarımlı organ nakliyle ilgili bir bölümü olduğunu biliyor muydun?
Vem à festa do Dyad, por favor.
Lütfen... Dyad etkinliğine gel.
- Nós precisamos do Dyad.
- Dyad'e ihtiyacımız var şu an. - İhtiyacımız?
Estas amostras não vão para o Dyad. E não lhes podes dizer que sabemos da patente.
Bu kan örnekleri Dyad'e gitmeyecek ve hiç kimseye patentler hakkında öğrendiklerimizi söylemeyeceksin.
Sarah, não te posso dizer o que deves fazer, mas esta noite, há uma festa no Dyad.
Sarah, sana ne yapacağını söylemem ama bu gece Dyad'de büyük bir etkinlik olacak.
- Ouve, Sarah, a Delphine colocou-me na lista de convidados.
Bak Sarah, Delphine beni bu geceki Dyad etkinliği için listeye ekledi.
Sarah, o que vais fazer? Vais entrar no Dyad armada e começar a matar pessoas? - Sim.
Dyad'e silahınla girip önüne çıkanı vuracak mısın?
A festa no Dyad é muito importante.
Bu Dyad'deki etkinlik büyük bir şey, değil mi?
O Doutor Leekie dar-vos-á as boas vindas ao Instituto Dyad.
Dr. Leekie birazdan Dyad Enstitüsü etkinliği için açılış konuşmasını yapacak.
Eu sou o Doutor Aldous Leekie, diretor do Instituto Dyad.
Ben Dr. Aldous Leekie. Dyad Enstitüsü'nün yöneticisiyim.
É um prazer receber-vos aqui em nome de todo o grupo Dyad.
Tüm Dyad grup şirketleri adına sizleri burada ağırlamak benim için gerçekten bir onur.
A pedra angular do Instituto Dyad original foi estabelecida aqui em 1918.
Dyad Enstitüsü'nün ana ilkesi 1918 yılından bu yana bellidir.
Hoje, a nível mundial, a grande maioria dos estudos em Biotecnologia é financiada por capitais privados. E hoje, o Grupo Dyad está presente em todo o mundo.
Günümüzde, dünya çapında çok önemli biyoteknik araştırmalar özel sermayeler tarafından desteklenmekte ve yine bugün, Dyad Grup tüm dünyaya hükmetmekte.
Não foram eles, Art, os tipos do Dyad.
Onlar değilmiş Art.
Foram outros que levaram a Kira.
Dyad'daki kişiler değilmiş. Başka birileri kaçırmış Kira'yı.
Viemos para te levar até à Kira. Esta noite vai haver um grande evento na Dyad.
Seni Kira'ya götürmek için geldik.
Não foi a Dyad.
Dyad'daki kişiler değilmiş.
Se querem ajudar a Sarah, a tua melhor opção é a Dyad.
Eğer Sarah'ya yardım etmek istiyorsan, Dyad'de çok özel bir pozisyonda olman gerek.
- Sabe que a Dyad faz vacinas.
Dyad'ın aşılar üstüne kurulduğunu biliyor.
Mas a incrível notícia é que o Dr. Aldous Leekie da Instituto Dyad... disse que pode ajudar-me.
Ama Dyad Enstitüsü'nden Dr. Aldous Leekie'nin yardımcı olabileceğine dair çok güzel haberleri var.
Aqui é o Instituto Dyad.
Burası Dyad Enstitüsü. Enstitü mü?
Grupo Dyad.
DYAD Grup.
Achei que a Dyad mandava-te depois do outro.
Sanırım DYAD seni diğerinin peşine gönderdi.
- Está bem. A Cosima pediu-me para ver o crescimento de células tronco, mas eu queria ver se a Dyad as marcou, como marcaram os clones, então, fiz um teste de PCR.
- Cosima kök hücrelerinin büyüme kinetiğine bakmamı istemişti ama ben önce DYAD onları klonlar gibi etiketledi mi diye bir tarama yaptım.
O Carlton encontrou-te no sistema de adopção e... a Dyad passou a perseguir-nos desde aí.
Carlton seni evlatlık sisteminden buldu ve o zamandan beri DYAD peşimizde.
- Como se envolveu a Dyad?
- DYAD bu işe nasıl karıştı? - Anlaşmalı şirket olarak.
- Contratante. Quando os militares acabaram com o nosso trabalho, a Dyad persuadiu-nos para extrapolar o limite.
Askeriye, çalışmamızı baltaladığında DYAD bizi çalışmaya devam etme konusunda ikna etti.
- Quem te enviou?
- Seni kim gönderdi? - DYAD.
- Dyad.
Cevap sayılmaz.
Isso nem é uma resposta.
DYAD çok başlıdır.
Sabes o que a Dyad tem feito com ela?
- Tabii ki. Ama... - DYAD ona ne yaptı biliyor musun?
Nem foi a Dyad.
DYAD yüzünden de değil.
Foram os Neovolucionistas dentro da Dyad.
DYAD'daki neoevrimci yüzünden.
A Dyad foi só um contratante.
DYAD sadece yan şirket.
- O homem do Dyad?
Evet, DYAD'daki beyefendi.
Mas, agora, o meu cargo na corporação é superior ao seu cargo como Director no Dyad.
Ama artık benim kuruluştaki pozisyonum onun DYAD yöneticiliğinden daha üst seviyede.
A Rachel é uma criatura do Dyad.
Rachel DYAD'e ait.
Alguns são doidos, mas as conversas sobre o Grupo Dyad...
Bazıları çok belalı adamlar. Ama DYAD Grup hakkındaki dedikodular...
- Andas a fugir do Dyad, e agora queres levar a Kira para quê?
Evet, öyle. DYAD'den kaçıyoruz ama şimdi gelmiş Kira'yı ne için almak istiyorsun?
Vamos ver o que vai acontecer na Dyad.
Görelim bakalım DYAD'de işler nasıl yürüyecek.
- A chave para uma cura genética que não necessita das células-tronco da Kira, reside na sequência sintética do Duncan, mas precisamos que ele vá à Dyad, e comece imediatamente.
Gen tedavisi için Duncan'ın sentetik diziliminde bulunan Kira'nın kök hücreleri gerekmiyor. Onun DYAD'e gelip derhal çalışmaya başlaması gerekli. Olmaz.
- Ainda bem que o dizes porque estive a ler sobre o Instituto Dyad.
Bunu duyduğuma çok sevindim bak.
- No Dyad.
- Dyad'de.
A Rachel vai estar lá.
Bu gece Dyad'de büyük bir etkinlik olacak. Rachel da orada olacak.
Então, a Dyad raptou o Projecto LEDA?
- Yani DYAD LEDA Projesi'ni çaldı.